Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Son kadastro çalışması olarak ise 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen ek .... madde kapsamında, 2/B sahalarının kullanım kadastrosu çalışması yapılmış ve 05.04.2012 tarihinde ilan edilerek, 08.05.2012 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamından davanın tescil istemi ile genel mahkemede açıldığı ancak yargılama sırasında dava konusu taşınmazların kullanım kadastrosuna tabi tutulması nedeni ile genel mahkemece görevsizlik kararı verilerek davanın kadastro mahkemesine aktarıldığı anlaşılmıştır. Kullanım kadastrosu sırasında hakkında kullanım kadastrosu tespit tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında tutanağın beyanlar hanesinde yer alan ya da alması gereken kullanıcı ve muhdesat şerhlerine ilişkin olarak askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde, askı ilânından sonra ise genel mahkemelerde kullanım kadastrosuna itiraz davası açılması mümkündür, kadastro mahkemelerinde kullanım kadastro çalışmalarına ilişkin ihtilaflarda mülkiyete ilişkin iddialar dinlenemez....

    Yönetimi, taşınmazların hükmen orman olarak tesciline karar verip, bu kararın kesinleştiğini iddia ederek, düzenlenen kullanım kadastrosu tutanaklarının iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parsellerin kadastro tutanaklarının yok hükmünde olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 26/11/1975 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması bulunmaktadır....

      Yönetimi taşınmazların hükmen orman olarak tesciline karar verilip, bu kararın kesinleştiğini iddia ederek, düzenlenen kullanım kadastrosu tutanaklarının iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parsellerin kadastro tutanaklarının yok hükmünde olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 26/11/1975 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması bulunmaktadır....

        Dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastrosu askı ilânı süresi içinde açılmış olan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olup, görevli mahkeme kadastro mahkemesidir.” denilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.03.2003 tarih 10191-1459 sayılı bozma kararında özetle: "Çekişmeli ... Köyü 679 parsel hakkında açılan tapu iptali ve tescil ile orman kadastrosuna itiraz davalarında, Orman Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmişse de, çekişmeli 679 parselin komşu 606 parsele uygulanan Mart 1944 tarih 31 nolu tapu kaydı miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edildiği ve davalılar murisi ... ...'...

            Yönetimi, taşınmazın hükmen orman olarak tesciline karar verilip, bu kararın kesinleştiğini iddia ederek, düzenlenen kullanım kadastrosu tutanağının iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin kadastro tutanaklarının yok hükmünde olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 26/11/1975 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması bulunmaktadır....

              Yörede, 1992 yılında 6831 sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmış ve 27/04/1993 tarihinde kesinleşmiştir. Yine, 2012 yılında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılmış; çekişmeli parsellerin tutanakları itiraz edildiğinden kesinleşmemiştir. Şöyle ki; kullanım kadastrosu, öncesi orman iken 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar hakkında yapılmakta ve kapsamının taşınmazların fiili kullanım durumlarının tespitinden ibarettir. Dolayısıyla, davacıların açtıkları davanın, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde anlaşılması zorunlu olup, kullanım kadastrosuna askı ilânı süresinde açılan kadastro işlemlerine itiraz niteliğinde olduğunun kabulü gerekir....

                Hal böyle olmasına ve temyize konu dosyadaki yargılama yol olarak tescil harici bırakılan kısma yönelik bulunmasına rağmen, önceki hükümle kesinleşen kısım yönünden yeniden yargılama yapılarak kesin hükme aykırı karar verilmesi, yine kullanım kadastrosuna itiraz davasında husumeti bulunmayan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken herhangi bir ayırıma gidilmeksizin tüm davalılar yönünden kabul kararı verilmesi de isabetsiz olup, davalılar Hazine ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  648 parsel numarası verilerek tapu kütüğüne aktarılan ve 23/11/1979 tarihinde tescil edilen orman parselinin bir bölümü olduğu, 11/12/1996 tarihinde 3302 Sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu dava konusu yerin orman sınırları dışında bırakılması nedeniyle davacılar tarafından değirmen nitelikli 919 m2 yüzölçümlü K.Sani 1296 tarih 1 numaralı ve ..., ..., orman ve ... sınırlı tapuya, 1937 tarih 457 ve 507 tahrir numaralı vergi kayıtlarına dayanılarak temyize konu tapu iptali tescil ve orman kadastrosuna itiraz davasının açıldığı ve mahkemece, 08/06/2001 tarihli raporda (A) ile işaretli 20600 m2'lik bölüm yönünden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....

                    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 136 ada 21 parsel sayılı taşınmazın davacı ...’ın fiili kullanımında olduğunun tespitine ve kadastro tutanağında belirtilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile dava dışı hakkında kullanım şerhi verilen ... kızı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, niteliği itibariyle kullanım kadastrosu sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilerek beyanlar hanesinde ... kızı ...'ın kullanımında olduğuna ilişkin şerh verilen taşınmazın beyanlar hanesinde davacı ...'ın fiili kullanımında olduğunun gösterilmesi istemiyle açılmış olup, kesinleşen kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu nitelikteki davaların tapu maliki Hazine ile birlikte lehine kullanım şerhi verilen kişi ya da kişilere yönelik açılması gerekir. Davacı tarafından lehine kullanım şerhi verilen ... kızı ... yerine adına kullanım şerhi verilmeyen... kızı ... hasım gösterilmiştir. Mahkemece, dava, adına kullanım şerhi verilen ...'...

                      UYAP Entegrasyonu