Maddesinde; Temsil kayyımlığının, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitirilmesiyle, yönetim kayyımlığının, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona ereceği düzenlenmiştir....
Maddesinde; Temsil kayyımlığının, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitirilmesiyle, yönetim kayyımlığının, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona ereceği düzenlenmiştir....
Ödeme/ödemeleri ve bu kurumlar nezdinde yapılacak iş/işlemler ile işçi ücretlerinin banka veya PTT aracılığıyla ödemesi hususları hariç olmak üzere] atanan kayyımın onayına bağlanmasına; 3-Kayyım göreve başladıktan sonra (1) ay içerisinde ve gerek gördüğünde derhal kayyım raporlarının dosyaya sunmasına; 4-Kayyımın onay görevini yaparken, ortakların hak ve menfaati ile şirket menfaatlerinin gözetilmesine, 5-Kayyımın sarf edeceği emek ve mesaisi karşılığında aylık 10.000,00 TL ücret takdirine, 6-Davacı tarafından üç aylık kayyımlık ücreti 30.000,00 TL nin avans olarak mahkeme veznesine yatırıldığında kayyımın göreve başlatılmasına, 7-Kayyım göreve başlatıldığında; atama kararının ticaret sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına, 8-Tedbirin mahiyeti ve gerekçede açıklanan nedenlerle HMK.'nun 392. maddesi uyarınca, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına ..." karar verilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar kısıtlanması istenilenin Türk Medeni Kanununun 406. maddesi uyarınca kısıtlanmasını istemiş, mahkemenin yönetim kayyımı atanmasına dair kararı, davacılar tarafından vasi atanması yönünden, katılan tarafından davanın reddi ve kayyımın şahsına itiraz yönünden, kısıtlanması istenen tarafından ise kayyımın şahsına itiraz yönünden temyiz edilmiştir. 1-Davacılar vekili kısıtlanması istenilenin vekili tarafından verilen kayyımın şahsına itiraz dilekçesi ile katılımlı temyiz talebinde bulunmuştur. Davacı vekilinin usulüne uygun ve süresinde verilen temyiz talebi bulunmamaktadır. Kayyımın şahsına itiraz dilekçesi de davacı tarafa katılımlı temyiz hakkı vermez. Temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, 2-Katılan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyımlık kararının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm vasi adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı 22/04/2013 tarihli dilekçesi ile mahkemenin 2012/1168 esas 2013/429 karar sayılı ilamı ile ...'ın TMK nun 426/1. maddesi ve 427/2. maddesi gereğince yönetim ve temsil kayyımı olarak atanmasına karar verildiğini, karar verildikten sonra kayyımın usulsüz bir kısım harcamalar yaptığını, kayyım atanana kötü davrandığını belirterek bu durumun tespit edilmesini istemiş, mahkemece yapılan inceleme sonucunda ...'...
Çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocuğu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.06.2016(Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Velayetin kaldırılması istenen çocuk ... 19.04.1998 doğumlu olup inceleme tarihi itibarıyla ergin olmuş ve bu çocuk yönünden davanın konusu kalmamıştır. Bu husus nazara alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2- Küçüklerden...ise 17.01.2005 doğumlu olup, evliliğin devamı sırasında babanın 19.12.2005 tarihinde ölümü ile çocukların velayeti davalı anneye kalmıştır (TMK m. 336/3). Davacı büyükbaba tarafından velayetlerin davalı annelerinden kaldırılması, çocuklara vasi atanması talebi ile açılan davada, adı geçen çocukların velayetlerinin davalı anneden kaldırılmasına ve çocuklara vasi tayin edilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyımlığın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
ın ön raporunda belirtilen davalı şirkete ait tüm bilgi ve belgeleri kayyıma ibraz etmek ve kayyımın istediği tüm bilgi ve belgeleri şirket merkezinin bulunduğu yerde kayyıma sunmak ve bir haftalık kesin süre içerisinde ve kayyımın belirlediği gün ve saatte şirket kayıt ve belgelerini incelemeye açmak üzere kesin mehil verilmesine, kesin mehil içerisinde ara kararda bahsi geçen bilgi ve belgeler kayyıma sunulmadığı ve davalı şirket kayıtları kayyımın incelenmesine açılmadığı takdirde mahkememizce atanan kayyımın görev ve yetkilerinin davacı tarafın itirazları, talepleri ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek yeniden değerlendirileceğinin ihtaratına, kayyıma Konya BAM ......
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/738 Esas 2020/764 karar sayılı kararı ile kayyımlık kararının kaldırıldığını ve bu kararın kesinleştiğinden bahisle yerel mahkemece davanın reddine karar verdiğini, kayyımın görevinin sona erdiği tarihin, dava açıldıktan sonraki bir tarih olduğunu, kayyımın davayı açarken gaip olan kişilerin hukuki menfaatini koruma amaçlı kamu görevi yaptığını ve dava açıldığı anda kayyımın görevi devam etmekte, ecrimisil talep etmek hakkının da bulunduğunu, kayyımın görevinin dava açıldıktan sonra kaldırılması halinde davanın reddine değil, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, davalının kendisine ait olmayan taşınmazı işgal ederek eldeki davanın açılmasına doğrudan sebep verdiğini, davanın alacak davası olduğunu, bu nedenle vekalet ücretinin de nispi olarak takdir edilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....