"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davacının sağ olduğunun tespiti ile kaydındaki ölüm şerhinin kaldırılması, kardeşi ... ise ölü olduğunun tespiti istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda; davacı, kardeşi ...'ın 1971 yılında vefat ettiğini kardeşinin "ölü" kaydının kendi nüfus kaydına yazıldığını, Kayseri Asliye Hukuk mahkemesinin 1980/645 E 1980/437 K sayılı kararı ile kendisinin sağ olduğunun tespiti ve nüfus kaydındaki "ölü" ibaresinin iptaline karar verildiğini belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki “... oğlu ...” şeklindeki kimlik bilgilerinin “ ... oğlu ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Dava konusu taşınmazın edinilmesine ilişkin 10.02.1975 tarihli resmi senet incelendiğinde taşınmazın ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen kişinin ölüm tarihinin tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen 1880 doğumlu ....'nin 1921 den evvel bekar öldüğünün tespiti ile ölümün nüfusa tescilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta kaydı olmayan Abdullah Batman isimli kişinin ölü olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, nüfustaki anne ve babasının biyolojik anne ve baba olmadıklarını, babasının Abdullah Batman isimli kişi olduğunu, nüfusta kayıtlı olmadığını, nüfusa kaydı ve ölümünün tescili T3 müracaat ettiğini, nüfus müdürlüğünce talebinin reddedildiğini, ölü olduğunun tespiti kararı alınmasının uygun olduğunun bildirildiğini beyanla Abdullah Batman'ın ölü olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince Abdullah Batman'ın yaşadığına ilişkin hiç bir belge ve kaydın ibraz edilmediği, defin ruhsatı, ölüm kaydı olmadığı, resmi ölüm belgesi olmayan bir kimsenini doğum ve ölüm tescilinin yapılamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili davacının ölü eşi ...l'ın kızkardeşi ....'ın ...'deki nüfus kayıtlarında .... adı ile yazıldığını, evlenerek Bakırköy İlçesine giderek "..." soyadını almasına karşın halen bekar göründüğünü ve Bakırköy'deki kaydında ölü olmasına rağmen ... kaydında sağ olduğunu, Fatih ve Bakırköy'deki kayıtlarında ayı ayrı T.C. Numaraları almış olduğunu bildirerek kayıtların düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece ölü kişinin adının değiştirilmesi istemi ile açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur. Ancak davacı vekili dava dilekçesinde. ....'...
Köyünde kain 256, 279, 519 ve 544 parsel numaralı taşınmazlarda malik görünen ...'nın, 73396047706 TC kimlik numaralı ... ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırmaların davanın kabulüne karar verilmesi için yeterli olmadığını, davacının babası ...'in nüfus kayıtlarına ulaşılamadığından ...'in babasının adının ... olduğunun tespit edilemediğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106 ncı maddesi. 3. Değerlendirme 1. Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 256 ve 279 parsel sayılı taşınmazlar, ... oğlu ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ....vatandaşı olan ... ile .... kayıtlarındaki...) isimli kişinin aynı kişi olduklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ... isimli şahıs tarafından açılmış olup, dosya içerisindeki nüfus müdürlüğü yazısından; bu kişinin kaydının uzun zamandır işlem görmediği, ölü veya sağ olup olmadığı teyit edilemediğinden hakkında ölüm araştırması yapılmadığı anlaşılmıştır. Davayı açan ... isimli şahsın üzerinde bu isimle taşıdığı kimlik mevcutsa adı geçenden istenilerek onaylı örneğinin dosyaya eklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu bağlamda davacının iddia ettiği babası ve annesi Emin ve Fatım Oran'a ait açık nüfus kayıtları getirtilip, sağ ise kendileri ölü ise mirasçıları davaya dahil edilerek ve davacı Zariye Bilgiç'in Emin ve Fatım kızı olup olmadığının tespiti yönünden DNA testi yaptırılıp onların kızı olduğu ve Zeyre ile Zeriye'nin aynı kişi olduğunun tespiti halinde ikinci kaydın iptali ile kayıttaki tüm nüfus işlemlerinin gerçek kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile davanın reddi doğru görülmemiştir." (Yargıtay 18. Hukuk dairesinin 2012/13094 Esas 2012/14606 Karar) "Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde nüfus kütüğünde sağ olarak kayıtlı bulunan kardeşleri ... ve ...'nın ölü olduğunun tespitini ve nüfus kaydına ölüm şerhlerinin verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Ölüm tarihinin tespiti istenenlerden ...'nın dosyada mevcut nüfus kayıt örneğine göre 15.01.1966 tarihinde doğup 08.10.1973 günü nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu kişinin 1965 yılı içerisinde öldüğünün tespitine karar verilmiştir....
nun 124. maddesinin getirdiği yeni düzenleme ile tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde, hâkimin karşı tarafın rızasını almaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlemesi ile somut olayda bir kısım tapu kayıt malikinin ölü olması ve mirasçılar tarafından tapu kütüğünde gerekli intikallerin yapılmaması birlikte değerlendirildiğinde, tapuda sağ görünen ölü tapu maliklerine dava açılması kabul edilebilir bir yanılgıdır. O halde; mahkemece yapılacak iş: davacı Orman Yönetimine, ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in tüm mirasçılarını tesbit ettirip yöntemince davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılmasından ibarettir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi....