Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının reddine, Manavgat Aile Mahkemesi'nin 2013/30 esas ve 2014/872 karar sayılı ilamı müşterek çocuk yararına hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye çıkartılmasına, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 1.250,00 TL'ye artırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkeğin velayetin değiştirilmesine ilişkin davasının açılmamış sayılmasına, davacı-karşı davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulü ile 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 350,00 TL'ye yükseltilmesine, davalı-karşı davacı kadının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulü ile 150,00 TL iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmiştir....
Davalı-davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde açıkladığı sebeplerle; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile müvekkili lehine hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye, müşterek çocuklar lehine hükmedilen 300,00 er TL iştirak nafakasının ayrı ayrı 600,00'ar TL'ye yükseltilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebinin reddine, birleşen davada müşterek çocuklar Efe ve Eren lehine ayrı ayrı hükmedilen aylık 300,00'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 150,00 TL artırılarak 350,00 TL'ye çıkartılmasına ve iştirak nafakasının 200,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hükmün, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2015/3415 Esas ve 2015/11941 Kararı ile; iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş; yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden ise, yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdirinin doğru görülmediği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, Siirt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/601 Esas, 2010/1206 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 130,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği ve yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde; Siirt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/601 Esas, 2010/1206 Karar sayılı ilamı ile kendisi lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesi ile; nafakaların kaldırılması ve indirilmesi talebinin reddini, karşı dava ile de; daha evvel hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını iddia ederek, aylık 500 TL olan yoksulluk nafakasının 750 TL'ye, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL'ye indirilmesine, davalı-karşı davacının davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazları yerinde değildir....
kalkması gibi yoksulluk nafakasının azaltılmasını gerektirecek koşullarda bulunmadığı," gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/479 Esas, 2018/338 Karar sayılı 15/05/2018 tarihli ilamı ile hükmedilen "yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE -TÜFE oranında arttırılması" dair artış oranının kaldırılmasına, YOKSULLUK NAFAKASININ 600,00- TL İLE SINIRLANDIRILMASINA ve 600,00- TL yoksulluk nafakasının davacı erekten tahsili ile davalı kadına aylık irat şeklinde ödenmesine, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; reddedilen kısım yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı; kabul edilen kısım yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyizi itirazın reddi yerinde değildir. Ancak, davacı kadın yönünden; daha önce 24.05.2012 tarihinde açılan yoksulluk nafakasının artırılması davası sonucunda talebin reddine karar verilmiş olması nedeniyle, boşanma ilamında hükmedilen ve 15.09.2009 kesinleşme tarihinden itibaren kabul edilen 100 TL yoksulluk nafakası miktarının artırılmadığı ve davalı kadının ekonomik durumunda olumlu değişiklik olmadığı gibi yoksulluk durumunun devam ettiği saptandığına göre, TMK.'nın 176/ 4. maddesinde belirtilen “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir” hükmü gereğince yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Buna göre, yoksulluk nafakasının artırılmasına dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın hangi tarihten itibaren artırılmaya başlayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Ne var ki; bu eksikliğin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1.maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Hükmün 2.satırbaşında yer alan "...1.250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, ..." ifadelerinin çıkarılarak yerine "...dava tarihinden itibaren 1.250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, ..." ifadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 0.90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vasi vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin oğlu ile davalının boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, boşanma ilamı ile 100,00'er TL iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak müvekkilinin oğlunun boşanmadan sonra psikolojik rahatsızlığı nedeniyle kısıtlandığını, davacının oğluna vasi olarak atandığını belirterek; kısıtlının çalışmadığı ve gelirinin bulunmadığı gerekçesi ile ödemekle yükümlü olduğu iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, aylık 100,00 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 50,00 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davalı temyiz dilekçesinde; tarafına ödenen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasını...