Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere, Kayyımın atanması, görev ve sorumluluklarını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 426 vd. maddeleri hükümleri ile 3561 sayılı mal memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümleri dikkate alındığında; ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla iptal-tescil isteğini içeren bu tür davaların kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk bulunduğu açıktır. Bu durumda davanın kayyıma yönetilmediği, yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmadığı gözetilmek suretiyle usulden davanın reddi gerekeceği kuşkusuzdur. Yerel mahkeme kararı bu gerekçelerle yerinde olup sonucu itibariyle doğru olan kararın açıklanan gerekçe ile ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,12.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ,...

    Bilindiği üzere, kayyımın atanması, görev ve sorumluluklarını düzenleyen Türk Medeni Kanunu 426 vd. maddelerindeki hükümler ile 3561 sayılı Yasa hükümleri dikkate alındığında; ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla iptal-tescil isteğini içeren bu tür davaların kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk bulunduğu açıktır. Bu durumda husumetin kayyıma yönetilmediği, yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddinin gerektiği kuşkusuzdur. Yerel mahkeme kararı yerinde olup; sonucu itibariyle doğru olan kararın açıklanan gerekçe ile ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/259 Esas KARAR NO : 2023/319 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 03/04/2023 KARAR TARİHİ : 05/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 08/05/2018 tarihinde üç ortak ile kurulduğunu ve şirketin yönetim kurulu üyesi ve yönetim kurulu başkanının münferit olarak tek başına ... olduğunu, diğer ortakların şirketi temsil ve ilzama yetkilerinin bulunmadığını, ... diğer ortakların hisselerini devralarak şirketin tek ortağı haline geldiğini ve 27/02/2022 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın mirasçıları olarak müvekkillerinin kaldığını ve mirasçılık belgesine göre şirket hissesinin %75'i ..., %25'inin ise ...'...

        DAVA : Kayyımlık Tayini DAVA TARİHİ : 18/07/2021 KARAR TARİHİ : 27/07/2021 YAZIM TARİHİ : Mahkememizde görülmekte olan Kayyım Tayini davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ... Teknoloji Yazılım Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin yönetim kurulu başkanı olup ; mezkur şirket aleyhine, mahkememizin 2020 / 877 Esas sayılı dosyasında şirketin feshi ve tasfiyesini içerir dava açıldığını, dosyanın halen derdest olup, 07.07.2021 tarihli duruşmasının 1 numaralı ara kararında ; " davacı tarafa , davalı şirket ile aralarında menfaat çatışması olduğu için kayyım davası açması için iki haftalık kesin süre verilmesine " denilerek kayyım atanması için 2 haftalık süre verildiğini, her ne kadar TMK’nın 426. ve 427....

          Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder.” hükmü düzenlenmiş olup, ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi için kayyım atanması gerektiği hallerde mahallin en büyük mal memurunu kayyım tayin edilir, mirasçılar tespit edilene kadar da mallar bu kayyım tarafından yönetilir ve bu mallara karşı açılan davalar da kayyım tarafından temsil edilir. Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkında Yönetmelik md. 4/1- f (Değişik:RG-9/11/2022- 32008- CK-6366/1 md.) uyarınca mahallin en büyük mal memuru, her ilin merkez ve ilçeleri için çevre, şehircilik ve iklim değişikliği il müdürüdür....

          Çocuklar ile velayetin kendisine verilmesini isteyen anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukları davada temsil etmek üzere kayyım atanması gerekir (TMK m. 426/2). Bu durumda, davacı büyükbaba tarafından kayyım tayini için açılan Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyasının sonucunun beklenilmesi, taraflarla menfaat çatışması olmayan kayyımla davanın görülmesi, atanan kayyımın gösterdiği takdirdiği delilleri toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile yargılamaya devam edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.12.2016 (Prş.)...

            TMK'nın 403/3 ve 431. maddeleri uyarınca vasinin atanmasına ilişkin hükümlerin, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım atanması hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.Vesayet işlerinde yetki TMK'nın 411. maddesine göre; "Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir." şeklindedir. Temsil kayyımı atanmasında yetkili mahkeme TMK'nın 430/1. maddesinde; "Temsil kayyımı, kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır." şeklinde belirtilmiştir. Kayyım atanmasına ilişkin davada kesin yetki söz konusu olup, bu yön kamu düzenine ilişkindir. Dosya kapsamında, kayyım atanması istenilen küçüğün daha önce Şanlıurfa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.09.2019 tarihli ve 2019/350 Esas, 2019/1002 Karar sayılı kararıyla vesayet altına alındığı, kısıtlının yerleşim yeri değişikliğiyle ilgili olarak vesayet makamının izni bulunmadığı anlaşıldığına göre uyuşmazlığın Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir....

              TMK'nın 403/3 ve 431. maddeleri uyarınca vasinin atanmasına ilişkin hükümlerin, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım atanması hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.Vesayet işlerinde yetki TMK'nın 411. maddesine göre; "Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir." şeklindedir. Temsil kayyımı atanmasında yetkili mahkeme TMK'nın 430/1. maddesinde; "Temsil kayyımı, kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır." şeklinde belirtilmiştir. Kayyım atanmasına ilişkin davada kesin yetki söz konusu olup, bu yön kamu düzenine ilişkindir. Dosya kapsamında, kayyım atanması istenilen küçüğün daha önce Şanlıurfa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.09.2019 tarihli ve 2019/350 Esas, 2019/1002 Karar sayılı kararıyla vesayet altına alındığı, kısıtlının yerleşim yeri değişikliğiyle ilgili olarak vesayet makamının izni bulunmadığı anlaşıldığına göre uyuşmazlığın Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir....

                Kayyım atanması ve kayyımlığın kaldırılması istemine ilişkin davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. Kayyımlığın kaldırılmasına dair; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 477 maddesinde Temsil kayyımlığı, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitirilmesiyle sona erereceği, Yönetim kayyımlığının, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona ereceği düzenlenmiştir....

                Davacı büyükbaba tarafından velayetlerin davalı annelerinden kaldırılması, çocuklara vasi atanması talebi ile açılan davada, adı geçen çocuklardan. .. ve ... 'ın velayetlerinin davalı anneden kaldırılmasına ve çocuklara vasi tayin edilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir. Davada, velayet sahibi anne ile çocuklar arasında menfaat çatışması vardır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçükleri davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocukları temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp soncu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu