Davacı ..., 03.05.2010 tarihli dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın murislerinden intikal eden tapulu yeri olduğu iddiasıyla taşınmazın murisi ... oğlu ... adına tescilini, mülkiyet iddiasının reddi halinde ise davalı gerçek kişiler lehine verilen kullanım şerhinin iptali ile beyanlar hanesine kullanıcı olarak iskan tapusunun maliklerinin mirasçılarının yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu ... ilçesi ... köyü, 104 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ...’i temsilen oğlu ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
Şöyle ki; kullanım kadastrosu sırasında hakkında kullanım kadastrosu tespit tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında tutanağın beyanlar hanesinde yer alan ya da alması gereken kullanıcı ve muhdesat şerhlerine ilişkin olarak askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde, askı ilanından sonra ise genel mahkemelerde kullanım kadastrosuna itiraz davası açılmasının mümkün bulunduğu hususu tartışmasızdır. Kadastro mahkemelerinde kullanım kadastro çalışmalarına ilişkin ihtilaflarda mülkiyete ilişkin iddialar dinlenemez. Kullanım kadastrosunun iptali istemiyle açılacak dava, mülkiyet değişikliği istemine yönelik olduğundan genel hukuk mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılmalıdır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de, dava şartlarından olduğundan davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir....
Davacı, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine lehine kullanım şerhi verildiğini ancak taşınmazın sadece 220 m²’lik bölümü kullanımında olmasına rağmen fazla olarak 314 m²’lik bölüm hakkında lehine kullanım şerhi verildiği gerekçesiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil ve 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca taşınmazın iadesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 1972 yılında yapılıp ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu, 2896 sayılı Kanuna göre 1985 yılında ve 3302 sayılı Kanuna göre 1993 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulaması, 4999 sayılı Kanuna göre 1998 yılında yapılan düzeltme çalışmaları ve 2012 yılında yapılan kullanım kadastrosu vardır. Genel arazi kadstrosu 1975 yılında yapılarak kesinleşmiştir. 1- Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ... ve ...'...
SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına, dava konusu taşınmazın mahallinde, kullanım kadastrosu tespitinin yapıldığı 2019 yılı itibariyle mahkemece yapılan keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişisi beyanlarına göre; dava konusu 171 ada 308 parselde kullanım kadastrosu tespit günü ve keşif tarihi itibariyle herhangi bir tarımsal kullanım olmadığı, toprak işlemesinin yapılmadığı, taşınmazın ekilip biçilmediği, taşınmazdaki çitin taraflarca yeni çekildiği, taşınmaz sınırlarının tüm yönlerinde belirginlik göstermediği, davacının babası tarafından taşınmaza daha önce dikilen zeytin ağaçlarının taşınmazın orman olması nedeniyle orman idaresi tarafından söküldüğü, bu hali ile dava konusu taşınmazın kullanım kadastrosu tespit günü itibariyle kimsenin kullanımında olmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda olduğu gibi kullanım kadastrosu tespitine itiraz davaları sonucunda verilen hüküm ve kararları temyizen incelemekle görevli Yüksek Yargıtay 16....
ve arkadaşları’na aittir” şeklinde tespit gibi ŞERH VERİLMESİNE, karar verilmiş,hüküm davalı HAZİNE vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 6831 Sayılı Orman Yasasının 2/B madde uygulaması vardır....
Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasaya göre 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1978 yılında 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış ve 1989 yılında henüz sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılarak 16/10/1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir....
Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasaya göre 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1978 yılında 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış ve 1989 yılında henüz sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılarak 14/05/1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir....
Dava, 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasaya göre 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile daha sonra 1978 yılında 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış ve 1989 yılında henüz sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılarak 16/10/1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir....
Mülkiyet tespiti orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen orman kadastro tutanakları ile belirlenmekte ve bu tutanaklara askı suretiyle ilan süresi içinde itiraz edilmediği takdirde ilan müddeti sonunda, itiraz edildiği takdirde ise yargı yolu ile belirlenip kesinleşmektedir. İşte 3402 Sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro, kesinleşen kadastro ile 2/B madde niteliği yani Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan yer olduğu kesinleşen yerleri kapsamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı kesinleşmeyen yerlerde 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre kadastro çalışması yapmak 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesinde düzenlemenin amacına, lafzına ve ruhuna uygun değildir....