Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kayyımın Görevden Alınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kayyım atanmasına dair kararın esasına ve atanan kayyımın şahsı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1)Vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır.(TMK. m. 431/1.) Vasi ve kayyımın sıfatına karşı yapılan itirazları inceleme görevi öncelikle vesayet makamına, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesine aittir.(TMK. m. 422) Denetim makamının bu konuda vereceği karar ise kesindir.(TMK. m. 488, HGK. 6.7.1994 t. 1994/2-384-5001 sayılı karar) Kayyımın sıfatına yönelik itirazın vesayet makamınca uygun görülmediği ve denetim makamınca da itirazın reddedildiği... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/63 E.) anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkin olup, babaanne tarafından açılmıştır. Davaya konu çocuk ... 2010 doğumludur. Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun olarak görmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Küçük... 2005 doğumlu olup, evliliğin devamı sırasında babanın 20.03.2007 tarihinde ölümü ile çocuğun velayeti davalı anneye kalmıştır ( TMK m. 336/3). Davacı büyükbaba tarafından velayetin davalı anneden kaldırılması talebi ile açılan dava reddedilmiştir. Davada, velayet sahibi anne ile çocuk arasında menfaat çatışması vardır....

        DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkin olup, babaanne tarafından açılmıştır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun olarak görmektedir (Sözleşme m. 4)....

          Kayyımın adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davanın niteliği de gözetilerek kayyımın adli yardım talebinin istinaf harç ve giderlerine münhasır olarak kabulüne karar vermek gerekmiş ve kayyımın ek karara yönelik istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinaftan vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacının dava açıldıktan sonra, Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 05/04/2018 tarih, 2018/60- 555 esas-karar sayılı kararı ile kısıtlandığı ve kendisine Bayram Timur'un vasi tayin edildiği anlaşılmaktadır. Yargılama devam ederken davacı kısıtlandığına göre, vasinin husumete izin (TMK m. 462/8) kararı alması gerekmektedir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı tarafından, daha önce mahkemece verilen karar kapsamında görevlendirilen kayyımın görevinin kaldırılmasının talep edildiği, davanın kayyım hasım gösterilerek açıldığı, oysa kayyımın işbu davada hasım olarak gösterilemeyeceği, davacı tarafın bu yöndeki talebini ancak mahkemenin 2018/1163 esas sayılı dosyasında davacı sıfatı bulunan ortağa karşı yöneltebileceği, nitelikteki davada kayyıma husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davalı aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; yalnızca kayyımın görevinin kaldırılmasına yönelik davada husumetin kayyıma yöneltilmesi gerektiğini, zira genel kurulun toplanması istemiyle dava tesis edilen ortağa karşı yükletilmiş bir kayyımlık görevi bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

            Maddesinde; Temsil kayyımlığının, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitirilmesiyle, yönetim kayyımlığının, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona ereceği düzenlenmiştir....

            Maddesinde; Temsil kayyımlığının, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitirilmesiyle, yönetim kayyımlığının, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona ereceği düzenlenmiştir....

            Ödeme/ödemeleri ve bu kurumlar nezdinde yapılacak iş/işlemler ile işçi ücretlerinin banka veya PTT aracılığıyla ödemesi hususları hariç olmak üzere] atanan kayyımın onayına bağlanmasına; 3-Kayyım göreve başladıktan sonra (1) ay içerisinde ve gerek gördüğünde derhal kayyım raporlarının dosyaya sunmasına; 4-Kayyımın onay görevini yaparken, ortakların hak ve menfaati ile şirket menfaatlerinin gözetilmesine, 5-Kayyımın sarf edeceği emek ve mesaisi karşılığında aylık 10.000,00 TL ücret takdirine, 6-Davacı tarafından üç aylık kayyımlık ücreti 30.000,00 TL nin avans olarak mahkeme veznesine yatırıldığında kayyımın göreve başlatılmasına, 7-Kayyım göreve başlatıldığında; atama kararının ticaret sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına, 8-Tedbirin mahiyeti ve gerekçede açıklanan nedenlerle HMK.'nun 392. maddesi uyarınca, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına ..." karar verilmiştir....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar kısıtlanması istenilenin Türk Medeni Kanununun 406. maddesi uyarınca kısıtlanmasını istemiş, mahkemenin yönetim kayyımı atanmasına dair kararı, davacılar tarafından vasi atanması yönünden, katılan tarafından davanın reddi ve kayyımın şahsına itiraz yönünden, kısıtlanması istenen tarafından ise kayyımın şahsına itiraz yönünden temyiz edilmiştir. 1-Davacılar vekili kısıtlanması istenilenin vekili tarafından verilen kayyımın şahsına itiraz dilekçesi ile katılımlı temyiz talebinde bulunmuştur. Davacı vekilinin usulüne uygun ve süresinde verilen temyiz talebi bulunmamaktadır. Kayyımın şahsına itiraz dilekçesi de davacı tarafa katılımlı temyiz hakkı vermez. Temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, 2-Katılan ...'...

                UYAP Entegrasyonu