e davalı ... tarafından verilen vekaletnamenin veya onaylı suretinin, 2- Anataşınmazda tapuda 6 nolu bağımsız bölüm maliki olarak görünen ... ...'nun davaya dahil edilen mirasçıları dışında başkaca mirasçıları olup olmadığının denetlenmesi yönünden ... ...'na ait veraset ilamı veya nüfus aile kayıt tablosunun, 3- Tapuda 4 nolu bağımsız bölüm maliki görünen ... ...'in sağ olup olmadığı, ölü ise veraset ilamı veya nüfus kayıtlarının ve davalı olarak gösterilen ... ... ile bağlantısını gösteren belge ve kayıtların, 4- Anataşınmaza ait karar defterinin aslının veya onaylı örneğinin, Getirtilerek dosyaya konulmasından ve gelen belgelerin yeterliliğinin mahkemece denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı dava dilekçesinde nüfusta bekar ve sağ görünen ... 'ın kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu tür davalarda ilgililerin ve kaydın iptali halinde hukuku etkilenecek kişilerin davaya dahil edilmesi ve nüfus kayıt düzeltim davalarının kamu düzenini yakından ilgilendirdiğinden; davadan etkilenecek kişilerin sağ iseler kendilerinin, ölü iseler mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Tapu Müdürlüğü ve kayyım vekili istinaf dilekçesinde özetle; kayyım atanması davasının davacı T2 tarafından açıldığını, aynı davacının bu kez de mirasçı olduğunu beyanla, kayyım tayin edilen Abdürrazak oğlu Talat'ın baba adının düzeltilmesini talep ettiğini, davacının önce Talat'ı tanımadığını, sonra mirasçısı olduğunu iddia ederek iş bu davayı açtığını, talebin reddi gerektiğini, Talat ile Talat Erman'ın aynı kişi olduğunun ispatlanamadığını, kayyım atanması ve ortaklığın giderilmesi davalarında nüfusta ve tapuda belgelerin incelendiğini, adı geçenin sağ yada ölü olduğunun tespit edilemediğini, mirasçılarına da ulaşılamadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı Tapu Müdürlüğü ve dahili davalı kayyım vekili tarafından istinaf edilmiştir....
İlke olarak mecburi dava arkadaşlığı veya yasaların öngördüğü (Örneğin; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m. 14/5, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 29. maddesi gibi) istisnai haller dışında kendisine husumet yöneltilen kişinin dışında (ve bu arada 04.05.1978 gün ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişinin mirasçılarına) ve bir başkasına dahili dava veya müdahil-davalı ve benzeri tanımlamalarla taraf sıfatı verilemez. Davacı taraf istese ve masrafını da vererek dava dilekçesinde davalı olarak hiç gösterilmeyen kişiye davetiye tebliğ edilse, mahkemece ara kararı veya eylemli olarak dahili davalı veya benzeri tanımlamalarla duruşmalara kabulüne karar verilse bile, anılan kişinin usulü dairesinde davada taraf sıfatını kazandığı kabul edilemez. Dava şartlarından olan karar ehliyeti, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmakla mümkündür. Medeni haklardan yararlanma ise kişinin sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düşme anında başlayıp ölümüne kadar devam eder....
Öyleyse mahkemece yapılacak iş, davanın öncelikle ölü ... mirasçılarına yöneltilmesi, ... mirasçılarının kimler olduğunun, sağ olup olmadıklarının, kesin bir biçimde saptanabilmesi için ölü ...’ın hasımlı veraset belgesinin alınıp dosyaya konulması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, açık adreslerinin zabıta aracılığıyla araştırılıp belirlenmesi, mirasçıların sağ olup olmadığı durumuna göre mahkemece, belirlenecek yöntem ile davanın yürütülmesi, tebligatlar yönünden 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin gözönünde tutulması, dava dilekçesiyle bozma ilamının ölü ... mirasçılarına tebliğ ettirilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması ondan sonra işin esasına girilerek bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozma yapılması gerekirken Yüksek Daire çoğunluğunca da taraf teşkili gözardı edilerek işin esası bakımından inceleme yapılarak reddet biçiminde kesin bozma yapılması şeklinde gerçekleşen görüşlerine açıklanan nedenlerle katılmıyorum. 28.02.2012...
Davacının, Kanife Uçar/Katife Öztürk'ün mirasçısı olmadığı gibi miras hakkının da etkilenmeyeceği anlaşıldığından, taşınmazda paydaş oldukları Fatma Çoban'ın kardeşi olduğu iddia edilen kişinin Katife Öztürk ile aynı kişi olduğunun tespiti ile ölünün eşinin adının değiştirilmesine, onun da ölümünün tespitine ilişkin davada başka bir mahkemeden davacıya verilmiş yetki ve süre bulunmadığından davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gibi hukuki yararı da bulunmadığından İDM tarafından verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
adına 1970 yılındaki kadastro tespiti sırasında senetsizden maliki ölü olduğu şerhi verilerek tespitinin yapıldığı, davacıların miras bırakanı tarafından dava konusu yerin ölü malikin tespit edilemeyen mirasçılarından satın alındığı, dava tarihine kadar nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyetliğini sürdürdüğü kadastro tespitinden dava tarihine kadar geçen sürede ölü malik mirasçıları tarafından tapuda herhangi bir intikalin yaptırılmadığı, tapunun hukuki kıymetini kaybettiği, TMK'nın 713/1. maddesinde yazılı şartların oluştuğu ve taşınmazın zilyedi olan davacı tarafından iktisap edilebileceği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü 249 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından salt veraset ilamlarına göre tespit edilen mirasçılar ile kararda isimleri geçen davalıların farklı olması nedeniyle temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; tapu kayıtlarından ... oğlu ...'ın nüfus kayıtlarına ulaşılamadığı, ölü ise mirasçılarının tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Kim olduğu, nerede bulunduğu tespit edilemeyen sağ ya da ölü olup olmadığı saptanamayan kişinin mal varlığının 3561 sayılı Kanun gereğince kayyım tarafından yönetimi gerekmektedir. Anılan Kanun gereğince ... oğlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki olduğu 315 ada 11 parsel sayılı taşınmazda kadastro tespiti sırasında “ölü” olduğu şeklinde yazılan ibarenin “sağ” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, hatalı yazılan ölü kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
a gönderilen karar öldüğünden bahisle tebliğ edilmeden iade edilmiş ise de UYAP ortamından çıkartılan nüfus kayıt örneğinden halen sağ olduğu anlaşıldığından muhatabın yakınlarından sağ veya ölü olduğu sorularak, ölü olduğunun belirlenmesi halinde nüfus kayıtlarına bu husus işletilerek veraset belgesi temin edilmek suretiyle gerekçeli kararın mirasçılarına tebliğ edilmesi ve temyiz süresi beklenildikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 22.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....