Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dosya kapsamından 06/11/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağının iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmesi kolluğun adli görevleri arasında yer almaktadır. Eldeki dava kaza tespit tutanağının iptali ve kusursuzluğun tespiti isteğine ilişkin olduğuna göre davaya bakma görevi adli yargı merciilerine aittir. Ancak, davacı vekili tarafından talep edilen kusursuzluğun tespiti istemi maddi vakıaya ilişkindir. Şu halde tespit davasının konusunun maddi vakıalar olamayacağından hukuki yarar şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2019/2612 Esas 2019/5100 Karar sayılı kararı). Anayasa Mahkemesinin 15/4/2015 tarih ve Başvuru Numarası: 2013/5619 sayılı, (R.G....

DAVALI CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada davalı taraf olarak gösterilen T3 İl Emniyet Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği bulunmadığından davaya taraf ehliyeti olmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, işbu davanın İzmir Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nün 15/01/2022 tarihli kaza tespit tutanağına itiraz ve kaza tespit tutanağının iptali talebi ile açıldığını, kaza tespit tutanakları hakkındaki iptal ve itiraz davalarının görüm ve çözüm yerinin Sulh Ceza Mahkemeleri olup bu davalarda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevsiz olduğunu, bu nedenle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın kaza tespit tutanağının düzenlenmesine ve kusur durumuna ilişkin beyanlarının yalnızca sorumluluktan kaçma amacı taşıyan, gerçeğe aykırı, asılsız iddialar olduğunu, trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesine ilişkin görevli personel tarafından yapılan iş ve işlemlerde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili...

Davacı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı dava dışı taraf ile aralarında anlaşarak kaza tespit tutanağı düzenlediklerini, aralarında bir kusur oranı belirlememelerine rağmen... kaza tespit tutanağında kendisine %100 kusur izafe edildiğini belirterek, kaza tespit tutanağının iptalini talep etmiştir. Davalı, davacının karıştığı trafik kazasından dolayı kurumlarınca tanzim edilen bir belgenin olmadığını, taraf sıfatlarının bulunmadığını, husumetin...'e yöneltilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, davanın kusur oranına itiraz mahiyetinde olduğu kabul edilerek, bilirkişi raporu ile belirlenen kusur oranının tespitine karar verilmiştir. Bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere yaptığı işlemler de verilen kararın neticesi olan birer idari eylemdir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, HMK 114/1- h ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; kazaya karışan diğer yan ve vekillerince müvekkili hakkında açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında iş bu kaza tespit tutanağına göre değerlendirme yapılacağından iş bu kaza tespit tutanağının iptali ile müvekkilinin kusursuzluğunun tespiti bakımından hukuki yararı olduğunu, müvekkili aleyhine yapılacak soruşturma ve kovuşturmada iş bu kaza tespit tutanağının delil arz etmekle iş bu kaza tespit tutanağının iptaline ve kusursuzluğunun tespiti durumunda müvekkilinin hukuki yararı olduğunun ortada olduğunu, bu davanın açılmasında müvekkilinin hukuki yararının olduğu ortadayken müvekkili hakkında hukuki yarar yokluğundan davanın reddi karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    G E R E K Ç E Uyuşmazlık, 6100 Sayılı HMK'nun 106.maddesi gereğince trafik kazası tespit tutanağının iptali, kusur oranlarının tespitine ilişkin tespit davasıdır. İDM'nce yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun 355.maddesi gereğince resen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacı vekili 29/08/2018 trihli kaza tespit tutanağının iptalini , kusur oranlarının belirlenmesini , hasarın tespiti ile davalı tarafından karşılanmasını talep etmiştir. Cevaba cevap dilekçesinde ise " dava tespit davası olup asıl istenen kaza tespit tutağının iptali ile kazaya sebebiyet veren kusur oranlarının tespit edilmesidir. Davalı tarafın kusur derecesine göre hasardaki sorumluluk konusunda taleplerimiz saklı kalmaktadır....

    tarafından, davalı aleyhine 05/11/2021 gününde verilen dilekçe ile kaza tespit tutanağının iptali ve kusur tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine dair verilen 08/11/2021 günlü karar karşı davacının istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun reddine dair verilen 17/01/2022 günlü İstanbul Bölge Asliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

      kusur izafe edildiğini ileri sürerek 19.08.2020 tarihli trafik kaza tespit tutanağının iptali ile kusur oranlarının yeniden belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davanın HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğinde olduğu, HMK'nın 106/2. maddesinde tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunması gerektiği belirtilmiş ve hukuki yarar HMK'nın 114/h maddesinde dava şartlarından olduğu düzenlenmiş olup, davacı vekili tarafından talep edilen kusursuzluğun tespiti ve karşı tarafın kusurlu olduğunun tespiti istemi maddi vakıaya ilişkin olduğundan (Yargıtay 4.HD'nin 07/11/2019 tarih ve 2019/2612 E. 2019/5100 K. sayılı ilamı) davacının tahsil talebi de bulunmadığından, HMK'nın 106/2 ve HMK'nın 114/h. maddesi gereğince eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılamayacağı gibi aksi ispat edilebilecek belgelerden olan kaza tespit tutanağının iptali de tespit davasında istenemeyecektir....

        Kaza sonrasında düzenlenen 08/01/2013 tarihli kaza tespit tutanağının iptali için ... tarafından yapılan itiraz üzerine ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/11 D.İş sayılı kararı ile bu kaza tespit tutanağının iptaline karar verilmiş olup karar da 03/12/2013 tarihinde kesinleşmiştir. ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinde alınan trafik bilirkişi raporunda davalı sürücü asli kusurlu, dava dışı 3. araç sürcü takip mesafesini korumadığı için kusurlu, davacı ... kusursuz bulunmuştur. Mahkemece alınan ve benimsenen kusur raporu ile, ... 1. Sulh Ceza Mahkemesince alınan raporda belirlenen kusur dağılımı birbirleriyle uyumlu değildir. Açıklanan bu nedenler karşısında mahkemece, varsa ceza dosyası aslı getirtilmek suretiyle, ......

          İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Kaza tespit tutanağının tutan zabıt mümzileri tarafından tutulan tutanakta davalı araç sürücüsüne %75 kusur izafe edildiğini, kaza sonrası tüm deliller ve kazaya karışan araçların olay yerindeki duruşu ve tüm izler incelenmek suretiyle kaza tespit tutanağı tanzim edildiğini, ortada yeni bir delil olmaksızın kaza tespit tutanağının aksi yönde rapor tanzim edilmesini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağının resmi delillerden olduğu, aksinin ancak tanık beyanları ile ispatlanabilir ise de görülmekte olan davada hiçbir yeni tanık beyanı bulunmadığını, bu nedenle kaza tespit tutanağının aksine karar verilmemesi gerekmekte olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava kasko sigortacısının sigortalısına ödediği hasar bedelinin zarara sebebiyet veren karşı taraftan tahsili talebine ilişkin rücuen tazminat davasıdır....

          UYAP Entegrasyonu