Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KAYYIM ATANAN KİŞİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kendisinin küçüğe kayyım olarak atandığını, askeri personel olarak görev yapması nedeniyle kayyımlık görevini ifa edemeyeceğini, görevinin sona erdilirek kayyumluk görevini kabul eden Hasan Kerem Aksoy'un kayyum olarak atanmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Talep, Türk Medeni Kanununun 426/2 maddesi gereğince, 08/09/2013 doğumlu küçük Tuana Özarslan'a temsil kayyımı atanması isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanun 355. Madde gereğince istinaf sebepleri ile re'sen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Türk Medeni Kanununun 431. maddesine göre, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır. Somut uyuşmazlık; Erdemli 1....

DAVA TÜRÜ : Kayyım Atanması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, ek karar ile kayyımların her birine 15.000,00 TL ücret takdirine karar verilmiş olup hükmün kayyımlardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Talep dilekçesinde, kayyım atama kararı ile birlikte takdir edilen her bir kayyım için 109.000,00 TL'den toplam 327.000,00 TL kayyımlık ücretinin ödenmesi istenmiş, mahkemece, ek karar ile her bir kayyıma 15.000,00 TL ücret ödenmesine dair verilen karar kayyımlardan Hulusi tarafından temyiz edilmiştir....

    SAVUNMA: Davalı ----- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, ------ Şirketine müvekkilinin yerine, kendisinin kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep ettiğini, talebine dayanak olarak ise hiçbir hukuki gerekçe sunamadığını, davacının kayyım atanması talebinin TMK'nın kayyım ile ilgili hükümleri kapsamında bir karşılığı olmadığını ve talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kayyım atanması talebine gerekçe olarak belirttiği hususların soyut ve ispata muhtaç olduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinden doğan görevlerini yerine getirmediği iddiasını ispat eder tek bir delil sunulmadığını, davacının genel kurul toplantısı yapılması mümkünken kayyım atanması talebinde bulunmasına anlam veremediklerini, TTK'da -----Şirketlerde kayyım atanmasına ilişkin özel bir hukuki düzenleme bulunmadığını, Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulandığını,TMK 403 maddesinde vasi ve kayyıma ilişkin düzenlemelerin yapıldığını, kayyımın belirli işleri görmek ve malvarlığını...

      Hükme karşı kayyım adayı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURU SEBEBLERİ: Kayyım adayı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kayyım atandığı kişinin kayınvalidesi olduğunu, değerli taşınmazlar söz konusu olduğundan vasi Kenan Güray ile birlikte kayyım olarak atanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE ULAŞILAN KANAAT: Dava, Kayyımlık ( Kayyım Atanması) istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/680 Esas KARAR NO : 2021/921 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 24/07/2020 KARAR TARİHİ: 24/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketi temsil ve ilzam yetkisinin ... tarihinde istifa ile sona erdiğinin tespiti için Antalya 1 ATM'nin ... esas sayılı davasını açtığını, bu mahkeme tarafından şirketi temsil etmek üzere kayyım atanması konusunda dava açılması için kendilerine süre verildiğini, müvekkili ile davalı arasında ortaya çıkan menfaat çatışması nedeniyle TMK 426 maddesi uyarınca temsil kayyımı atanmasının gerektiğini ileri sürerek, Antalya 1. ATM'nin ... esas sayılı derdest davada davalı şirketi temsil etmek üzere ...'in kayyım olarak atanmasını talep ve dava etmiş, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... tarih ve ... Esas - ......

        Yine kayyımlığın sona ermesi bakımından her iki kayyımlık türü farklı hükümlere tabi olup, temsil kayyımlığı, Türk Medeni Kanunun 477/1.maddesi uyarınca, işin tamamlanmasıyla kendiliğinden; yönetim kayyımlığı ise 477/2.madde gereği kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasını gerektiren sebeplerle vesayet makamının kararıyla sona erer. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 403/3 ve 431. maddeleri uyarınca vasinin atanmasına ilişkin hükümler, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım atanması hakkında da uygulanır. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkeme taleple bağlı olmaksızın kendiliğinden araştırma ilkesi gereği gerekli araştırmayı yaparak oluşacak sonuca göre bir karar verir. Kayyım atanması talebinin yukarıda açıklanan kanun hükümleri amacı da dikkate alınmak suretiyle değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir....

          Kimlik numaralı T6 TMK' nın 426. maddesi gereğince kayyım olarak atanmasına" şeklinde karar verilmiştir. Karara karşı vasi T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURU SEBEBLERİ: Vasi T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece Mahkemesince T5 davacı T1 oğlu olan T6 kayyım olarak atandığını, T6 davacı T1 menfaat birliği halinde olduğunu, ileride kayyım tayin edildiği kişi olan T5 akrabalık ilişkisinden dolayı menfaat çatışmasına girerek, T5 haklarına zarar verebilecek konumda olduğunu, taraflar arasında akrabalık bağı olmayan ve hiçbir şekilde menfaat çatışmasına mahal vermeyecek nitelikte bir kişinin kayyım atanması için, Trabzon Barosu avukatlarından bir kişinin kayyım olarak tayin edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE ULAŞILAN KANAAT: Dava, kayyımlık (kayyım atanması) isteğine ilişkindir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/429 Esas KARAR NO : 2021/667 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 08/07/2021 KARAR TARİHİ : 19/08/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması), Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ---- vefat ettiğini , müvekkillerinin dava dışı--- mirasçı sıfatıyla hissedar olduklarını, yasa gereği tek yönetim kurulu olan ---- devamı ve hisselerin devri için yönetim kurulu yerine geçmek üzere-------- olarak atanmasını, dair davanın kabulünü talep ve dava etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE; Dava;-------- açılışından bu yana olan --- şirket ortakları ve paylarını gösterir belge örneklerinin ve en son genel kurul toplantı tutanak örneklerinin ve bu kurullarla ilgili --- örnekleri celp edilerek incelenmiştir....

            Maddesi uyarınca T3 kayyım olarak atanması talep edilmiş olup talep edildiği, bu haliyle dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup, anılan Kanunun 1. maddesinde amaç, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek şeklinde açıklanmış; 2. maddesinde ise, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 427. maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin...

            Mahkemece; kendisine kayyım atanması istenilen T9 gaip olduğuna dair açılan herhangi bir dava olmadığı, nüfus aile kayıt tablosunun tetkikinden halen sağ olduğunun anlaşıldığı, T9 adresinin araştırmaya rağmen tespit edilememesi halinde ilanen tebligat yapma olanağı mevcut olduğu, kaldı ki ortada kayyımla temsili gerektiren bir iş ve davanın da bulunmadığı, Türk Medeni Kanununun 426. maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, TMK m.426 b.1 gereği kendisinden 25 yıldır haber alınamayan mirasçı T9 kayyım atanması gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, kayyım atanması talebine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'na göre Kayyımlık, temsil ve yönetim kayyımlığı olmak üzere iki çeşittir....

            UYAP Entegrasyonu