WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşmüştür. Bu durumda mahkemece iflas tarihindeki alacak miktarı saptanarak kayıt kabule karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 12.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına...

      Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamında; her ne kadar davacının işçilik alacakları tutarı 29.01.2007 tarihi itibariyle 51.979,05 TL ise de, bir takım ödemelerden sonra davalı tarafından davacıya 30.01.2013 vade tarihli, 43.480,00 TL tutarlı bono verilmiş olmakla, davacının bu miktar alacağı kabul ettiği, davacının davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarının 43.480,00 TL olduğu, bu miktar alacağın iflas idaresince kabul edilerek birinci sıraya kayıt edildiği, bononun vade tarihi olan 31.01.2013 tarihinden 11.07.2013 iflas tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz tutarının 2.637,09 TL olarak hesaplandığı, iflas idaresince 43.480,00 TL asıl alacağın kayıt edildiği gerekçesiyle davacının kalan 2.637,09 TL faiz alacağının da kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen mahkumiyet hükmü temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (Bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre...

          TÜRK MİLLETİ ADINA Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen kararın yapılan incelenmesinde; Gereği düşünüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu...

            DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ Dava; İİK'nun 235. maddesi uyarınca davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının kayıt kabul talebine konu alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Alacağın esas ve miktarına yönelik istem bulunduğundan mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır. Taraflar arasındaki dava İİK. 235 ve devamından kaynaklanan, kabul edilmeyen alacağın iflas masasına kaydını amaçlayan ve uygulamada kayıt kabul davası olarak nitelendirilen bir davadır. Yargılama sırasında, davayı açan davacı ... Bank A.Ş' nin alacağını .... Yönetim A.Ş.' ye temlik ettiği görülmüş ve temliğe dair kayıtlar dosya içerisine sunulmuştur. Alacağın temlik edilmesi sebebiyle yeni alacaklı ve davacı sıfatına haiz ... YÖnetim A.Ş yönünden hüküm tesis edilmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1495 Esas KARAR NO: 2021/753 DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) DAVA TARİHİ : 07/12/2018 KARAR TARİHİ : 24/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müflis ---- Aleyhine başlatılan----dosyasından olan alacağının iflas masası tarafından kabul edilmediğini, müvekkilinin alacağının işçi alacağı olduğunu, alacağın ---- kesinleşmiş mahkeme alacağına dayandığını, verilen kararın hatalı olduğunu belirterek;--------müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Yapılan incelemede, davalıların iflas etmesi üzerine, dosyamız davacısının kayıt kabul davalarının Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde görüldüğü tespit edilmiş, örnekleri celbedilmiştir. Her ne kadar Mahkememizde dava açılmış ise de; davacı tarafın tüm davalılar hakkında Bakırköy Asliye Ticaret mahkemelerinde kayıt kabul davası açtığı, davalılar hakkında işbu davamızdan sonra Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin... Esas sayıl dosyasında iflasının açılarak kararın kesinleştiği ve Bakırköy ... İcra müdürlüğünün...-25-...-...-28-29-30-31-32-33-34 ve 35 İflas sayılı dosyalarında iflas tasfiyesine başlandığı, davacının iflas masasına alacağını yazdırma talebinde bulunduğu ve itiraz üzerine kayıt kabul davalarının açıldığı, açılan kayıt kabul davalarının da Bakırköy Asliye Ticaret mahkemelerinde görülmekte olduğu, işbu davamızdan sonra iflasın açılması ile davanın kendiliğinden kayıt kabul davasına dönüştüğü, kayıt kabul davalarının da İİK'nın 235....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK'nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul istemine ilişkindir. İİK'nın 235/1. maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar (kayıt kabul ve kayıt terkin davaları) kural olarak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret Mahkemesinde) görülür. Şikayetçi sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumeti iflas idaresine yönelterek İİK'nın 235/son maddesi uyarınca icra mahkemesinde ileri sürmelidir....

                    İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile davacının davalı müflisten alacağı olduğunu ve bu alacağı kayıt kabul talebi ile iflas masasına başvurduğunu talebinin kısmen kabul edildiğini , red edilen kısım açısından alacağın müflisin masasına kayıt ve kabulünün istendiği bu haliyle sıra cetveline itiraz ---- olduğu anlaşılmıştır. Alacaklı --- borçlusu olan ---- itibaren iflasına karar verilmiştir. ---- tarihli yazılar ve ekindeki belgelerden tespit edilmiştir. Müflis---- hakkında yürütülen --- dosyasına davacı---- tarafından --- ----- sayılı yazısı ile gönderilen --- tarihli dilekçe ile ---alacak kayıt talebinde bulunulmuş, iflas idaresince alacağın --- kısmen kabul edilerek sıra cetvelinde --- sıraya alınmasına, alacağın ---- kısmının reddine karar verilmiştir.--- tebliğ edilmiş olup dava ------- açıldığı anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu