ın vefat ettiği, meydana gelen kaza nedeniyle Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesinin ..... sayılı ilamına göre, kazanın davalı araç sürücüsünün, kısmen banketi ihlal eder şekilde seyri sırasında, kısmen banketi ihlal eder şekilde uyarı tedbirleri almadan duran vefat edenin aracına çarpması ile meydana geldiğinin kabul edildiği ve kararın kesinleşmesi ile kazanın oluş şeklinin belirlendiği görülmüştür. Kazanın oluş şekline göre, Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesi ..... sayılı dosyasında davalı ile vefat edenin eşit kusurlu olduğunun tespit edildiği, yine aynı kaza nedeniyle maddi tazminat istemli Ankara 13....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanıkların beyanları, kazanın oluş şekli, alınan bilirkişi raporu ile davanın kabulüne, davacı ...'ın 11.03.2016 tarihinde maruz kaldığı kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
meydana geldiğinin tespit edildiğini, kazanın davacının kendi kusuru yüzünden meydana geldiğini, kazada davalıların herhangi bir kusurlarının bulunmadığı savunarak davanın reddini savunduğu, İlk derece mahkemesinin özetle: "maddi ve manevi tazminat istemli davanın reddine..." karar verdiği ve bu karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 355....
Yönünden 59.258,52 TL ve anne ... yönünden 61.628,05 TL olarak ıslah etmiştir Davalı ... vekili; kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduklarını, dava konusu olaydaki taşımanın niteliğinin hatır taşıması olduğunu, müteveffanın sürücünün alkollü olduğunu bilerek onun yönetimindeki araca binmiş olduğunun belirlenmiş olması koşuluyla tazminattan %50 oranında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 05/11/2018 tarih, 2015/17253 Esas ve 2018/10045 Karar sayılı ilamında özetle; 26.03.2014 tarihli bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor kısmen doğru tespitleri içermekle birlikte, eksik yönlerinin olduğu da dikkate alınmak suretiyle; kazanın meydana geldiği 2011 yılının başından kazanın olduğu güne kadar olan (yaklaşık 5 aylık) süreye ilişkin davacı işletmesinin elde ettiği gelir ile bu gelirin elde edilebilmesi için yapılması zorunlu işletme maliyet giderlerinin belirlenmesi, kazanın olduğu gün ile sonrasındaki birkaç aylık süre için de aynı tespitlerin yapılması ve sonrasında aradaki farkın davacının zararı olarak saptanması konularında, daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gereğine değinilmiştir....
bulunması gerektiğini, tüm bu nedenlerle, tarafların kazanın oluşumundaki kusurunun belirlenmesinde hayati önemi olan bu hususlar değerlendirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, kazanın hangi sebeple gerçekleştiğinin her durumda araştırılması gerektiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kazanın gerçekleşmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, davacının kaza nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun Adli Tıp Kurumu 3....
Davalı işverenlerin sorumluluğunun kusura dayanması nedeniyle öncelikle kazanın meydana geliş şekli ve kusur durumunun belirlenmesi gerektiği, olayın meydana geliş şekli ve kusur durumunun tespitinde taraf ve tanık beyanlarının dikkate alındığı, buna göre olay günü işyerinde havşa makinası olarak anılan CNC pres makinasında çalışmakta olan davacının işlenmiş malzemeyi presin altından almak isterken pistonun aşağıya inmesi sonucunda sağ el işaret parmağını prese kaptırması sonucu elinden yaralanması suretiyle söz konusu kazanın meydana geldiği; 18/08/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda davalı işverenin %95, davacının ise %5 oranında kusurlu olduğu, bu rapora davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine aldırılan 28/10/2016 tarihli ikinci kusur bilirkişi heyeti raporunda da aynı sonuca ulaşıldığı, olay tarihinde kazanın yaşandığı makinada çalışan işçilerin ellerinin presin altına girmesini engelleyen muhafazanın ve sensörün bulunmaması, tanıkların bu sensörlerin kazadan sonra takıldığını beyan...
Meydana gelen kaza sebebi ile davacının manevi olarak zarara uğradığı sabit olup, kusur oranları, olayın oluş şekli ve maluliyet oranları ve kazanın gerçekleştiği tarih nazara alındığında 5.000,00 TL uygun bulunmuş, manevi tazminat istemli açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 5.000-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 05/05/2014, diğer davalılar yönünden 08/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Davalı vekili, ... plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalandığını, kazayla ilgili olarak yaptırılan ekspertiz incelemesi ve ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/123 D.İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu doğrultusunda meydana gelen kazanın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediğini, kazaya karışan araçlardaki hasarların birbiriyle uyumsuz olduğunu ve müvekkili şirketin tazminat ödemesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... aynı zamanda kazaya karışan diğer aracın kasko sigortacısı olup aynı kaza nedeni ile kendi sigortalısı tarafından davalı aleyhine kasko bedelinin tazmini istemli olarak da dava açılmış ve açılan dava, kaza ile hasarın uyumsuz olduğu gerekçesiyle ... 10....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dairemizin 02.04.2012 tarih ve 2009/6281 esas, 2012/6922 karar sayılı bozma ilamına uyulduğu ve bozma doğrultusunda savunması sorulan sanık, olay tutanağı içeriğini kabul etmediğini belirttiği halde, bozma ilamında açıklandığı üzere, tutanak tanıkları da dinlendikten sonra, tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın suçunun niteliğinin belirlenmesi gerekirken, tanıklar dinlenmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....