Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi vekili, 28/03/2013 havale tarihli karşı dava dilekçesi ile; taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı gerçek kişinin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine, Davalı/karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı/karşı davalı gerçek kişi ve davalı/karşı davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve buna karşılık olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinde 131 parsel 1998/213 E., 116 parsel 1998/214 E., 84 parsel 1998/215 E. sayılı dosyasında yargılamanın devamı sırasında yörede orman kadastrosuna başlanarak ilan edilmesi nedeniyle eldeki tapu iptali-tescili davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğünden ve tapu iptali tescil davası yönünden, orman kadastrosuna itiraz davasının ön mesele teşkil ettiği ve orman kadastrosuna itiraz davalarının 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre kadastro mahkemesinin görevine gireceğinden, tapu iptali-tescil istemi yönünden davalar tefrik edilerek orman kadastrosuna itiraz davası yönünden de, görevsizlik kararları verilerek dava dosyaları kadastro mahkemesine gönderilmiştir....

      Bu nedenlerle, tapu iptal ve tescil davasında asliye hukuk mahkemesi'nin, orman kadastrosunda itiraz davasında ise, kadastro mahkemesi'nin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında gösterilmesi gerekir. Mahkemece anılan yönler gözetilerek orman kadastrosuna itiraz davası tescil davasından ayrılıp orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek, tescil davası elde tutulup, orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olduğu"na değinilmiştir. -2- Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, dosya tefrik edilip, orman sınırlamasına itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilerek, dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, ... Kadastro Mahkemesinin 18.11.2011 gün ve 2008/1-2011/1 sayılı kararı ile Orman Yönetiminin davasının kabulü ile dava konusu ......

        Asıl davacı ... vekili ve birleşen davacı ..., kullanım kadastrosuna itirazla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden adlarına tescil, asli müdahil Orman İdaresi ise eylemli orman iddiasıyla tespitin iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tescil istemişlerdir. Mahkemece, asıl davacı ... ve birleşen davacı ...’ın davalarının reddine, müdahil Orman İşletme Müdürlüğünün davasının kabulüne, dava konusu 105 ada 3 parselin kadastro tespit tutanağının iptali ile orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine hükmedilmiş, karar yine davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Asıl davacı ... vekili ve birleşen davacı ..., kullanım kadastrosuna itirazla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden adlarına tescil, asli müdahil Orman İdaresi ise eylemli orman iddiasıyla tespitin iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tescil istemişlerdir. Mahkemece, asıl davacı ... ve birleşen davacı ...’ın davalarının reddine, müdahil Orman İşletme Müdürlüğünün davasının kabulüne, dava konusu 105 ada 1 parselin kadastro tespit tutanağının iptali ile orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine hükmedilmiş, karar yine davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davacı, kendi kullanımında olan taşınmazın yüzölçümü miktarının 4000,00 m² olduğu halde ölçümün 768,25 m² olarak yapıldığı ve taşınmazın Kocaçökek mevkiinde olduğunu, ancak kadastro tutanağına mevki yeri olarak Aş çukuru yazıldığından bahisle taşınmazın yüzölçümünün kendi kullanım durumuna göre tespiti ve tutanağın mevkii yeri bölümünün düzeltilmesi istemleriyle Kadastro Müdürlüğüne husumet yönelterek dava açmıştır. Mahkemece, açılan davada davalının pasif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : İzmir 5....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi KARAR : Ret, görevsizlik ve karar verilmesine yer olmadığı Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz ve kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın uygulama kadastrosuna itiraz yönünden reddine, tapu iptal ve tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine, dava konusu olmadığı anlaşılan yer kısım parseller yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 27.12.2021 tarihli ve 2021/8395 Esas, 2021/12962 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Davacı ......

                Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve mahkemece benimsenen gerekçe içeriğine göre; tapu iptali ve tescil (temliken tescil) isteminin kesin hüküm nedeniyle reddi hukuken doğru olup, davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin ikinci kademedeki tazminat isteminin olumlu ya da olumsuz olarak karşılanmadığı yönündeki temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemim cüz'ü) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723 ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir....

                  SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından, davalı T2 ile T4 aleyhine; eski 609 sayılı orman parselinden ifrazen oluşan, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek-4 maddesi uyarınca kullanım ve güncelleme kadastrosuna tabi tutulmayan, tapuda Hazine adına tarla vasfı ile kayıtlı bulunan eski 1597 (yeni 128 ada 7) parsel sayılı 2/B taşınmazının 1.060,04 m2'lik kısmında lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemli davanın yapılan yargılaması sonunda; Dava konusu taşınmazın tapuda tarla vasfı ile, kullanıcısız olarak Hazine adına kayıtlı olduğunun, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4 maddesi uyarınca kullanım kadastrosuna ve güncelleme kadastrosuna tabi tutulmadığının, beyanlar hanesinde, 31/10/2001 tarihli, Kadastro Müdürlüğünce düzenlenen ifraz ve tescil bildirimi gereği 11/12/2001 tarihli tapu işlemi ile 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır şerhi yazılarak Hazine adına tescil edildiğinin anlaşılması karşısında; davanın türü dikkate alınarak...

                  UYAP Entegrasyonu