Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Davacı tarafça 22/02/2019 tarihinde kasko sigortası yaptıkları ---- plakalı araç ile davalının-------- plakalı aracın çarpışması ile trafik kazası meydana geldi, kaza nedeniyle sigortalılarına 5.010,00 TL tazminat ödedikleri, ödenen miktarın rücuen tahsili için icra takibi başlattıkları, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu iddialarıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça davaya konu kazaya ilişkin tutulan kaza tespit tutanağının kaza tarihinden sonra tutulduğu, poliçenin kaza tarihini kapsamadığı, poliçenin kaza tarihinden sonra yaptırıldığı, bu nedenle kaza nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olmadıkları iddiasıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dava, trafik kazasından kaynaklı------ sigortacısının sigortalısına ödediği hasar tazminatının rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/19 Esas KARAR NO : 2023/350 DAVA : Sözleşmenin İptali DAVA TARİHİ : 09/01/2023 KARAR TARİHİ : 03/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; 36 AF 478 plakalı aracının 17/08/2022 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle karşı tarafın talebi üzerine düzenlenen arabuluculuk tutanağının düzenlenme süreci dahilinde 6098 sayılı Borçlar Kanunu çerçevesinde sözleşmenin içeriği itibariyle "aşırı yararlanma" durumu söz konusu olduğunu, bu sebeple ...numaralı arabuluculuk anlaşma belgesi ile son tutanağının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf ise; başvuran tarafından hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden arabuluculuk ile anlaşma sağlandığından davanın reddini, ağır hasar kaydı olan araçta değer kaybı oluşmayacağından davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/19 Esas KARAR NO : 2023/350 DAVA : Sözleşmenin İptali DAVA TARİHİ : 09/01/2023 KARAR TARİHİ : 03/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; 36 AF 478 plakalı aracının 17/08/2022 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle karşı tarafın talebi üzerine düzenlenen arabuluculuk tutanağının düzenlenme süreci dahilinde 6098 sayılı Borçlar Kanunu çerçevesinde sözleşmenin içeriği itibariyle "aşırı yararlanma" durumu söz konusu olduğunu, bu sebeple ...numaralı arabuluculuk anlaşma belgesi ile son tutanağının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf ise; başvuran tarafından hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden arabuluculuk ile anlaşma sağlandığından davanın reddini, ağır hasar kaydı olan araçta değer kaybı oluşmayacağından davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....

        İşleten ) kurallar gereği aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün kusuru oranında, belirtilen sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı kaza tarihinde ... plakalı otomobilin KZMS sigortası olan davalı .... Sigorta A.Ş. ise (KTK’ nun 91....

          Her ne kadar bilirkişi tarafından işlemiş faiz talebi hesap edilmemiş ise de davalıların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiz hesabı Türkiye Barolar Birliği'nin internet sitesi üzerinden hesaplattırılmış olup buna göre işlemiş faiz hükümde dikkate alınmıştır. Davalı ... davaya cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Kaza 06/11/2015 tarihinde meydana gelmiş olup icra takibi 06/11/2017 tarihinde başlatılmış, itirazın iptali davası ise 05/12/2019 tarihinde açılmıştır. Buna göre icra takip tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ise de söz konusu davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle davacının 01/11/2019 tarihinde zorunlu arabuluculuk sürecini başlattığı, 04/12/2019 tarihinde arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği, zorunlu arabuluculuk sürecinde geçen sürenin zamanaşımı süresi hesabında dahil edilmeyecek olması nedeniyle davanın süresinde açıldığı ve zamanaşımına uğramadığı anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın sevk ve idaresindeki...plakalı sayılı araç ile şikayetçi ...’ın sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, tarafların yanında trafik kaza tespit tutanağı bulunmaması nedeniyle sanığın araçların fotoğraflarını çekip, kazada kendisini kusursuz gösterecek şekilde trafik kaza tespit tutanağını tanzim ederek şikayetçi ...'...

              Davacı 28.08.2013 tarihli ifadesinde, aracı kazadan 3-4 gün önce satın aldığını ancak resmi satışını üzerine almadığını, aracı kendisinin kullanmadığını beyan etmiş, kaza tespit tutanağında yolcu olarak kayda geçen ... ise aracın davacı tarafça kullanıldığını ifade etmiştir. Cumhuriyet savcılığınca şikayete bağlı olan suçta taraflar şikayetçi olmadığından ve gerçek sürücünün kesin bir şekilde tespit edilmesinin ceza soruşturması bakımından gerekli görülmediği belirtilerek koğuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmıştır. Kaza tesbit tutanakları, aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli belgelerdendir. Ancak yerel mahkemece kaza tespit tutanağını düzenleyen zabıt mümzi polis memurları dinlenilmeden karar verilmiştir....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün davacı olduğunun yazılı olduğunu, kaza tespit tutanağının resmi belge niteliğinde olduğundan aksi bir beyanın kabul edilemeyeceğini, hak sahibinin kusuru sebebiyle talep edilen tazminatın teminat dışında kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir....

                Taşıtın KTK hükümlerine göre gerekli sürücü belgesi olmayan kimselerce kullanılması nedeniyle zararlar da teminat dışında kalan haller arasında gösterilmiştir. 1- Davalı vekili, süresi içinde sunduğu cevap dilekçesi ile, kaza tespit tutanağında adı geçen Aydın Dereli'nin, sürücü olmadığını, asıl sürücünün dava dışı üçüncü bir kişi olduğunu savunmaktadır. Dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağının, kolluk tarafından tutulduğu, tutanakta; davacıya ait sigortalı aracın sürücüsünün Aydın Dereli olduğu, kazanın maddi hasarlı kaza şeklinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanakları, aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi delillerden olup, aksinin de aynı derecede delil ile ispatlanması gereklidir. (Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2020/786 Esas, 2021/2254 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)...

                Tarihli raporda; kaza tespit tutanağına göre kaza yerinin 15 metre ilerisinde buton kumandalı yaya geçidinin mevcut olduğu tanık beyanında butonlu yaya geçidinin kullanıldığının belirtildiği, buna göre kaza tespit tutanağına göre kusur durumunun davacı yayanın 6/8, davalı sürücünün 2/8 oranında kusurlu olduğu, tanık anlatımının esas alınması halinde ise davacının kusursuz olduğunun belirtildiği ve Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas dairesinin .......

                  UYAP Entegrasyonu