Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2011/5 Esas sayılı dosyasıyla iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talepli dava açıldığı, mahkemenin 02/03/2012 tarih 2012/201 Karar sayılı kararı ile kadın yararına bağlanan yoksulluk nafakasının 250,00TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, daha sonra davacı kadın tarafından Tarsus 2....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü yönünden kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile müvekkilinin talebi doğrultusunda yoksulluk nafakasının arttırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine, karşı dava ise; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir, Davacı, 150,00 TL olan yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL'ye, müşterek çocukları ..., ...ve ... için verilen 100,00 er TL olan iştirak nafakası ile diğer müşterek çocuklar ... ile ...'a verilen 50,00 şer TL olan iştirak nafakasının her bir çocuk için 400,00 er TL olarak arttırılmasını istemiştir. Mahkemece, çocukların değişen ve artan gereksinimleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve nafakanın takdir edildiği tarihten beri geçen süre dikkate alınarak yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye, müşterek çocukları ..., ... ve ... için 200,00 er TL iştirak nafakası ile diğer müşterek çocukları ... ile ...'...

    , günümüz ekonomik koşulları nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını belirterek müvekilinin adli yardımdan yararlandırılmasına, müşterek çocuk Ahmet Melik Yılmaz için aylık 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itiaberen 1.000,00 TL arttırılarak aylık 1.200,00 TL'ye çıkartılmasına, aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının ise dava tarihinden itibaren başlamak üzere 900,00 TL arttırımı ile aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 18/07/2011 tarih ve 2010/1066 Esas, 2011/1078 Karar sayılı ilamı ile ... lehine verilen 220 TL yoksulluk nafakasının davanın açıldığı tarih olan 27/02/2015 den geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, evlenme sebebine dayanılarak yoksulluk nafakasının kaldırılması halinde, yoksulluk nafakasının evlenme tarihinden itibaren kaldırılması gerekir....

      verilen kararda davalı- karşı kadının ödenmekte olan yoksulluk nafakasının artırılması davasının reddinin ise toplanan tüm delillere usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....

      Davalı-karşı davacı vekili cevabında ve karşı davasında, davacıya birçok taşınmazın miras yoluyla kaldığını, davacının kira gelirleri olduğunu, yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını belirterek asıl davanın reddini ve karşı davası ile yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ve karşı davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 750 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hükmü davacı- karşı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı- karşı davalı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemes DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Aksi Halde Azaltılması-Anlaşmalı Boşanma Davasındaki Protokol Hükmünün Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi, yoksulluk nafakasının miktarı ile protokol maddesinin kaldırılması talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden, davalı tarafından ise; yoksulluk nafakasının miktarı ve azaltılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, yoksulluk nafakasının kaldırılması,aksi halde azaltılması ve anlaşmalı boşanma davasındaki protokol hükmünün kaldırılması taleplerinde bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir....

          Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, birleşen davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-birleşen davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava yoksulluk nafakasının artırılmasına, birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Mahkemece; asıl dava yönünden davacı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye çıkarılmasına, birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm sadece asıl dava yönünden davalı birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL'ye çıkarılmıştır....

            Somut olayda, davacı-davalı için reddolunan iştirak ve kaldırılan yoksulluk nafakasının yıllık miktarının toplamı (150+150+350=650x12=7.800 TL), davalı-davacı yönünden arttırılan iştirak nafakasının yıllık miktarının toplamı (300x2x12=7200), 8.000 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, tarafların istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu