Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, (B) işaretli 95 m² bölümün orman niteliği ile Hazine adına; (A) işaretli bölümün tesbit gibi tesciline karar verilmiş, karar davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Yörede 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 21.11.1985 tarihinde ilân edilip kesinleşen, daha önce sınırlandırılması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....
Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, (B) işaretli 406,40 m2 bölümün orman niteliği ile Hazine adına; (A) işaretli bölümün tesbit gibi tesciline karar verilmiş, karar davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Yörede 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 21.11.1985 tarihinde ilân edilip kesinleşen, daha önce sınırlandırılması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....
Dava, kadastro tespitine itiraz ve beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yöneliktir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1943 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1972-1973 yıllarında genel arazi kadastrosu, 1999 yılında kullanım kadastrosu, 17.04.1981 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması vardır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 16/02/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit m...ki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....
Davacı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde lehine verilen kullanım şerhinde ... ... olan adının hatalı olarak “... ...” olarak yazıldığını ve bahçenin 1/3’nün kendi kullanımında olduğu iddialarıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur....
Davacı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde lehine verilen kullanım şerhinde baba adı “... ...” ve soyadının “ilk” olmasına rağmen hatalı olarak baba adının sadece “...”, soyadının ise “...” olarak yazıldığı iddialarıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava ......
Dava 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasa gereğince yapılıp 22.8.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Kural olarak kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, Orman Yönetimince 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın kısmen eylemli orman vasfında bulundukları iddiasıyla açılan kullanım kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde ismi geçen zilyedine yöneltilmesi zorunludur....
Davacı, dava konusu taşınmaz kendisi ve iki oğlunun kullanımında olmasına rağmen, tutanağın beyanlar hanesine babası ve kendisi lehine kullanım şerhi verildiğinden bahisle dava açmış, katılan davacı ... da harçlı dilekçesiyle aynı iddiayla davaya katılmıştır. Mahkemece, davacı ve katılan davacının davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
ın da zilyet olarak adının eklenmesi suretiyle tespitine karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 02/04/1997 tarihinde askı ilanı yapılarak 03/10/1997 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, çekişmeli taşınmaz yönünden sicil oluşturulacak şekilde karar verilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Dava, 5831 sayılı yasaya göre yapılan kullanım kadastrosu sırasında düzenlenen kadastro tutanağının tespit ve beyanlar hanesinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı yasaya göre yapılıp kasinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3302 sayılı yasaya göre 12.10 1987 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Kural olarak kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, tutanağın beyanlar hanesinde ki kullanım durumunun düzeltilmesi talebi ile açılan kullanım kadastrosu tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin tutanakta kullanıcı olarak belirtilen kişi yanında tespit maliki olan hazineye de yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı, dava dilekçesinde yalnızca beyanlar hanesindeki kullanıcı gerçek kişiyi taraf göstererek dava açmıştır....