Defterdarının kayyım olarak atandığını, kayyım atanan paydaşlara isabet eden bedelin ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Müdürlüğünün 2006/5 sayılı satış dosyasında kayyımlık büro hesabına yatırıldığını, adı geçenlere kayyımlık kararı verilmesinden itibaren 10 yıldan fazla süre geçtiğini ileri sürerek TMK’nın 588. maddesi gereğince maliklerin gaipliğine kayyımlık bürosu hesabına yatırılan 125.943,66 TLnin hazineye intikaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, paydaşlara atanan kayyımın yönetim kayyımı olmadığı, ortaklığın giderilmesi davası için atanan temsil kayyımı olduğu, TMK’nın 588. maddesinde aranan şartın gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/04/2009 tarihli 2009/203 Esas 2009/568 karar sayılı ilamı ile Kayseri Defterdarının kayyım olarak atandığını, dava konusu taşınmazın izale-i şüyuu davası neticesinde satıldığını ve kendisine kayyım atanan şahısların hissesine düşen toplam 67.296,81 TL'nin kayyımlık bürosu hesabına yatırıldığını, kayyımlık kararı verilmesinden itibaren 10 yıl geçtiğini ve söz konusu taşınmazın bu süre zarfında kayyım marifetiyle idare edildiğini belirterek bu şahıslar hakkında MK 588/1 ve 2. Fıkralar gereğince gaiplik kararı verilmesi ve kayyımlık bürosu hesabında bulunan toplam 67.296,81 TL'nin yasal faizi ile birlikte hazineye gelir kaydedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Somut olayda, Kayseri 1....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/04/2009 tarihli 2009/203 Esas 2009/568 karar sayılı ilamı ile Kayseri Defterdarının kayyım olarak atandığını, dava konusu taşınmazın izale-i şüyuu davası neticesinde satıldığını ve kendisine kayyım atanan şahısların hissesine düşen toplam 67.296,81 TL'nin kayyımlık bürosu hesabına yatırıldığını, kayyımlık kararı verilmesinden itibaren 10 yıl geçtiğini ve söz konusu taşınmazın bu süre zarfında kayyım marifetiyle idare edildiğini belirterek bu şahıslar hakkında MK 588/1 ve 2. Fıkralar gereğince gaiplik kararı verilmesi ve kayyımlık bürosu hesabında bulunan toplam 67.296,81 TL'nin yasal faizi ile birlikte hazineye gelir kaydedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Somut olayda, Kayseri 1....
kaldırılması davasının reddini talep etmiştir....
yerinde görülmemiştir. 2-Atanan kayyımın sıfatına ilişkin itiraza gelince; Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayinin de usul kayyım için de uygulanır....
Defterdarının kayyım olarak atandığını, bu şahıslar hakkında kayyımlık kararı verilmesinden itibaren 10 yıl geçtiğini, taşınmazın bu süre zarfında kayyım marifetiyle idare edildiğini ileri sürerek anılan kişiler hakkında gaiplik kararı verilmesi ve paylarının Hazine adına tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, süresinde davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, kayyımın temsil kayyımı olduğu, satış dosyasında henüz satışın yapılmadığı, için kayyımın yönetim kayyımlığı görevinin ve TMK'nin 588. maddesi gereğince dava tarihi itibariyle 10 yıllık yasal sürenin başlamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Şeafika ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
İSTİNAF NEDENLERİ; Karara karşı davalı vekili; yerel mahkemece 2018/597 Esas 2018/506 Karar sayılı dosyası üzerinden verilen mirasçılık belgesine dayanılarak tapu maliki Pavlina Bilaks ile nüfus kaydındaki kişilerin aynı kişiler olduğuna karar verildiği, ancak kayyımlık kararının kaldırılması istenen kişi ile davacılar murisinin aynı kişi olup olmadığının hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespiti gerektiği gerekçesiyle eksik inceleme kapsamında yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, 3561 Sayılı yasaya göre verilen kayyımlık kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 3561 Sayılı Kanun uyarınca atanan kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (6100 sayılı HMK 385/2. mad.)...
DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasında görülen davada Rize 1.Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 08/10/2019 tarih, 2019/964 Esas ve 2019/1945 Karar sayılı karara ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gönderilmiş olmakla incelendi. DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris Osman oğlu T5 kayyum atanmasına ilişkin Rize Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/12/2017 gün 2017/1043 Esas 2017/1021 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını istemiştir....
in gündemin 7.maddesini yasaya aykırı düzenlediği iddiası ile ve yine mahkemece gündemin belirlenmesi gerekirken kayyımın belirlediği iddiası ile gündemin 7.maddesinin yok hükmünde olduğunun tespiti isteğinde bulunulduğu, mahkemece gündemi belirleme yetkisinin TTK'nın 412.maddesi uyarınca kayyıma verilmiş olduğu, talebin kül halinde kayyımın mahkemeden aldığı gündemi düzenlemek yetkisiyle oluşturduğu gündem maddesinin değerlendirilmesi noktasında kayyımın işlemine yönelik olup kayyım olarak atayan mahkemenin değerlendirebileceği hususlardan olduğu ve davada kayyımın azli taleplerini değerlendirme görevinin kayyım atayan mahkemeye ait olduğu, esasen şirket vekili tarafından mahkemeye başvurularak tavzih talebinde bulunulduğu, mahkemece bu taleplerin değerlendirilerek 27/06/2022 tarihli kararın verildiği, gündemi düzenleme yetkisinin kayyıma verildiğinin ve yine kayyımın değiştirilmesi koşullarının oluşmadığının belirtildiği, aynı konuda bu defa kayyım hasım gösterilerek mahkememizden dava...
in gündemin 7.maddesini yasaya aykırı düzenlediği iddiası ile ve yine mahkemece gündemin belirlenmesi gerekirken kayyımın belirlediği iddiası ile gündemin 7.maddesinin yok hükmünde olduğunun tespiti isteğinde bulunulduğu, mahkemece gündemi belirleme yetkisinin TTK'nın 412.maddesi uyarınca kayyıma verilmiş olduğu, talebin kül halinde kayyımın mahkemeden aldığı gündemi düzenlemek yetkisiyle oluşturduğu gündem maddesinin değerlendirilmesi noktasında kayyımın işlemine yönelik olup kayyım olarak atayan mahkemenin değerlendirebileceği hususlardan olduğu ve davada kayyımın azli taleplerini değerlendirme görevinin kayyım atayan mahkemeye ait olduğu, esasen şirket vekili tarafından mahkemeye başvurularak tavzih talebinde bulunulduğu, mahkemece bu taleplerin değerlendirilerek 27/06/2022 tarihli kararın verildiği, gündemi düzenleme yetkisinin kayyıma verildiğinin ve yine kayyımın değiştirilmesi koşullarının oluşmadığının belirtildiği, aynı konuda bu defa kayyım hasım gösterilerek mahkememizden dava...