Davacı, dava konusu taşınmazların bir bütün olarak kendi kullanımında olmasına rağmen kadastro sırasında bölünüp 6 parselde kendi lehine 7 parselde ise taşınmazın kullanıcısı olmayan davalı kişi lehine kullanım şerhi verildiğini belirterek 144 ada 7 parselin de filli kullanıcısı olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, Kadastro Yasanının 28. maddesine göre ihtarlı davetiye tebliğine rağmen ilk duruşmaya gelerek delillerini ve dava konusunu bildirmediği gerekçesiyle davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1983 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ile 28/09/1999- 28/03/2000 tarihleri arasında ilan edilip kesinleşen 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulaması vardır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... ve davalı ...'ye ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Bölgede 1979 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2. madde çalışmaları ile 1988’da kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.2010 yılında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3402 saylı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına göre, dava, hükmü temyiz eden Orman Yönetimine mahkemece ihbar olunduğu ve idarece usulüne uygun olarak harçlı katılma dilekçesi ile davaya katılınmadığı gibi ayrıca açılmış bir davasının da bulunmadığına göre, hükmü temyiz etmekte taraf sıfatı bulunmamaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/02/2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....
Ek- 4. maddede düzenlenen ve "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Kullanım kadastrosu sırasında hakkında kullanım kadastrosu tutanağı tanzim edilen taşınmazlar hakkında tutanağın beyanlar hanesinde yer alan ya da alması gereken kullanıcı ve muhdesat şerhlerine ilişkin olarak askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde, askı ilanından sonra ise genel mahkemelerde kullanım kadastrosuna itiraz davası açılmasının mümkün bulunduğu hususu tartışmasızdır. Keza 26/04/2012 tarih ve 28275 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı kanunun uygulanması aşamasında da kesinleşen kullanım kadastrosu sonucu belirlenen kullanıcılar esas alınacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 3402 Sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastrosu sırasında ... ilçesi, ... Mahallesi 122 ada 11 parsel sayılı 9625,42 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmaz kendi kullanımında olmasına rağmen, tutanağın beyanlar hanesinde kullanım durumunun belirtilmediğini belirterek taşınmazın beyanlar hanesine lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacının dava ettiği yerin kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde bulunduğu, 21/11/1995 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulamasında da orman sınırları içerisinde bırakıldığı ve davacı tarafından da orman sınırları içerisinde bırakılan bu yerin 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılması için Hazine ve Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikteki davanın dinlenme olanağı bulunmadığına göre, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Dava, kesinleşen kullanım kadastro tespitine itiraz niteliğinde olup, dosya kapsamı ve bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazların arsa vasfında olduğu, davacının delil olarak sunduğu 02.12.1992 tarihli satış senedi ile ekinde bulunan ve keşifte bilirkişi tarafından uygulanan özel parselasyon krokisi, aynı mahallede aynı miktarda taşınmaz için davacı adına bulunan emlak kayıtları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu yerin arsa niteliği ile davacı ...'un tasarrufunda bulunduğu belirlenmiş olduğundan hükmün onanması gerekirken Dairemizce "fiili kullanım durumunun araştırılması gereğine" değinilerek bozulmuş olduğu anlaşılmakla Dairemizin 29.03.2016 tarih, 2015/8945 Esas, 2016/3462 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 04.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 19/12/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 27/12/2011 günü oybirliği ile karar verildi....