Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazın 2012 yılında yapılan kullanım kadastrosuna konu olduğu ve tutanak düzenlendiği, gerçek kişilerin davasının kullanım iddiasından kaynaklandığı, ...Yönetiminin davasının ise taşınmazın eylemli ... olması nedeniyle, tutanağın nitelik ve beyanlar hanesinin iptaline ilişkin olduğu, mahkemece eylemli ......

    Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 04/03/1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4 maddesi gereğince yapılan 11/08/2011-12/09/2011 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün kesinleşen 2/B alanında kalmayıp kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 26/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

      Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 04/08/1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4 maddesi gereğince yapılan 26/08/2011 - 26/09/2011 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün kesinleşen 2/B alanında kalmayıp kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 26/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

        SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılarak kesinleşen uygulama kadastrosu tespitine itiraz ve temliken tescil davasının yapılan yargılaması sırasında; denetime veri teşkil edecek şekilde tesis kadastro ve uygulama kadastrosuna ait tüm teknik belge, tutanak ve haritalar eksiksiz olarak dosya içine getirtilmeden ve bilirkişilerce incelenip uygulanmadan, Yargıtay 16....

        Kadastro Mahkemesince, dava konusu taşınmazın, orman sınırları içinde kaldığından tutanak düzenlenmediği, uyuşmazlığın çözüm yerinin genel yetkili asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine, dosya, asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş; mahkemece dava konusu edilen taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesi hükmüne göre yapılan kullanım kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

          Dava, niteliği itibariyle kullanım kadastrosu sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilerek beyanlar hanesinde ...'nın kullanımında olduğuna ilişkin şerh verilen taşınmazların beyanlar hanesinde davalı ... ile birlikte eşit payla zilyet olunduğunun gösterilmesi istemiyle açılmış olup, kesinleşen kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu nitelikteki davaların tapu maliki Hazine ile birlikte lehine kullanım şerhi verilen kişi ya da kişilere yönelik açılması gerekir. Davacı tarafından lehine kullanım şerhi verilen ... yanında tapu maliki Hazine'nin taraf olarak gösterilmesi gerekirken, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, dava edilmek istenenin aslında Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın sadece Kadastro Müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılgı hali vardır....

            Mahkemece, Hazine davaya dahil edildikten sonra, taşınmazlarda vasıf ve mülkiyete ilişkin herhangi bir düzeltme işlemi yapılmadığı, yeni bir tutanak düzenlenmediği, Hazinenin taşınmazlarla ilgisi bulunmadığı, idari yoldan düzeltme istenebileceği gerekçesiyle keşif yapılmadan davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 03.10.1979 ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Daha sonra 01.12.1999 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen 2/B uygulaması vardır. 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosunda çekişmeli taşınmazlar tescil harici bırakılmışlardır....

              H.G.K.nun (08/06/2005 gün ve 2005/20-327 E.-377 K.) sayılı kararına göre gerçekten hak düşürücü süre kesin hükümden önce gelirse de, somut olayda, tapu kaydına ve kesin hükme dayalı olarak iptali istenen orman kadastrosunun 3373 Sayılı Yasanın yürürlükte olduğu döneme ilişkin olduğundan H.Y.U.Y.'nın 237. maddesine göre kesin hükmün gözönünde bulundurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ... Gölün orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, Orman Yönetiminin tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davalarının reddine ve dava konusu taşınmazın orman kadastrosu sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil ve 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

                ye ölünceye kadar bakım koşulu ile temlik ettiğini, iyiniyetle yaptıkları bina bedellerinin zemin değerinden yüksek olduğunu belirterek temliken tescil, bu talepleri kabul edilmediği takdirde fazlaya dair hakların saklı kalmak koşuluyla 10.000,00 TL tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir. Davalılar davanın reddini savunmuşlar, mahkemece tapu iptali tescil istemi reddedilmiş, 56 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ağıl bedeli 9.969,12 TL.nin davalılar ... ve ...'dan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü davacılar ve davalılar ... ile ... vekilleri temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalıların tüm, davacıların ise aşağıda açıklanan neden dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava Türk Medeni Kanununun 724.maddesi uyarınca açılan temliken tescil isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda temliken tescile konu binanın bulunduğu zemin ve binanın zorunlu kullanım alanı dava değerini oluşturur....

                  Dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 4.madde gereğince yapılan kullanım kadastrosu askı ilânı süresi içinde açılmış olan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olup, görevli mahkeme kadastro mahkemesidir. Bu nedenle, işin esasına girilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 06/12/2012 günü oy birliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu