Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 1971 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışması, 2005 yılında 2859 sayılı Kanuna göre yapılan pafta yenileme çalışması, 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanuna göre yapılan makiye ayırma işlemi, 09.09.2013 tarihinde ilân edilen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, temyiz eden davalı gerçek kişinin kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açtığı, Orman Yönetiminin karşı dava yoluyla taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesini ve şerhlerin terkinini istediği, kadastro mahkemesindeki yargılama sonunda gerçek kişinin orman kadastrosuna itirazının reddine, davacı ......

    KARAR : Davanın reddine Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur. İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Kullanım kadastrosu sırasında, ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 1204 ve 104 ada 1351 parsel ... sırasıyla 1539,00 ve 541,17 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 ... Orman Kanunu'nun (6831 ......

      Hukuk Dairesinin 27/06/2011 gün ve 2011/4483- 8108 sayılı bozma kararında özetle; "Dava 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek - 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz olduğuna göre, mahkemece tarafların ileri sürecekleri delillerin toplanması, fiili kullanım durumunun dikkate alınması ve bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... köyü 253 ada 11 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine 4. bent eklenmesine ve 23/12/2010 havale tarihli raporda 12.15 m2'lik alanın davacı ...'nın kullanımında olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, diğer zilyetlik iddialarının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

        Mahkemece anılan yönler gözetilerek, orman kadastrosuna itiraz davası, mera komisyon kararına itiraz ve tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 01/12/2008 günü oybirliği ile karar verildi....

          Davacılar, adlarına zilyetlik şerhi verilen taşınmazların yüzölçümlerinin eksik olduğunu ileri sürerek dava açtıklarına göre davanın kullanım kadastrosuna ilişkin tespitleri kesinleşen komşu parsellere yönelik olduğu kuşkusuzdur. Davanın komşu parsellere yönelik olduğu yapılan keşif ve uygulama ile de belirlenmiş olduğu gibi, Mahkemenin de kabulündedir. Kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindeki davaların, taşınmazların tespit maliki olan Hazine yanında lehine zilyetlik şerhi verilen kişiler aleyhine açılması gerekmektedir. Davacı, yasal süresi içinde davaya konu 108 ada 3, 5, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tespit maliki Hazine'ye karşı dava açmıştır. Hal böyle olunca, 108 ada 3, 5, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tutanak asılları dosyaya getirtilmeli, sözü edilen taşınmazlar üzerinde adlarına zilyetlik şerhi verilen kişiler davaya dahil edilmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmelidir....

            Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraz, tapu iptali tescil isteklerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılıp 12.09.1978 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca 1990 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulaması vardır. 1-Davalı ...'...

              Dava, 6292 sayılı Kanundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile ... kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1945 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, 2001 yılında yapılan ve 03.03.2004 tarihinde askı ilanına alınarak 03.09.2004 tarihinde kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmış ve kesinleşmiş ormanlarda 6831 sayılı Kanunun ile 3302 sayılı Kanun ile değişik ...B madde uygulaması ile devletleştirilmiş ve henüz sınırlandırılması yapılmamış ormanların ... kadastrosu ve ...B madde uygulaması, 2012 yılında yapılıp 19/04/2012 tarihinde ilân edilen 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek .... maddeye göre kullanım kadastrosu vardır. 31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı ......

                Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1966 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 28.02.1997 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile 1976 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, aynı gün dairede temyiz incelemesi yapılan, aynı köyde çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlar hakkında 1966 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları ile ilgili olarak, taşınmazların malikleri ile Orman Yönetimi arasında Saray Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davalarının yargılamaları sonunda çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşıldığı, mahkemece kesinleşen dosyaların krokileri uygulanarak kroki kapsamlarının belirlendiği, sözü edilen davalarda Hazinenin taraf olmaması nedeniyle, Hazine yönünden H.Y.U.Y.'...

                  sonra 1980 ve 1985 yıllarında yapılan çalışmalarda orman olarak sınırlanmış ise Hazinenin özel mülk olarak açtığı tescil davasının reddine karar verilmesi, (B) ile gösterilen bölümün 1974, 1980, 1985 ve 1989 yıllarında yapılan çalışmalarda orman sınırları dışında bırakıldığının saptanması halinde ise, davacı ... ve müdahil Hazinenin bu taşınmaza ilişkin orman kadastrosuna itiraz davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek davanın bu bölümünün reddine, 1974, 1980 ve 1985 yıllarında yapılan çalışmada orman sınırları dışında bırakıldığı ve 1989 yılındaki itiraza konu orman kadastro işleminde orman sınırları içine alındığının saptanması halinde bu kez, 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde yeniden sınırlamaya olanak tanımadığından, Hazinenin (B) bölümüne ilişkin orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne ve Hazinenin özel mülk olarak tescil isteği ile açtığı davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden davanın...

                    sonra 1980 ve 1985 yıllarında yapılan çalışmalarda orman olarak sınırlanmış ise Hazinenin özel mülk olarak açtığı tescil davasının reddine karar verilmesi, (B) ile gösterilen bölümün 1974, 1980, 1985 ve 1989 yıllarında yapılan çalışmalarda orman sınırları dışında bırakıldığının saptanması halinde ise, davacı ... ve müdahil Hazinenin bu taşınmaza ilişkin orman kadastrosuna itiraz davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek davanın bu bölümünün reddine, 1974, 1980 ve 1985 yıllarında yapılan çalışmada orman sınırları dışında bırakıldığı ve 1989 yılındaki itiraza konu orman kadastro işleminde orman sınırları içine alındığının saptanması halinde bu kez, 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde yeniden sınırlamaya olanak tanımadığından, Hazinenin (B) bölümüne ilişkin orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne ve Hazinenin özel mülk olarak tescil isteği ile açtığı davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden davanın...

                      UYAP Entegrasyonu