ileri sürülen niteliğine göre bir kısım ölü davalılar ile sağ olan davalılar adına taşınmaz elbirliği mülkiyeti olarak adlarına kayıtlı bulunduğundan ölü davalıların getirtilen nüfus aile kayıt tabloları ya da gerektiğinde veraset ilamının ibrazı sağlanması, mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek gerektiğinde paylı mülkiyet olarak kayıtlı ölü paydaşların mirasçıları aleyhine başka bir dava açıp, bu dava ile birleştirilmesi için davacı ......
husumet değişikliği olarak kabul edilemeyeceğinden mirasçılar aleyhindeki davanın görülebilme olanağının bulunduğu, kaldı ki; sağ olan davalılara dahi usulüne uygun tebligat yapılıp taraf oluşturulmadığı gibi, ölü paydaşlar aleyhine ......
ileri sürülen niteliğine göre bir kısım ölü davalılar ile sağ olan davalılar adına taşınmaz elbirliği mülkiyeti olarak adlarına kayıtlı bulunduğundan ölü davalıların getirtilen nüfus aile kayıt tabloları ya da gerektiğinde veraset ilamının ibrazı sağlanması, mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek gerektiğinde paylı mülkiyet olarak kayıtlı ölü paydaşların mirasçıları aleyhine başka bir dava açıp, bu dava ile birleştirilmesi için davacı ......
Tapu kayıtlarına dayanak oluşturan tutanaklar Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek malik ...’un kimlik bilgileri belirlendikten sonra Nüfus Müdürlüğünden adı geçen kişinin sağ olup olmadığı araştırılarak ölü olduğunun saptanması halinde belirlenecek mirasçılarına, sağ ise davalıya tebligata yarar açık adresleri ilgili kurumlardan (nüfus aile kütüğünde yazılı yerleşim yeri adresinin “5490 sayılı Nüfus Yasasının 7/g -50/1 ve Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddeleri uyarınca” ilgili Nüfus Müdürlüğünden, Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi gibi) ve zabıta marifetiyle belirlendikten sonra gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten, 2-Dava konusu taşınmazın ,içinde yer aldığı imar planının tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden, (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskun olup olmadığı, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu...
'ın ... ve ölü ... çocuğu olduğunun belirlenmesi durumunda, mahkemece ... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti, ...'ın ölüm tarihinin iptali, ...'ın nüfus kaydı esas alınarak ...'in kaydının iptali, evlenme ve çocukları ile varsa diğer nüfusla ilgili vukuatların ... kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı Hazine vekili, öncelikle ... mevcut ve sağ ise kendisinin, ölü ise mirasçılarının belirlenerek davaya dahil edilmesi gerektiğini, mirasçı bırakmadan vefat etmiş ise, son mirasçının Hazine olacağının gözetilmesi, tapulama tutanağının edinme sütununda "... Balkan 'ın 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğu" belirtilerek tespitinin yapıldığını, ölü olduğuna dair bir ibarenin olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
, ölü Osman kızı Teslime'nin sağ mirasçıları ile miras oranlarını gösterir nitelikte veraset belgesinin verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının ortaklığın giderilmesi davasında kimlik bilgisine ulaşılamayan tapu maliki... hakkında kayyım tayin edilmesi için dava açıldığı ve mahkemenin davanın reddine karar vermesi üzerine nüfus kaydında sağ görünen...'nin ölü olduğunun tespitine karar verilmesi istenildiği, 01.07.1873 doğumlu... isimli kişiye ait nüfus kaydında 10.08.2008 tarihli müdürlük makamının oluru ile ölüm araştırması olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece,... isimli kişiye ait nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüğünden, kayyım tayinine ilişkin dava dosyasınında mahkemesinden getirtilerek incelenmesi; tapu hissedarı malik...'...
Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 19.11.2004 tarihli cevabi yazısında, 96 parsel sayılı taşınmazın kayıtlarda ½ hissesinin ölü ...mirasçıları olarak geçtiği ancak geldi kaydı olan tapulama tutanağında ise ½ hissesinin ölü ... mirasçıları olarak geçtiğini, söz konusu yanlışlığın tapulama tutanağının tescili esnasında yapıldığının görüldüğü belirtilmiştir. Bu haliyle istek kadastro öncesi nedenden değil, kadastro tutanağının tapu kütüğüne hatalı aktarılmasından kaynaklanmaktadır. Bu durumda olayda 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesinin uygulama olanağı yoktur. 3.3.4. Hal böyle olunca; işin esasına girilerek, toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'...
Ne var ki, Kanun’da ölü kişiye karşı dava açılması hâlinde nasıl davranılacağı gösterilmemiştir. Kural olarak ölü kişi adına ve ölü kişiye karşı dava açılması olanağı bulunmamaktadır. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması durumunda davanın mirasçılara yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Esasen dava açarken davacıdan davalının bu ehliyet durumunu araştırması beklenir. Ne var ki davacının, davalının ölü olduğunu bilmemesi kimi zaman hataya dayalı olabilir. Nitekim HMK’nın 124’üncü maddesinde; “ Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir....