Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hissedarlardan T3 T4 ve Hüseyin Güney'in kim olduklarının tespit edilemediği, mahkemece adı geçenlere 3561 sayılı yasa gereğince kayyım atanması için süre vve yetki verildiği ancak kayyım atama kararı kesinleşmeden T6 kayım olarak davaya dahil edilip davanın esastan karara bağlandığı, karardan sonra Kocaeli Defterdarının kayyım olarak atandığı anlaşılmakla Kocaeli Defterdarı kayyım olarak davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması ve varsa kayyımın göstereceği deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan hüküm tesisi doğru olmadığından ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın HMK' nun 353/1- a-4 maddesi gereğince mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı kayyım vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a-4 maddesi uyarınca KABULÜNE, Kocaeli 1....

İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem : Ankara İli, Mamak İlçesi, ... Camii müezzin kayyımı olarak görev yapan davacının, .... Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .......

    TMK m. 403/3 ve 431 hükümlerinde vasinin atanmasına ilişkin hükümlerin, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanacağı ifade edilmiştir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, mahkeme taleple bağlı olmaksızın kendiliğinden araştırma ilkesi gereği gerekli araştırmayı yaparak oluşacak sonuca göre bir karar vermek zorundadır. Somut olayda, dava kamulaştırmaya konu taşınmaz malikinin kim ve nerede oldukları tespit edilemediğinden TMK 427. madde kapsamında atanan yönetim kayyımına ilişkin kayyımlık kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden; Batman Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarihli ve 2017/1665 E., 2019/2213 K. sayılı kararı ile Batman ili, Merkez ilçesi, Kurusepir köyü 753 parsel maliklerinden "Abdullah oğlu Siraç Önder" hissesiini temsil etmek üzere kayyım atandığı anlaşılmaktadır....

    Kimlik numaralı Ali ve Ratibe kızı 01/07/1878 doğumlu 17/10/1970 tarihinde vefat eden Rahmiye Zeren'in muris olarak görüldüğü, ancak mirasçılık belgesinin hasımsız alındığı gibi bu muris ile tapudaki kendisine kayyım atanan malikin aynı kişi olup olmadığı yönünde kesin bir araştırmanın yapılmadığı görülmüştür. Kayyımlığın kaldırılması davaları, kayyım davalı gösterilerek adına kayyım atanan kayıt maliki ile kayıt malikinin mirasçıları tarafından açılabilecektir. Yargılama harçlarına tabi olup, kamu düzenine ilişkindir. Resen araştırma ilkesi uygulanır....

    yürürlükten kaldırılması yolundaki dava konusu düzenleme yapılmış ise de, anılan iptal kararının bozulması ve ardından da bozmaya uyularak davanın reddedilmesi karşısında, Dairece, söz konusu yeni hukuki durum dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Uyap sisteminden ve nüfus kayıtlarından yapılan sorgulamada kayyım tayini talep edilen kısıtlının Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/08/2021 tarih 2021/191 Esas 2021/1101 Karar sayılı ile kayyım tayin edildiği davanın mükerrer olduğu gerekçesiyle talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; T3 Yunak Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/260 Esas sayılı Ortaklığın Giderilmesi davasında temsil etmek üzere T.C. Kimlik numaralı Huriye Deveci'nin kayyım olarak atandığını, ancak Huriye Devecinin de ortaklığın giderilmesi davasında taraf olduğunu, hal böyleyken dava dışı birinin atanması gerektiğini talep ettiklerini mahkemece açılan davada karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesinin doğru olmadığın belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, taşınmaz hissederlarından... ve... kayyım atanmasına ilişkin kayyımlık kararının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Karar sayılı ve ... tarihli ilamı ile mahkememiz kararının kaldırıldığı, bunun üzerine işbu davaya ... Esas sayılı dosya üzerinden devam edilmiştir. TMK'nun 403/2. maddesine göre kayyım belirli işlemi görmek ve mal varlığını yönetmek için atanır. Kayyım tayinini gerektiren haller başlıklı TMK'nun 426/3. maddesine göre "yasal temsilcisinin görevini yerine getirmesine engel olmaz." TMK'nun 427/4. maddesinde "Bir tüzel kişi gerekli organlarından yoksun kalırsa ve yönetim başka yoldan sağlanamazsa" kayyım atanabileceği düzenlenmiştir. Organlar iş başında olduğu sürece TMK'nun 403. maddesinin uygulama alanı yoktur. Somut olayda, davacılar tarafından davalı şirketin yetkilisi ve tüm hisselerinin sahibi olan ...'in vefat ettiği bildirilerek davalı şirkete temsil kayyımı atanması talep edilmiş olup, mahkememizce davalı şirketin sicil dosyası celbedilmiş olup, incelendiğinde ... tarihli karar ile şirket ortağı ...'in hisselerinin tamamının ... T.C....

          tayin edilmesi için taraflarına süre verildiğini belirterek---- davasında---- temsil etmek üzere kayyım tayin edilmesine, kayyım ücretinin tayin edilirken, davalı şirketin faaliyet dışı olduğu ve kayyımın mahkeme huzurunda şirketi temsil etmek üzere görev yapacağı hususlarının da dikkate alınarak makul bir ücret takdir edilmesine, kayyım ücretinin, işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar tarafından ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının kayyımlık görevine son verilmesi talebini kayyım olarak atanmasına ilişkin Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/122 Esas ve 2001/120 Karar sayılı dosyasına başvurarak ek karar ile isteyebilecek iken eldeki davayı açmasında hukuki yarar olmadığı, ayrıca kayyım atama kararında belirlenen aylık 500,00 USD ücretine ilişkin hükmün kesinleştiği, davacının kesinleşen mahkeme kararına dayalı olarak hükmedilen ve birikmiş kayyım alacağının icra takibine konu edilerek tahsil edilmesi mümkün iken eldeki alacak davası açılmasında hukuki yararının bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olduğu ve mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen araştırılacağı gerekçesiyle davanın 6100 sayılı HMK' nın 114/h ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu