Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi azaltılması istemini de kapsadığından davalının adına bulunan taşınmazlar ve banka hesabı ekonomik durumunda olumlu yönde değişiklik sayılarak yoksulluğu tamamen ortadan kalkmamış olan davalının yoksulluk nafakasının indirilmesinin düşünülmemesi isabetli bulunmamıştır. Öyle ise mahkemece; anılan ilke ve esaslar gözetilerek “çoğun içinde azda bulunur” kuralı gereğince yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması yerine davacının gelir ve malvarlığı durumu ile davalının önceki ve şimdiki gelir ve malvarlığı durumunun ayrıntılı olarak belirlenerek yoksulluk nafakasının indirilmesi şeklinde bir karar verilmesi de olanaklı iken bu kıyaslama yapılmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

    Dava dilekçesindeki her bir talep için ayrı ayrı maktu ve nispi harçların yatırılması gerekmektedir. Davacının yoksulluk nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "yoksulluk nafakasının kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3- Kabule göre de; Davacının talebi yoksulluk nafakasının kaldırılması olduğu halde, mahkemece iştirak nafakasının kaldırılması olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

      ilkokula giden bir çocuk iken nafaka arttırımı dava ve karar tarihi itibariyle (halihazırda da) lise öğrenimine geçmiş ve ergenliğe girmiş olup, ergenliğe girmiş ve liseye giden bir çocuk ile ilkokula giden bir bir çocuğun gereksinimleri ve giderleri arasındaki farklar dikkate alındığında talep edilen 1000 TL nafaka makul ve yerinde olduğu, buna rağmen ilk derece mahkemesinden davacı Sami Yusuf AKÇALI lehine 200 TL olan iştirak nafakasının arttırımı istenmiş olup, nafaka 1000 TL olacak bir arttırım talep edildiği, ancak mahkemenin günümüz koşullarını görmezden gelerek yanızca 300 TL'lik bir arttırım yapıp AYLIK 500 TL iştirak nafakasına hükmettiği....

      Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve fazla ödenen yoksulluk nafakasının iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, fazla ödenen 9.000,00 TL yoksulluk nafakasının iadesine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....

        Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu davanın reddi ile aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye; iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakaların artırımına ilişkin karşı davanın ise derdest olduğu, artırım talebinin ayrı bir dava olarak görülemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

          (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... Aile Mahkemesinin 2008/58 E., 2009/1098 K., sayılı ilamı ile 07/.../2009 tarihinde boşandıklarını ve müvekkili için 150,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, iş bu kararın .../06/2011 tarihinde kesinleştiğini, aradan geçen sürede paranın satın alma gücünün hızla eridiğini, taktir edilen yoksulluk nafakasının günün ihtiyaçlarına yetmediğini davalının çok iyi ücret ile çalıştığını, müvekkilinin ise işsiz olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının 750,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Aile Mahkemesi'nin 2012/34 XX 238/29 K sayılı 16/01/2012 tarihli kararı ile TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, müşterek çocuk lehine aylık 1.840,00 TL iştirak nafakasına ve kadın lehine aylık 4.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, iştirak nafakasının eğitim giderlerindeki artış oranında, yoksulluk nafakasının ise ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın 16/01/2012 tarihinde kesinleştiği, tarafların sosyal ekonomik durumları değerlendirildiğinde boşanma tarihi ile iş bu dava tarihi arasında önemli bir değişikliğin olmadığı, 4.500,00 TL yoksulluk nafakasına ÜFE artışı uygulandığında 10.000,00 TL'nin üzerinde olduğu, yoksulluk nafakasının amacı nazara alındığında, davacının bakmakla yükümlü olduğu kişiler, nafakaların karşılanması durumunda ekonomik darlığa düşecek olması sebebiyle hakkaniyete uygun olacağı gözetildiğinden yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verildiği, 1.840,00 TL iştirak nafakasının ise günün ekonomik şartlarına ve tarafların sosyal ekonomik...

            İlk derece mahkemesinin davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması aksi takdirde indirilmesi davasının reddi yönündeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu kanaatine varılmakla davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması aksi halde indirilmesinin reddine dair verilmiş karara yönelik istinaf talebinin reddine, kadının yoksulluk nafakasının artırılması davasına yönelik istinaf talebinin ise mahkemece hükmedilen artış miktarı nazara alınarak artış miktarının karar tarihi itibariyle kesin karar olması nedeniyle yoksulluk nafakasının artırılması davası yönünden istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı- yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; ihtiyaçların arttığını belirterek yoksulluk nafakasının 700 TL'ye iştirak nafakasının 1000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Birleşen davanın davacı vekili dava dilekçesinde; davalının çalıştığını, kendi taşınmazı ve bankada parası olduğunu belirterek 350 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; iştirak nafakasının artırılmasına; yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

              yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu