Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuklar ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukları davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2017 (Çrş.)...

    Türk Medeni Kanununun 477/2. maddesinde “Yönetim kayyımlığı, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona erer.” hükmüne; 403/3. maddesinde de “Bu Kanunun vasi hakkındaki hükümleri, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 472/2. maddesinde “Vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalkması üzerine vesayet makamı vesayetin sona ermesine karar verir.” hükmü getirilmiştir. Kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin talep yönünden görevli mahkeme vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi olup, bu durumda uyuşmazlığın kayyımlık kararını veren ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/11/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

      Çocuklar ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukları davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.01.2017 (Salı)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyımın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı hazine vekili tarafından vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Somut olayda, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup kendisini vekille temsil ettiren davalı hazine lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücreti hükmedilmemesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-3. bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, oy birliğiyle karar verildi. 21.02.2022 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 3561 sayılı Yasa gereği atanan kayyımın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyımın kaldırılması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kayyım tayinine ilişkin kararının kaldırılmasına yönelik bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (18.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı taraf tapuda isim tashihi, akabinde kayyımlığın kaldırılması talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de verilen kararın doğru olduğundan bahsedilemez. Şöyle ki, 1- Tapuda isim tashihi ile kayyımlığın kaldırılması davaları birbirinden bağımsız olup her iki davanın aynı anda görülmesi hatalı olmuştur....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/464 esas 2020/173 karar sayılı ilamıyla kamulaştırılan 1263 parsel tarla vasıflı (toplulaştırma neticesi 193 193 ada 1 parsel olduğunu, aralıksız fasılasız müvekkili T1 taşınmaza malik sıfatıyla zilyet olduğunu) taşınmazın TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından tarlanın çok küçük bir kısmında irtifa hakkı tesis edildiğini ve bu alanın kamulaştırıldığını, kamulaştırılan alanın bedeli atanan kayyımın defterdarlık hesabına yatırıldığını, kayyımın görevinin mirasçılar tespit edilinceye kadar bu bedeli muhafaza etmek olduğunu, mirasçıların tespitinin ardından hak sahiplerine kamulaştırma bedelini tevdi etmek olduğunu, kayyımın görevinin Amasya 1....

              Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, dava konusu taşınmaz için verilen kayyım atanması kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, kayyım atanması kararının kaldırılmasına ilişkin talep hakkında kayyım atanması kararını veren vesayet makamının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 11. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kayyım tayinine dair davanın devamı mahiyetinde olmayıp bağımsız bir talep olduğu ve ahkamı şahsiye mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 477/2. maddesinde “Yönetim kayyımlığı, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona erer.” hükmüne; 403/3....

                Çocuklar ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukları davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.12.2016 (Salı) .......

                  UYAP Entegrasyonu