TMK'nın 427/1 Maddesinde; "Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse" yönetim kayyımlığı atanır hükmü ile 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/1.maddesinde; "22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder." hükmü gereğince yönetim kayyımlığının belirlenmesi usulü belirlenmiştir....
İlk derece mahkemesince, mahkemenin 2018/78 esas sayılı dosyası ile kayyımlık kararının kaldırılması talepli dava açıldığı, dosyanın içindeki Akşehir Nüfus Müdürlüğüne yazılan müzekkere sonucu Konya ili, Akşehir ilçesi, 56 hanede nüfusa kayıtlı Arife Tözün'ün nüfus kayıtlarının gönderilmesinin istendiği, müdürlük tarafından Arife Tüzün adında kayda rastlanmadığı bildirilerek Arife Tözün'ün nüfus kaydının gönderildiği, Arife'nin evlenerek Isparta ili, Yalvaç ilçesine gittiği, davacıdan, dosyadaki vekalette bulunan fotoğraf olup olmadığının sorulduğu ve fotoğraf aslının dosyaya ibraz edildiği, yapılan araştırma sonunda malikin Arife Tözün olduğunun anlaşıldığı, Arife Tüzün ile Arife Tözün'ün aynı kişi olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Maddesine göre yönetilen T3 hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 588 inci maddesi uyarınca gaiplik kararı verilmesi ve AK001063 nolu kayyımlık hesabında yönetilen paranın Hazineye irat kaydedilmesi yönündeki davanın bahse konu davada Yozgat Defterdarının temsil kayyımı olarak atandığından bahisle reddedildiğini, yerel mahkemenin yeterince araştırma yapmaksızın verdiği bu karar usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, zira mal memurlarının kayyımlığı hakkında kanun ve yönetmelik incelendiğinde mahallin en büyük mal memurunun yalnızca yönetim kayyımı olabileceğinin anlaşılacağını, dolayısı ile mahkemenin Yozgat Defterdarının temsil kayyımı atandığı şeklindeki hukuki değerlendirmesinin isabetsiz olup verilen karar bu sebeple yasaların ruhuna ve özüne aykırı olduğunu, mahallin en büyük mal memurunun temsil kayyımı olarak atanmasının mümkün olmadığını, nitekim İzale-i Şuyu dosyası kapsamında yapılan satış sonrası hakkında kayyımlık kararı verilen şahsın hissesine düşen payın T3 ödenmesinin...
TMK' nun 588. maddesi; sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona düşen miras payı 10 yıl resmen yönetilirse yada mal varlığı böyle yönetilenin 100 yaşını dolduracağı süre geçerse hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir. hükmüne yer vermiştir. Öte yandan temsil kayyımı belirli ve ivedi işlerde bir kimsenin kişisel ve mal varlığı ile ilgili hususlarda temsili için atanırken; yönetim kayyımı uzun süreden beri haber alınamayan, sağ olup olmadığı veya nerede olduğu bilinemeyen kimselerin mal varlıklarının yönetimi için atanır. Bu anlamda temsil kayyımlığında kişinin temsili esas alınırken yönetim kayyımlığında mal varlığının yönetimi esas alınır. Nitekim TMK' nun 588. maddesinde de belirli mal varlığının yönetiminden bahsedildiğine göre belirtilen kayyımın yönetim kayyımı olduğu anlaşılmaktadır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : Karşıyaka 2....
ve diğer esaslarını düzenleyen ve TMK'na göre daha özel bir kanun olan 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 1. ve 2. maddeleri incelendiğinde de mal memurlarının kayyımlık türünün yönetim kayyımlığı olduğu açıkça anlaşıldığını, konuya dair daha ayrıntılı hususları düzenlemek için 3561 sayılı yasanın 2. maddesine dayanılarak çıkarılan ve 16/05/2009 tarihli 27230 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesi incelendiğinde de mal memurlarının kayyımlık türünün temsil kayyımlığı değil yönetim kayyımlığı olduğunun açıkça anlaşıldığını, tüm bu açıklamalar ışığında Sürmene Malmüdürünün kayyımlık türünün yönetim kayyımlığı olduğunun ortada olduğunu, T.M.K'nın 477. maddesinde yönetim kayyımlığının sebebin ortadan kalkması, yani olayda taşınmazın malikinin gelmesi, yok olması ya da satılması gibi durumları olması, ya da kayyımın görevinden alınması halinde sona ereceği düzenlendiğinden ve maddi olayda...
Akabinde Defterdarlık bünyesinde Kayyımlık Bürosu kurularak kayyımlık iş ve işlemleri Defterdarlık Kayyımlık Bürosunca yerine getirilmeye başlanmıştır. 3561 sayılı Malmüdürlerinin Kayyım Tayin Edilmesine dair Kanunun I. maddesinde “Bu Kanunun amacı, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıklan üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere: mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/755 ESAS 2017/1352 KARAR DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 30/11/2017 tarih 2017/755 Esas 2017/1352 Karar sayılı ilamına karşı, kayyım vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Karşıyaka 3.Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2007/725 Esas sayılı ilamı ile T3 nın davacının murisi Hatire (Hatice) Yöndem' e kayyım olarak atandığını, ancak davacının, murisin kardeşinin oğlu olduğunu , kayyıma gerek olmadığını , kayyımlık kararının kaldırılması gerektiğini beyanla Karşıyaka 3.Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2007/725 Esas 2008/471 Karar sayılı kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: DavaVan İli İpekyolu İlçesi Halilağa Mahallesi 283 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 8/24 hisse ile malik olan "Tevfik:İsa oğlu" ve 1/24 hisse ile malik olan "Feride:İsa kızı" adına bulunan kayyımlık kararının kaldırılması talebine ilişkindir. 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/1. maddesinde “4721 Sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 427. maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazine'nin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/738 E., 2020/764 K. sayılı kararın 25.06.2020 tarihinde verildiğini, dolayısıyla ecrimisil davası kayyımlık davasının kaldırılmasından çok önce açılmış olduğundan kayyımlık makamına izafe edilebilecek herhangi bir hata veya kusurun varlığından söz edilemeyeceğini, mal memuru kayyımlık sıfatını Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile kazanmış olduğundan kayyımlık sıfatının dayanağının bu mahkeme kararı olduğunu, gerek kazanılması, gerek yürütülmesi, gerek kaybedilmesi usul ve mevzuata uygun olarak yürütülen bir süreç içerisinde kamu görevi niteliği ile yürütülen ve herhangi bir hata ve kusura dayanmayan kayyımlık görevi nedeniyle aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uyun olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....