Davalı vekili, davaya cevap süresi geçtikten sonra sunduğu beyan dilekçesinde, müvekkilinin ihtarnameden sonra teminat mektubu bedelini komisyonlarıyla beraber bankaya ödediğini, ayrıca kefaletin sona erdirildiğinin bankaya bildirdiğini, kefaletin sona ermesinden sonra kullandırılan çek yaprağı bedellerinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, banka alacağının tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, davalı icra takip tarihinden önce, teminat mektubu bedelini depo ederek, komisyon bedellerini de ödemiş ise de, bankanın iade edilmeyen 12 adet çek yaprağının zorunlu karşılıkları nedeniyle alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davalının kefaletini tek taraflı olarak sona erdirmesi hukuken geçerli olmayıp kefaletin devam ettiği, davalının borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının ......
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz." şeklinde düzenlenmiş olup, davacının verdiği kefaletin şekli şartları haiz olmadığı bu nedenle geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsedilemeyeceği gibi kefalete dayanılarak yapılan işlemlerin de iptali gerektiği ...'' gerekçesi ile şikayetin kabulü ile, Ankara 20. İcra müdürlüğünün 2012/1401 esas sayılı takip dosyasında geçersiz icra kefaletine dayanılarak davacı aleyhine yapılan işlemlerin ve 27/11/2017, 14/11/2018 tarihli haciz tutanaklarının iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılan davada 27.11.2017 tarihinde alınan kefaletin iptali ile kefalete dayanılarak yapılan işlemlerin iptali talep edildiğini, Ankara 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine "Esasen kefaletin adi kefalet olması nedeniyle TBK'nun 585. maddesine göre doğrudan kefile karşı davanın açılamayacağının kefaletin TBK'nun 583. maddesinde belirtilen şekil şartlarına uygun olarak yapılmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 166.80 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 608.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz...
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin, Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığı iddiasıyla icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayet, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına yönelik olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. Buna göre, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin, yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı Mahmut Yılmaz arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesinde davalının garantör olarak imzasının bulunduğunu, garantör sorumluluğunun sınırının olmadığını, kredi kartı alacağının tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, duruşma sırasında davanın haksız açıldığını, daha önce davacı bankaca itirazın kaldırılması için mahkemeye müracaat edildiğini ancak davanın reddedildiğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :09/06/2009 Nosu : 2008/549-2009/325 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzalayan davalı şirketin itirazının haksız olduğu iddiasına dayanan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili kefaletin geçerli olmadığını, asıl borçluya müracaat etmeden kefilden borcun ifasının istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :09/06/2009 Nosu :2008/555-2009/327 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzalayan davalı şirketin itirazının haksız olduğu iddiasına dayanan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili kefaletin geçerli olmadığını, asıl borçluya müracaat etmeden kefilden borcun ifasının istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :09/06/2009 Nosu : 2008/550-2009/326 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzalayan davalı şirketin itirazının haksız olduğu iddiasına dayanan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili kefaletin geçerli olmadığını, asıl borçluya müracaat etmeden kefilden borcun ifasının istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
ın aynı zamanda borca ipotek verdiğini, ancak ipoteğin Aile Mahkemesi kararıyla iptal edilerek bu kararın kesinleştiğini, ipotek iptal edilse dahi ipotek akdinde yazılı kefaletin geçerli olduğunu belirterek yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle davada ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, istem uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir....
Mahkemece, davalının sözleşmede garanti eden sıfatıyla imzasının bulunduğu, ancak kredi kartı borcundan dolayı garanti edenin sorumluluğunun Yargıtay kararlarına göre kefaletin koşullarına tabi olduğu, sözleşmede limit olmaması nedeniyle B.K.nun 484. maddesi uyarınca kefaletin geçerli olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece sözleşmede kefalet limitinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı icra takip dosyasında yaptığı itirazında; sözleşme limitinin 250.00. TL olduğunu belirterek, bu miktarı icra dosyasına yatırmış olup, bakiye borç için takibin durdurulmasını talep etmiştir....