Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davaname ile mükerrer kaydın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davanamede ... Merkez, ... Köyü 36 cilt 3 hanede 49 birey sıra numarasında kayıtlı ... ile 47 birey sıra numarasında kayıtlı ...'nin aynı şahıs olduğu belirtilerek kapalı olan 49 birey sıra numaralı mükerrer kaydın iptali istenilmiş; mahkemece, idari yoldan kaydın düzeltilmesi mümkün olduğu gerekçesi ile tensiple dava reddedilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 100/2. maddesi uyarınca, mükerrer kayıtların mahkeme kararı ile de düzeltilmesi imkan dahilindedir....

    Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Çine Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Cumhuriyet Başsavcılığınca, davalının aynı hanede aynı T.C. kimlik numarası ile iki defa kayıt edildiği gerekçesiyle mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      Somut olayda, davalının aynı hanede kayıt edildiği, oysa gerçekte böyle bir kişinin olmadığı, ... isminde kızkardeşinin olduğu ancak ... isminde kardeşinin olmadığı gerekçesiyle mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Dava bu niteliğiyle hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine, mükerrer kaydın iptaline ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;HMK.’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Tufanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE ,07.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda, Mahkemece, az yukarıda bahsi geçen bozma ilamı uyarınca, davacı tarafa tapu iptal ve tescil davası açması için süre verilmiş, davacı tarafça Başkale Asliye Hukuk Mahkemesine 2009/172 Esas numarası ile 02/12/2009 tarihinde çifte tapunun iptali için tapu iptal ve tescil davası açılmış, Mahkemece 18/06/2019 tarihli celseye kadar bahsi geçen davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmiş, 18/06/2019 tarihli celse de, meni müdahale davasında zilyetlik esas alınacağından tapu iptal ve tescil davasının beklenilmesinden vazgeçilerek, dava konusu yerin neresi olduğunun açık bilgilerinin sunulması için taraflara kesin süre verilmiş, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından dava konusu yerin neresi olduğu açıklanmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğacağı kuşkusuzdur....

          DAVA Borçlu vekili dava dilekçesinde; tapu iptali ve tescil davaları ile mülkiyet hakkı nedeniyle açılan müdahalenin meni ve ecrimisil davalarına ilişkin ilamların ilamlı icra takibine konu olabilmesi için kesinleşmeleri gerektiğini, birleşen dosyada tapu iptal ve tescil talep ettiklerini, asıl davanın ise, takip alacaklısının mülkiyet hakkına dayalı meni müdahale ve ecri misil istemine ilişkin olduğunu, ilamlar kesinleşmeden takip başlatılmış olması nedeniyle takibin iptali gerektiğini, şikayetin süreye tabi olmadığını, gayrimenkulün aynına ilişkin ilamlarda, ilamın eki niteliğinde yer alan hükümlerin de kesinleşmeden icraya konulamayacağını, tapu iptal ve tescil davaları ile birlikte görülen gayrimenkulün aynına dayalı meni müdahale ve ecrimisil davasına ilişkin kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceklerini ileri sürerek icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kaydın İptali İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacı ...'nin ... ve ...'den olma 01.06.1990 doğumlu olarak nüfusa tescil edildikten sonra aynı kişinin bu defa ... ve ...'den olma 01.03.1991 doğumlu olarak nüfusa tescil edildiğinden mükerrer olduğu ileri sürülerek ikinci kaydın iptali ile nüfus olaylarının ilk kayda aktarılması istenmiş; mahkemece, kaydın mükerrer olduğu hususunda tam bir kanaat oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi KARAR Davacı vekili temyiz dilekçesinde, meni müdahale davasına konu yapılan 105 ada 1 ve 2 sayılı parsellerle ilgili olarak davalılar ... ile ...’a karşı tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu davanın derdest olduğunu bildirdiğinden açılan tapu iptali ve tescil davasının mahkemesi ile birlikte esasının belirlenmesi ve buna ilişkin yazının dosya arasına konulması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye İADESİNE, 20.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosyadaki bilgi ve belgelerden özellikle dava dilekçesi ve tanık anlatımlarından ...'ın, ... ve ...'ın çocuğu olduğu ve 04.06.1972 doğumlu olarak 15.06.1972 tarihinde beyan üzerine nüfusa tescil edildiği, aynı çocuğun evlatlık amacıyla fiilen ... ve ...'ya verildiği, adı geçenlerin de mahkeme kararı ve noter sözleşmesi olmaksızın çocuğu kendilerinden olmuş gibi beyan üzerine ... adı ile gerçeğe aykırı şekilde 04.06.1972 doğumlu olarak 28.11.1972 tarihinde nüfusa tescil ettirdikleri, ...'a ait kaydın işlem görmediği, ...'in ise 25.10.1987 tarihinde evlenerek başka haneye gittiği anlaşılmaktadır. Dava, her ne kadar ... ile ...'ın aynı kişiler olduğu iddiasına dayanarak mükerrer kaydın iptali istemine ilişkin ise de ... ve ...'dan olma ... T.C nolu ...'ın usulüne uygun bir evlat edinme işlemi olmaksızın yolsuz olarak nüfusa tescil edildiği anlaşılmakla iş bu kaydının iptal edilerek bu kayıttaki bilgi ve nüfus olaylarının ... T.C. kimlik nolu, ... ve ...'den olma, ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Mükerrer Kaydın İptali) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının annesi ...'nin beş çocuğu olduğunu, nüfus kayıtlarında gerçekte olmadığı halde altıncı çocuk olarak ... adında birisinin kaydedildiğini ileri sürerek mükerrer olan 06.07.1963 doğumlu ...'ın nüfus kaydının iptali istenmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı, tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nüfus kütüğündeki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 7. maddesine göre, resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur....

                    Öte yandan, kaydın revizyon gördüğü parsellerden 5 ve 77 nolu parsellerle ilgili tapuda tesis nedeni "hükmen" yazılı olarak gösterilmesine karşın, dava dosyaları getirtilip kaydın aidiyeti ile ilgili bilirkişi sözlerinin denetlenmesi yoluna gidilmemiş ve yapılan uygulamada da kaydın revizyon gördüğü 5 ve 77 nolu parseller nazara alınmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez....

                      UYAP Entegrasyonu