ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/262 Esas KARAR NO :2024/291 DAVA:Mülkiyet (Tespit İstemli) DAVA TARİHİ:28/04/2024 KARAR TARİHİ :03/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Mülkiyet (Tespit İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; ... Marka, ...-12 Tip, 1998 model, ... Şasi/Seri No'lu ve ...-2 motor no'lu iş makinasını (...) 23.01.2017 tarih ve A-... seri nolu fatura ile davalıdan satın aldığını, iş makinesinin plakasız olması sebebiyle trafikten men edilme tehlikesinin bulunduğunu, ihtiyaç duyulan yerlere gönderilemediğini, mağduriyetler yaşadıklarını, iş makinesinin İstanbul Ticaret Odası'na kaydının yapılabilmesi için iş makinesinin kendilerine ait olduğuna dair mahkeme kararı istenildiğini, bu sebeple davayı açtıklarını beyanla iş makinesinin kendilerine ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/825 Esas KARAR NO : 2023/168 DAVA : Mülkiyet (Tespit İstemli) DAVA TARİHİ : 08/12/2022 KARAR TARİHİ : 06/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Mülkiyet (Tespit İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; ... marka, ... tipli, ... model, ... şasi-şeri no'lu, ... motor no'lu iş makinesini (forklift) 28.12.2020 tarih ve ... seri nolu 47.200,00 TL bedelli fatura ile davalıdan satın aldığını, iş makinesinin plakasız olması sebebiyle trafikten men edilme tehlikesi olduğunu, ihtiyaç duyulan yerlere gönderilemediğini, mağduriyetler yaşandığını, iş makinesinin İstanbul Ticaret Odası'na kaydının yapılabilmesi için iş makinesinin kendisine ait olduğuna dair mahkeme kararı istenildiğini, bu sebeple davayı açtıkları, iş makinesinin kendilerine ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....
ın davalı işverene ait işyerinde 22.07.2010 tarihinde geçirdiği iş kazasının Kuruma bildirildiğini, oysa bu iş kazası sonucu oluşan sürekli işgöremezlik derecesine etki eden ilk kazanın 21.06.2010 tarihinde gerçekleştiğini, ancak bu durumun iş kazası olarak bidirilmediğini iddia ederek, bu olayın iş kazası olduğunun tespitini talep etmiştir.Mahkemece verilen davanın kabulüne dair ilk karar Dairemizin 10.05.2016 tarihli kararıyla “Mahkemece, öncelikle ilk kazaya ve ikinci kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı celbedilmeli, iddiayı teyit eden bir tedavi süreci olup olmadığı, varsa birincisinin ikinciye etkisi irdelenmeli ve sonuca göre hüküm kurulmalıdır.”gerekçesiyle bozulduğu, Mahkemece “Her ne kadar davacı ...'ın davalı iş yerinde 21/06/2010 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesi talep edilmiş ise de Adli Tıp Kurumu 3....
Dava konusu taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için yazılan müzekkereye Belediye Başkanlığı tarafından verilen 24/01/2018 ve 20/02/2018 tarihli cevabi yazılarda, taşınmazların, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5.000 ölçekli nazım imar planı dışında kaldıkları, 1/25.000 ölçekli nazım imar planında, makilik, fundalık alanda, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında kentsel yerleşik alanda kaldıkları, belediye sınırları içinde, yerleşik alanda meskun mahalde, iskana yasak bölgede kaldıkları, belediye hizmetlerinden yararlanmadıkları bildirilmiştir. El atma tarihi 1983 yılından sonra ise, verilen bu cevabi yazılara göre, taşınmazların arazi olarak nitelendirilmesi için yeterlidir. Fakat, el atma tarihi 1983 tarihinden önce ise, o zaman el koyma tarihindeki niteliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, el atma tarihinin netleştirilmesi önemli olup, mevcut davada bu yönde yapılmış bir araştırma görülmemektedir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 23.06.2010 günlü, 2010/314 Esas ve 2010/342 Karar sayılı ilamında benimsendiği üzere; Uyuşmazlığın çözümü için davanın niteliğinin belirlenmesi ve yargı yoluna ilişkin düzenlemelerin açıklanmasında yarar vardır: Bilindiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun 76. maddesi (Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nın 33. maddesi) ve 4/6/1958 tarih ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, bir davada ileri sürülen olayları izah davacıya, maddi olayların hukuki tavsifi, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak mahkemeye ait olup bu husus aynı zamanda hakimin doğrudan görevidir. Hakim, tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp maddi vakıalarla bağlıdır. Dayanılan maddi olguların salt ilgili tarafça bildirilen içeriğine ve o tarafın bunlara yönelik hukuki nitelendirmesine bağlı kalınarak bir sonuca ulaşılması, yukarıda belirtilenen usul kanunu düzenlemelerine uygun olmaz....
Davalı -----dilekçesinde özetle;------arasında geçerli olmak üzere davalı olan sigorta------sigortalandığını, davalı ----- şirketinin davaya konu trafik kazasında ---- sürücüsünün kusuru dahilinde poliçede belirtilen limit kadar sorumlu olduğunu, davalının --- kusurunun olduğu belirtilen bilirkişi raporunun kabul edilemeyeceğini, davaya konu trafik kazasının------plakalı araç ile çarpışması olduğunu, davalı olan sigorta ---- aracın kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, bu araçtan bağımsız gerçekleştiğini, öncelikle belirlenmesi gereken hususun davaya konu trafik kazasının oluşumunda kusur oranının yeni bir bilirkişi heyeti ile belirlenmesi gerektiğini, davacıya ait aracın hasar oranının belirlenmesi gerektiğini, aracın piyasa rayiç değerinin------ bedelinin bilirkişi marifeti ile belirlenmesi gerektiğini, açıklanan nedenler ile davalı tarafından sigortalı olan aracın kusuru bulunmaması nedeni ile kendileri açısından davanın reddini, yargılama giderleri ve --- ücretinin davacı yana bırakılmasını...
Dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgeye ilişkin 1999 tarihli hava fotoğrafları dosya arasında bulunmakta ise de araziye uygulanması ve dava konusu taşınmazın hava fotoğrafındaki niteliğinin belirlenmesi bakımından yetersizdir. Çünkü 1999 tarihli hava fotoğrafı, 20 yıllık zilyetliğin başlangıcı bakımından yetersiz görülmektedir. Bir arazinin kullanım süresi, niteliği ile üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu nedenle, davanın açıldığı 05.04.2007 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1977-1987 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının bulundukları Yerlerden getirtilerek yukarıda belirlendiği biçimde keşifte uzman bilirkişilerce uygulanması ve taşınmazın gerçek niteliğinin belirlenmesi zorunludur. Bu hava fotoğrafının stereoskopik aletle ve üç boyutlu olarak incelenmesi gerekir....
ın sürücü belgesinin olmadığını ve 2,70 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, kazanın oluşumunda sürücü ...'ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun madde 56/1-c kuralını ihlal ettiğini, ... plakalı araç sürücüsünün ise kural ihlalinin bulunmadığının tespit edildiğini, kazada hasara uğrayan ... plakalı aracın kasko sigortacısı tarafından 5684 sayılı Kanun'un 22. maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için yaptırılan ekspertiz incelemelerine istinaden hazırlanan rapor ve değerlendirmeler ile bahse konu araçta 10.189,00 TL'lik hasar oluştuğunun tespit edildiğini, müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde ise, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olması dolayısıyla 20/11/2015 tarihinde 10.189,00 TL hasar tazminatının müvekkili şirket tarafından Zurich Sigorta A.Ş. hesabına, ödendiğini, kazanın oluşumunda aracı kullanan ...'...
SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Yargıtaya Geliş Tarihi: 05/07/2022 Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 29.03.2022 tarihli ve 2019/2518 Esas - 2022/857 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Mahkemece, merci tayinine ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; 202 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki niteliğinin “iki ayrı harabe yapı (109,24 metrekare)” olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi....