Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı eski eşi... tarafından yanıltıldığını, davacının evlat edinme tarihinde ehliyetsiz olduğunu belirterek evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını istemiş, mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 319. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. 1-Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 317 ve devamı maddelerine dayalı olarak evlat edinilen tarafından açılan evlatlık ilişkisinin kaldırılması talebine ilişkindir. Aynı Yasanın 319. maddesinde evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Buna göre; "Dava hakkı, evlâtlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl geçmekle düşer." şeklinde düzenlemiştir....

    Md.397/2) Öyle ise kayyımın şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekli olmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda l. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, kayyımın sıfatına yönelik temyiz itirazlarının ise görev yönünden reddiyle, yukarıda 2.bentte açıklanan kurallar çerçevesinde gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.20.06.2011 (Pzt.)...

      Sulh Ceza Hakimliğince kayyım atandığını, kayyımın yapmış olduğu bir kısım işlemlerin şirketin zararına olduğunu ileri sürerek, bu işlemlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; kayyımın Sulh Ceza Hakimliğince Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre atandığı, CMK 133-3 hükmüne göre TMK ve TTK hükümlerine göre itiraz edilebileceği, fakat madde hükmünde görevli mahkemenin belirtilmediği, ceza soruşturması kapsamında atanan kayyımın işlerine hukuk mahkemelerince denetlenemeyeceği, kayyımı atayan hakimliğe başvurulması gerektiği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * kayyımlık kararının; tapu malikinin yasal mirasçısının başvurusu üzerine, kayyımın taraf olduğu 1992/331-414 sayılı kararla kaldırılmış olup, ortada kayyımın idaresinde olan bir taşınmaz bulunmadığına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2006 (Salı)...

          Davalı şirketin yetkili temsilcisinin görev süresinin olması üzerine şirkette organ boşluğu meydana geldiğinden ve TTK'nun 636/3 maddesi gereğince mahkememizce davalı şirkete yönetim kayyımı atanmış olup kayyımın yasal mevzuata uygun olarak görevini yürütmesi,şirketin durumuna ve tarafların taleplerine ilişkin olarak rapor sunması ve asli müdahilin ileri sürdüğü sebeplerin kayyımın azlini gerektirecek nitelikte olmaması nedeniyle asli müdahilin kayyımın görevine son verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir...." İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı asli müdahil vekili istinaf etmiş ve itiraz dilekçesindeki tüm talepleri tekrar etmiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava; şirketi kayyım atanması, fesih ve tasfiye istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

            Vesayet, kayyımlığın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda düzenlendiği, buna göre 403/son maddesi gereği bu Kanunun vasi hakkındaki hükümleri, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanır.” şeklindeki düzenleme ile vasi hakkındaki hükümlerin kanunda aksine hüküm bulunmadığı durumlarda kayyımlar için de geçerli olacağı, 427.madde gereği vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve özellikle bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması ve oturduğu yerin de bilinemezse, mallarının yönetimi için kayyım atayacağı, yönetim kayyımının görevinin 477.maddesi gereği kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona erdiği, kayyımın sorumluluğu yönünden 403.maddenin göndermesi ile vesayetin sona ermesi halinde vasinin sorumluluğunun 489.madde ila 494.maddeler arasında düzenlediği, 492.madde gereği sorumlu vasi ve kayyıma karşı açılacak tazminat davasının kesin hesabın tebliğ edildiği tarihten başlayarak...

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2019 NUMARASI : 2018/1916 2019/909 DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1916 Esas 2019/909 Karar sayılı dosyasında verilen 12.06.2019 tarihli karara karşı davalı kayyım vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1524 Esas 2008/942 sayılı kararı ile Adana ili Yüreğir ilçesi İnnaplı Mah. O34- B-08- C pafta 14212 ada 7 parselde 5335/27930 pay ve Adana ili, Yüreğir İlçesi, İnnaplı Mah. O34- B-08- D pafta 1419212 ada, 6 parselde 23631/143366 pay (toplulaştırma öncesi Adana İli Yüreğir İlçesi, İnnaplı köyü 919 parsel) üzerinde hissesi bulunan MEDİNE KARTAL hakkında gaip olduğundan bahisle Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1524 E. 2008/942 K....

            E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kayyımlığın kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince T3 kayyımlığın kaldırılmasına karar verilmiş, karar kayyım vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen 14/01/2021 tarih 2013/137 Esas 2013/1640 karar sayılı ek kararının kayyım vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 08/06/2022 tarih 2022/1059 Esas 2022/1462 Karar sayılı ilamı ile , "... İncelemeye konu karar, kayyımlık kararının kaldırılmasına ilişkindir. Kayyımlığın kaldırılması davasını, kayyım davalı gösterilerek adına kayyım atanan kayıt maliki ile kayıt malikinin mirasçıları açabilirler....

            Talep, davacı tarafından şirketin feshi talebi ile açılan davada mahkemece ihtiyati tedbir yolu ile atanan kayyımın görevini gereği gibi yapmadığı, şirket menfaatlerini gözetmediği iddiası ile öncelikle kayyım olarak görevlendirilmesine ilişkin ara kararının aksi halde ücret artışı hakkındaki ara kararının kaldırılmasına ilişkindir. Mahkemece belirtilen gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Asli müdahilin talebi bu hali ile daha önce verilen tedbir kararının kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkindir. HMK.'nun 396....

              Yukarıda anlatıldığı üzere, çocuğu davada temsil etmek üzere kayyım atanması, kayyımın davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerin toplanması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine, şimdilik diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu