Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, kabul edilen katılım nafakası artırım miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davalının bu yönden istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda gösterilen sebeplerle; 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 maddesi gereğince Ödemiş 1....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "Davacının davasının KABULÜ ile tarafların müşterek çocukları Derya Polat, Medine Nur Polat, Kadir Çınar Polat, Ada Nur Polat ve Arda Süleyman Polat lehine dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 250,00'şer TL katılım nafakasının davalıdan tahsili ile müşterek çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere davacıya verilmesine, nafakanın ileriki yıllarda TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış katılım nafakası istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının incelenmesinde davacı kadının karardan sonra 24/05/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Davacı anne vefat ettiğine göre çocukların velayet durumu askıda kalmıştır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2023 NUMARASI : 2022/884 ESAS-2023/111 KARAR DAVA KONUSU : Katılım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2011 yılında boşandıklarını, müşterek çocuk Egemen'in velayetinin davalıya verildiğini, davalı ise müşterek çocuğu bakamadığı gerekçesi ile kendisine bıraktığını, küçüğün eğitim hayatının yanında devam ettiğini, davalının müşterek çocuğun hiçbir giderine katılmadığını, kendisinin asgari ücretle çalıştığını ve küçüğün maddi ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını belirterek küçük için aylık 3.000- TL nafaka hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın cevap dilekçesi sunmamıştır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2022 NUMARASI : 2022/275 ESAS-2022/798 KARAR DAVA KONUSU : Katılım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; velayeti kendisinde olan müşterek çocuk lehine aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 800,00- TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, nafakanın ilerleyen yıllarda TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. Davacı kadın vekili, taleplerinin tam kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

miktarının yeterli olduğu, annenin düzenli bir gelirinin olmayışı, kadının yoksul olup çocuk Mert için nafaka ödemekle sorumlu tutulamayacağı, çocuk Mert için iştirak nafakası verilmemesinin de doğru olduğu, çocuklar adına iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamının istenemeyeceği, zira çocukların reşit olduktan sonra kendi adlarına yardım nafakası talep edebilecekleri anlaşıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

miktarının yeterli olduğu, annenin düzenli bir gelirinin olmayışı, kadının yoksul olup çocuk Mert için nafaka ödemekle sorumlu tutulamayacağı, çocuk Mert için iştirak nafakası verilmemesinin de doğru olduğu, çocuklar adına iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamının istenemeyeceği, zira çocukların reşit olduktan sonra kendi adlarına yardım nafakası talep edebilecekleri anlaşıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, boşanma davası sonrası kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile çocuk lehine hükmedilen katılım nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, yasa maddesinde sayılı kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Ne varki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın nafaka isteyenin geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, yasa maddesinde sayılı kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Ne varki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın nafaka isteyenin geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2020 NUMARASI : 2017/439 ESAS 2020/360 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

UYAP Entegrasyonu