Yine, mahkeme tarafından alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi'nin 17.07.2014 tarihli raporunda ise, ihtimalli olarak kusur tespiti yapılmış, kazanın oluş biçiminin belirlenmesi bakımından yeterli irdeleme yapılmamıştır. Kusur tespiti bakımından alınan raporların kaza tespit tutanağı ile ve kendi aralarında çelişkili olduğu açık olup çelişki giderilmeden karar verilmesi ise eksik inceleme mahiyetindedir....
Sigorta şirketinin kazanın belirtilen yer ve şekilde meydana gelmediğini iddia etmesi tek başına hasarın kasko sigorta teminatı dışında kalmasının gerektirmez sigorta şirketi bu hasarın gerçekte nasıl meydana geldiğinin ve neden teminat harici olduğunun da, davalı sigortacı tarafından ispatlanması gereklidir. Mahkemece davalının savunmaları üzerinde durularak kaza tutanağı, eksper raporu, araçların hasarlarının birbiri ve kaza ile uyumlu olup olmadığı gibi hususlar ve kazanın araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. 2-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan araç hasarına ilişkin olup, zararın tesbiti yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likit olmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilemez....
Sigorta şirketinin kazanın belirtilen yer ve şekilde meydana gelmediğini iddia etmesi tek başına hasarın kasko sigorta teminatı dışında kalmasının gerektirmez sigorta şirketi bu hasarın gerçekte nasıl meydana geldiğinin ve neden teminat harici olduğunun da, davalı sigortacı tarafından ispatlanması gereklidir. Mahkemece davalının savunmaları üzerinde durularak kaza tutanağı, eksper raporu, araçların hasarlarının birbiri ve kaza ile uyumlu olup olmadığı gibi hususlar ve kazanın araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. 2-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan araç hasarına ilişkin olup, zararın tesbiti yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likit olmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilemez....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 13.09.2022 tarihli ek kararla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir....
Dava, kasko ... poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuan tahsili istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde aşağıda belirtilen hususlar dışında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dosyada mevcut kaza tespit tutanağında, kazanın belirtilen oluş biçimi içerisinde sürücü Yusuf Karabayır'ın tali kural ihlalinin (kusurlu) bulunduğu, yolun yapımından sorumlu kuruluşun ise asli kusurlu olduğu, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda ise davacıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, davalı belediyenin kazada %100 kusurlu olduğu belirtilmiş, raporda belirlenen kusur oranlarına davalı yanca itiraz edilmiştir....
İstinaf nedenleri; kazanın oluşumunda tarafların %50 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğu, davalının maliki olduğu 34 XX 852 plaka sayılı aracın trafik sigortacısının %75 kusur oranını kabul ederek ödeme yaptığının göz ardı edildiğine yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, kasko sigorta poliçesine dayanılarak başlatılan rücuan tahsil istemli icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir....
Makine Operatörü yardımcısı pozisyonunda sigortasız çalıştığını, davacının 20.07.2005 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti ile 27.01.2015 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasını talep etmiştir....
ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının CMK’nın 223/8 maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, B-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Dosya içeriğine göre, müştekinin evine pimapen pencerenin zorlanarak girilmeye çalışılması şeklinde gerçekleşen olayda, söz konusu pencerenin muhkem olup olmadığı araştırılarak suçun niteliğinin belirlenmesi gerektiğinden tebliğnamedeki zamanaşımından düşme isteyen görüşe iştirak edilmemiştir. Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir....
bakımından; Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2013/24 esas sayılı icra dosyasının getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması, katılanın borca itiraz edip etmediğinin belirlenmesi, belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının tayin ve takdiri hakime ait olup suça konu senedin duruşmaya getirtilip gözlem yapılarak yasal unsurlarının tam olup olmadığı, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının tartışılıp değerlendirilmesi, denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içine konulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-) Kabule göre de; a) "Kanunen" uygulanmasına yer almadığına dair yerinde ve yasal olmayan gerekçeyle TCK 62.maddesinin tatbik edilmemesi, yasaya aykırı, b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde...
, taşınmazın önceki niteliğinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının, öyle ise, imar-ihyaya başlanış ve bitiriliş tarihi ile, bu tarihten itibaren kadastro tespitine kadar davacı taraf yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....