Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ATK kusur raporunda özetle; davalının kullandığı traktör ile ani bir şekilde kontrolsüzce sol taraftaki yola girmek üzere sola doğru kurallara aykırı biçimde kontrolsüzce aniden doğrultu değiştirmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğinin ve olayda davacı kuruma ait araç sürücüsünün kural ihlalinin bulunmadığının belirtildiği, kaza tespit tutanağında da aynı hususlara değinildiği ve kazada tüm kusurun davalıda olduğunun ifade edildiği, davacı kuruma ait aracın sağ yanına davalıya ait traktörün sol ön tarafı ile çarpması nedeniyle gerek kaza tespit tutanağının gerekse de ATK kusur raporunun oluşa uygun olduğu anlaşılmakla davalının kusura itirazının reddi gerekir. Yine davalı tarafından keşif yargılama aşamasında keşif yapılması talebinde bulunulmadığından bu hususun istinaf talebi olarak ileri sürülmesi de mümkün değildir....

Bu durumda, kusur oranları yönünden mevcut bilirkişi raporları arasında çelişkinin giderilmesi için İstanbul Teknik Üniversitesi ya da Karayolları Fen Heyeti gibi kuruluşlardan seçilecek kusur hasar uzmanı bilirkişiden kaza tespit tutanağı, sürücülerin karakol beyanları, mevcut resimler, keşif, tanık beyanı ve mevcut bilirkişi raporları birlikte irdelenmek suretiyle, raporlar arasında kusur oranları yönünden meydana gelmiş olan çelişkilerin giderilerek sürücülerin kusur oranlarının tespiti ve davacı aracında oluşan gerçek zarar miktarının belirlenmesi için ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Mahkeme tarafından, ceza yargılaması kapsamında alınan Başkanlığı'nın raporunda belirlenen kusur oranlarının benimsendiği, bu kusur oranlarına göre tarafların talep edebilecekleri tazminat miktarlarının belirlendiği görülmektedir. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında, davacı ...'e ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davalı ...'ın ise geçme kurallarına uymama nedeniyle kusurlu olduğu yönünde tespit yapılmış; ceza mahkemesince ve yerel mahkemece benimsenen ATK raporunda alternatifli kusur belirlemesi yapılmış; yerel mahkeme tarafından alınan heyet raporunda ise davalının kazada tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu durum karşısında, mahkemenin benimsediği ATK raporu, kaza tespit tutanağı ve yerel mahkemenin aldığı heyet raporu ile çelişkilidir....

      Arabuluculuk dosya numarası ile arabuluculuk yapıldığını ve davalı tarafından 190.000,00 TL ödeme yapıldığını, ilk imzalanan arabuluculuk tutanağında %75 kusur açısından 119.750 TL ödeme yapan sigorta şirketinin %25 kusur açısından 190.000 TL ödeme yapıldığını, %25 kusur açısından 190.000 TL ödeme yapan sigorta şirketinin %75 kusur açısından 510.000 TL ödeme yapması gerektiğini, davacıların zor durumda kalarak ve gaibin koşulları altında kalınarak imzalanan ... Arabuluculuk Bürosunun ... sayılı arabuluculuk tutanağının iptali gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunu, tazminat miktarlarına dair olup yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşma veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde davaya konu yapılarak iptal edilebileceklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve hakları saklı kalmak kaydıyla ......

        a ait araç sürücüsünün trafik kurallarına hiçe sayan kast ve kusurlu eylemleri neticesinde meydana geldiğini, bu hususun dosyadaki bilgi ve belgeler, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamındaki 25.03.2019 tarihli bilirkişi heyet raporu, 08.04.2019 tarihli bilirkişi raporu ve 20.01.2020 2019 tarihli bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, yerel mahkemece kazanın hangi şartlarda meydana geldiğini doğrulayacak somut delil bulunmadığı yönündeki tespitin hatalı olduğunu, kaza tespit tutanağındaki ... plakalı araca ait marka-cins bilgisi ile araç takdiyat bilgisindeki bilgilerin örtüştüğünü, kaza tespit tutanağındaki kazaya dair açıklamalar ile hasar tespiti sonucu düzenlenen rapordaki hasarlı parçaların örtüştüğünü, hükme esas 31.05.2021 tarihli bilirkişi kök raporu'ndaki tespitlerin de kazayı ve oluş anını ispat ettiğini, trafik kazası sonrasında ... plakalı aracın olay mahallinden hızla kaçtığı gözetildiğinde kazanın başkaca bir delille ispatının mümkün olmadığını, ispat yükünün davalı üzerinde...

          müvekkilinin maddi zarara uğramasına neden olan trafik kazasının, davalı T3'a ait araç sürücüsünün trafik kurallarına hiçe sayan kast ve kusurlu eylemleri neticesinde meydana geldiğini, bu hususun dosyadaki bilgi ve belgeler, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamındaki 25.03.2019 tarihli bilirkişi heyet raporu, 08.04.2019 tarihli bilirkişi raporu ve 20.01.2020 2019 tarihli bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, yerel mahkemece kazanın hangi şartlarda meydana geldiğini doğrulayacak somut delil bulunmadığı yönündeki tespitin hatalı olduğunu, kaza tespit tutanağındaki 34 XX 357 plakalı araca ait marka-cins bilgisi ile araç takdiyat bilgisindeki bilgilerin örtüştüğünü, kaza tespit tutanağındaki kazaya dair açıklamalar ile hasar tespiti sonucu düzenlenen rapordaki hasarlı parçaların örtüştüğünü, hükme esas 31.05.2021 tarihli bilirkişi kök raporu'ndaki tespitlerin de kazayı ve oluş anını ispat ettiğini, trafik kazası sonrasında 34 XX 702 plakalı aracın olay mahallinden hızla kaçtığı gözetildiğinde...

          Bu durumda mahkemece, yukarıda ifade olunan nedenlerle, ceza mahkemesinin kusura ilişkin kararı ile bağlı olunmadığı, davacı tarafın kaza tespit tutanağı ve olay yeri tutanağındaki çarpma noktasına itiraz ettikleri, kazaya ilişkin tanıklarını olay mahallinde dinletme talebinde bulundukları, kaza tespit tutanağının, aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge oluşu ve aksinin ispatlanmasının her zaman mümkün olduğu da gözetilmek kaydıyla; mahallinde, konusunda uzman bilirkişi heyetiyle keşif yapılması, taraf tanıklarının ve kaza tespit tutanağı ile olay yeri tutanağı mümzilerinin keşif mahallinde dinlenilmesi suretiyle, tüm dosya kapsamına göre, kazadaki tarafların kusur oranlarının belirlenmesi konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı olduğu biçimde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Ceza Dairesinin 03/10/2017 tarihli ve 2016/1913 esas, 2017/7003 karar sayılı ilâmında yer alan "mahkemece her ne kadar kaza tespit tutanağı ve keşfe binaen alınan bilirkişi raporuna dayanılarak sanığın beraatine karar verilmiş ise de... sanığın olayda kusurlu olup olmadığının belirlenmesi bakımından dosyanın Adlî Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek tarafların kusur oranına ilişkin rapor aldırılıp tüm deliller değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayini ve tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,” şeklindeki açıklamalar dikkate alındığında, Mahkemesince olay yerinde keşif yapılıp sanık ile müştekinin kusur durumlarının tespiti amacıyla dosyanın Adlî Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek tarafların kusur oranına ilişkin rapor aldırılıp tüm deliller değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun tayini ve tespiti gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun...

              nun ise ... plakalı araç sürücüsü olduğunu ve önündeki (... plakalı) araçtan düşen davacıya yardım ettiği şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir ki anılan bu beyanlar davalı savunmasını destekleyici niteliktedir. Bu itibarla, davaya konu kazayı yapan aracın ve sürücüsünün net biçimde tespiti, davalının zarardan sorumluluğunun tayini için zorunlu hale gelmektedir. Açıklanan nedenlerle; olaya ilişkin kaza tespit tutanağının (varsa) temin edilmesi; ceza soruşturma dosyasında davacı ...'...

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada sadece adli tıp kurumundan rapor alınmış olup, alınan raporun dosyadaki belgeler ile çelişkili olduğundan rapora karşı itirazlarını sunmalarına rağmen itirazları dikkate alınmadan dosyanın karara çıkartıldığını, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan rapordaki kusur dağılımının dosya içerisindeki belgele ve kaza tespit tutanağı dikkatlice incelenmeden, soyut gerekçelere dayanarak yapıldığını, kaza sırasında yayanın, yaya geçidinden geçmediği hususunun dikkate alınmadığını, gece vakti ışıklandırma olmayan bir yerden yayanın geçiş yapmaya çalıştığı hususunun kusur değerlendirilmesinde göz önüne alınmadığını, ATP raporundan kaza tespit tutanağına hiç değinilmemiş, kaza tespit tutanağının aksi yönde tespit yapılmış olmasına rağmen kaza tespit tutanağının neden hatalı olduğunun belirtilmemiş olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istinaf etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu