Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kayyım adayı ... vekili tarafından sunulan 14/07/2021 tarihli dilekçesinde; davacıların, davalı şirketlere Kayyım atanması talebinin kabulüne ilişkin beyanda bulunduğu görülmüştür. Dava dilekçesinin davalı şirketlere tebliğ edildiği halde davaya cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK 427. Maddesi gereğince atanan kayyımın değiştirilmesi talebinden ibarettir. Davalı şirketlere ait sicil kayıtlarının celp ve tetkikinde, davacıların murisi olan .......'in şirketlerin temsilcisi olduğu, 27/12/2020 tarihinde vefat ettiği, davacıların mirası reddetmeyen mirasçılardan olduğu anlaşılmıştır. Bir şirkete kayyım atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Bu kural 4721 sayılı TMK'nın 427/1-4. maddesinde ifade edilmiştir. Bu maddeye göre: Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanmak zorundadır....

    Davacı babaanne velayetin davalı babadan kaldırılması, vasi atanması talebi ile dava açmıştır. Davada, velayet sahibi davalı baba ve ilgili kişi ile çocuk arasında menfaat çatışması vardır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçüğü davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocuğu temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yö üzerinde durulmadan, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

      Davacı amca velayetin davalı anneden kaldırılması, çocuklara vasi atanması talebi ile dava açmıştır. Davada, velayet sahibi anne ile çocuk arasında menfaat çatışması vardır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçükleri davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocuğu temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        Kayyım ..., istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonucu kendisinin kayyım olarak atandığını, talep edenin talebi doğrultusunda kayyım atanmadığını, Yargıtay kararı uyarınca şirkete kayyım atanması gerektiğinin belirlendiğini, talep edenden isim istenmesinin talep eden tarafından şirkete kayyım atanması istemi olarak değerlendirilemeyeceğini, temsil kayyımı olarak atandığı şirketin muris ...'ın terekesine dahil olduğu da gözetildiğinde, yapacağı görev nedeniyle kayyım olarak atandığı şirketten tahsil edilmek üzere kayyım ücreti tayin edilmesi gerektiğini, aksi halde görevini yapamayacak duruma gireceğini ileri sürerek, kararın kayyıma ücret takdir edilmesi suretiyle düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, şirkete temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir....

          Aile Mahkemesince, davacı vekilinin beyanında ... adına kaydı, şirket ortakları ve 3. kişilere devri için devir işlemleri ile ilgili küçüğün dedesinin kayyım atanması istemli olarak bu davanın ... Sulh Hukuk Mahkemesi dosyası kesinleşmesi beklenmeden açıldığı görülmekle, 4721 sayılı TMK'nın 426/2. maddesine göre anne ve çocuk arasında menfaat çatışması olduğu durumlarda kayyım atanacağı, iş bu davamızda şirket ortağı olmaları sebebi ile menfaat çatışması olabileceği; kayyım atanma talebinin ise aile mahkemesinin görevine girmediği, görevli ve yetkili mahkemenin ... Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... .... Sulh Hukuk Mahkemesince, kayyım tayini istenilen küçük ...'ın yerleşim yeri ve MERNİS adresinin "... Mah. ... Sk. N:5F/8 .../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Mahkemesince, davacının, küçüğün, ......

            Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir." hükmünü haizdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 396. Maddesine göre “kayyım”, “vasi” gibi bir vesayet organı olup 403/2. maddesine göre, “Kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır.” Kayyımın görev ve yetkilerinin sınırları hangi iş için atanmış ise o iş ile sınırlı olup kural olarak genel temsil yetkisine sahip değildir. Uygulamada ve öğretide kayyımlık türleri, TMK düzenlemelerine göre temsil kayyımı (TMK, m.426), yönetim kayyımı(TMK, m.427) ve isteğe bağlı (iradî) kayyım (TMK, m.428) olmak üzere üçlü bir ayrıma tabi tutulur. Ancak bazı kaynaklarda TMK 428....

              SAVUNMA: Davalı ----- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, ------ Şirketine müvekkilinin yerine, kendisinin kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep ettiğini, talebine dayanak olarak ise hiçbir hukuki gerekçe sunamadığını, davacının kayyım atanması talebinin TMK'nın kayyım ile ilgili hükümleri kapsamında bir karşılığı olmadığını ve talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kayyım atanması talebine gerekçe olarak belirttiği hususların soyut ve ispata muhtaç olduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinden doğan görevlerini yerine getirmediği iddiasını ispat eder tek bir delil sunulmadığını, davacının genel kurul toplantısı yapılması mümkünken kayyım atanması talebinde bulunmasına anlam veremediklerini, TTK'da -----Şirketlerde kayyım atanmasına ilişkin özel bir hukuki düzenleme bulunmadığını, Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulandığını,TMK 403 maddesinde vasi ve kayyıma ilişkin düzenlemelerin yapıldığını, kayyımın belirli işleri görmek ve malvarlığını...

                Yukarıda anılan kanuni düzenlemeler dikkate alındığında, TMK m.426/f.1 hükmü uyarınca ergin kişiye bir kayyım atanması mümkün olup bu noktada görevli olan Mahkemenin neresi olduğuna dair yukarıda açıklanan yasal düzenleme uygulanacaktır. Açıklanan bu yasal düzenleme uyarınca vasi atama noktasında görevli mahkeme vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi olup gerçek kişi tacire kayyım atanmasında da farklı bir durum söz konusu değildir. Zaten gerek TMK m.426 gerek TMK m.427 hükümleri bir arada gözetildiğinde gerçek kişinin işlerini görecek bir durumda bulunmaması hali söz konusu olduğunda, bu kişiye kayyım atanması noktasında vesayet makamı olduğu Kanunda belirtilen sulh hukuk mahkemesi görevli olacaktır. Davacı ...'a gerçek kişi olarak kayyım atanmasının talep edilmesi ve ayrıca ...'a gerçek kişi tacir sıfatıyla kayyım atamasının talep edilmiş olması bu noktada farklı bir sonuca varılmasını gerektirmemektedir....

                  SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07.11.2022 NUMARASI : 2019/700 ESAS - 2019/1041 KARAR DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyım Atanması) KARAR : Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyasından verilen 07.11.2022 tarihli ek karara karşı kayyım vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/394 Esas sayılı dava dosyasıyla ortaklığın giderilmesi davası açtığını, kendilerine kayyım atanmasına karar verilen T4 ve T3n dava konusu taşınmazda hisselerinin olduğunu, tapu maliki olan bu hissedara tebligat yapılamadığını, adreslerinin tespit edilemediğini ve bu şahıslara kayyım atanması konusunda taraflarına yetki verildiğini beyan ederek T4 ve T3 temsilen kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/659 Esas KARAR NO : 2020/968 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 06/10/2020 KARAR TARİHİ : 26/11/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; muris .......'ın 15/07/2020 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak; murisin boşanmış olduğu ilk eşi .......'dan olma kızı ...(.....), ikinci eşi olan ... ve ikinci eşi Işıl'dan olma kızları ..., ......

                    UYAP Entegrasyonu