Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme ise, kullanım kadastrosuna yönelik olarak açılan davayı taşınmazın aynına yönelik kadastro tesbitine itiraz davası gibi değerlendirerek, davayı kesin hüküm nedeniyle esastan reddetmiştir. Oysa; eldeki dava, taşınmazın aynına ilişkin mülkiyetin aktarılması davası olmayıp, yapılan kullanım kadastrosu nedeniyle kullanım şerhine yönelik olduğu taraflarında kabulünde olup kuşkusuzdur. Kaldı ki; ... Yönetimi kesinleşen ilâmı infaz ettirmediğine ve haritasına da işletmediğine göre, ilâmdan önce 1992 yılında yapılıp kesinleşen .../B madde uygulaması halen ayaktadır. ... Yönetiminin kesinleşen ilâma dayalı olarak .../B madde uygulamasının iptaline ilişkin bir davası olmadığı gibi, taşınmazın hükmen ... olmasının somut olaydaki hukukî tartışma ile de bir ilgisi yoktur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ..... tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2003 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temliken tescil davasının reddine dair verilen 06.02.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil istemi ile açılmıştır. Davacı davaya konu taşınmazın belirli bir bölümünün ev yapılmak üzere kayınvalidesi ... .... tarafından kendisine bağış yoluyla verildiğini; tahsis edilen yer üstüne ev ve müştemilat yaparak, ikametgah olarak kullandığını, arsa üzerine yapılan bina değerinin zemin değerinden yüksek olduğunu ileri sürerek ev ve kullanım alanının iptali ile adına tescilini istemiştir....

      da birleştirilen davasında 1/2 paydaşı olduğu 14 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yaptığı düşüncesiyle hareket ettiğini, hatanın çok sonra farkedildiğini belirterek temliken tescil istemiştir. Elatmanın önlenmesi ve kal istemine konu olan 17 parsel sayılı taşınmaz 1/2 paylı davacı ve dava dışı ... adına kayıtlıdır. Bu taşınmaz üzerine 14 parsel sayılı taşınmazın malikleri birlikte 2 ayrı bağımsız bölümden oluşan bina yapmışlardır. Davacı sadece kendi payına elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunmuş, diğer paydaş ... ile taşınmazı kullanım durumunu belirlediklerine dair anlaşma sunmuştur. Burada hemen Türk Medeni Kanununun 718. maddesi hükmüne değinmek gerekir; Bilindiği gibi anılan madde uyarınca arazi üzerindeki mülkiyet kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki ... ve altındaki arz katmanlarını da kapsar....

        Bu hükümler gözönüne alındığında, mahkemece yenileme işleminin yasa ve yönetmeliği uygun yapıldığı kabul edildiğine göre sadece davanın reddi yolunda hüküm kurulması ve kesinleşen orman sınırları içinde kalan (134 ada 368 parsel sayılı taşınmazın (B1) ve (B2) harfli 325.60 m2 ve 497.78 m2'lik bölümünün, çekişmeli 134 ada 260 parsel sayılı taşınmazın (B) harfli 194.72 m2'lik) bölüm yönünden ise eldeki dava tapu iptali ve tescil talebini de içerdiğinden bu bölümle ilgili olarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken tapuda davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olan çekişmeli taşınmazla ilgili olarak ayrıca davalılar adlarına tapuya tescil yolunda hüküm kurulması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükümdeki 1., 2., 4. ve 5. fıkralarının hükümden çıkartılmasına ve bunların yerine "davanın reddine" cümlesinin yazılması sureti ile hükmün H.Y.U.Y.'...

          Mahkemece, davanın kabulüne ve fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 noktalar ile sınırlandırılarak işaretlenen 674,14 m² yüzölçümlü bölümün kargir ev ve arsası niteliği ile davacı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3302 sayılı Yasaya göre 2004 ila 2005 yıllarında yapılıp 02.06.2007 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. 6831 sayılı Orman Yasasının değişik 11. maddesine göre, Kadastro Mahkemesi 6 aylık itiraz süresinde açılan ilk tahdit ve 2/B madde uygulamasına yönelik uyuşmazlıkların çözümünde görevlidir. Somut olayda; 6 aylık itiraz süresi geçtiğine ve dava tapu kaydına dayanılarak açıldığına göre, uyuşmazlığın çözüm yeri Genel Mahkemelerdir....

            Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı yasayla eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan zilyetlik şerhinin iptali ve davacı adına şerh verilmesi istemine ilişkindir. Kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin davalar, 3402 sayılı Yasanın 11. maddesinde sözü edilen askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesine açılabileceği gibi, askı ilan süresi içinde itiraz edilmeyen tutanakların kesinleşmesi halinde, aynı yasanın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemelerde de açılabilir. Kullanım kadastrosu, 3402 sayılı Yasa uyarınca yapılmakta olup anılan yasada kullanım kadastrosuna karşı askı ilan süresinden sonra dava açılamayacağına; başka bir anlatımla, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinin uygulanmayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır....

              Hukuk Dairesinin 31.05.2001 ... 2001/3882-4631 sayılı bozma ilamında “Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede davanın devamı sırasında orman kadastrosu yapıldığından davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, eldeki tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkeme görevli olmakla birlikte 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11. madde hükümlerine göre askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davalarında kadastro mahkemelerinin görevli oldukları, görevin kamu düzenine ilişkin olduğu, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetileceği, bu sebeple tapu iptali ve tescil davası elde tutulup orman kadastrosun itiraz yönünden görevsizlik kararı verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası ayrılarak görevsizlik kararı verilmiştir....

                vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır....

                  (B) harfi ile gösterilen kısım hali arazidir" şerhinin yazılması suretiyle davalı parselin 3402 Sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Yörede 06/01/1998 tarihinde ilan edilip 06/07/1998 tarihinde kesinleşen ... kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve parselin (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı ...'ın kullanımında olduğu, eylemli ... vasfında olmadığı, fındıklık olarak kullanıldığı belirtilerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

                    Yönetimi vekili 28/03/2013 havale tarihli karşı dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı gerçek kişinin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine; Davalı - karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalı gerçek kişi ve davalı - karşı davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu 01/02/2013 tarihinde ilân edilip kesinleşen sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1983 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve buna karşılık olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu