Mahkemece, davacının iskan izni alınmış binadan daire satın aldığını, kanalizasyon ve su bağlantısı yapılmayan binaya iskan izni verilmeyeceği, iskan izni alınan binadaki kanalizasyon hizmeti için katılım payının önceden ödenmiş olması gerektiği, davacıdan yeniden katılım payı istenemeyeceği gerekçesiyle abonelik tesisi yönünden davanın kabulüne, davacının davalıya kanal katılım ve şebeke ücretinden borçlu olmadığının tespitine dair verdiği karar davalı tarafça temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davacının iskan izni alınmış binadan daire satın aldığını, kanalizasyon ve su bağlantısı yapılmayan binaya iskan izni verilmeyeceği, iskan izni alınan binadaki kanalizasyon hizmeti için katılım payının önceden ödenmiş olması gerektiği, davacıdan yeniden katılım payı istenemeyeceği gerekçesiyle abonelik tesisi yönünden davanın kabulüne, davacının kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir....
Açıklanan nedenlerle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu yöndeki istinaf başvurusun reddi gerekmiştir. Sonuç olarak; Davacı kadının iştirak nafakası ve tazminatların miktarı dışındaki sair istinaf başvurusu ile davalı erkeğin tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, Davacı kadının iştirak nafakası ve tazminatların miktarına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile hükmün 6. Ve 8. bentlerinin KALDIRILMASINA karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Her ne kadar yerel mahkemece; 5510 sayılı kanunun geçici 62. maddesinin, hekim ve diş hekimi muayenesi katılım paylarının usulüne uygun tahsil edilmemesine yönelik olup eldeki davada, katılım payının atlatılması için kasten reçete girilip silinmesinin söz konusu olduğu, 5510 sayılı kanunun geçici 62.maddesinin dava konusu işleme uygulanmasının mümkün olmadığı kabul edilmiş ise de; somut olayda davacı tarafından 95 adet muayene katılım payı atlatılmış reçete ve 682 adet muayene katılım payı atlatılmak amacıyla sisteme girilip silinen reçete tespit edildiği sabit olup, davacı tarafça, muayene katılım paylarının usulüne uygun tahsil edilmediği, bu amaçla sisteme reçete girilip silindiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; 6645 sayılı yasa 55. maddesi ile 5510 sayılı yasaya eklenen geçici 62. maddenin somut olaya uygulanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın tümden reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü, çocuk Hasan için talep edilen tedbir nafakası yönünden hüküm kurulmasını ve bu hususta erkek lehine vekalet ücreti verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kadın için verilen önlem nafakası miktarını, enflasyon oranında arttırılmamasını, faiz uygulanmamasını, kesinleşme ile sınırlandırılmasını, çocuk Mehmet yönündeki davanın tefrikini ve çocuk yönünden davanın kabul edilmemesini istinaf etmiştir....
konusu iddianın sübuta ermediği, ayrıca davacı tarafından davalıya kusur olarak atfedilen diğer hususların da ispat edilemediği, bu haliyle davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna kanaat getirilerek tarafların TMK 166/1 gereğince boşanmalarına karar verilmesi "gerekçesi ile; "Davacı kadının boşanma davasının kabulü ile; tarafların TMK’nun 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, 10/10/2007 doğumlu T.C kimlik numaralı tarafların müşterek çocukları ALİ DURMAZ’ın velayetinin davacı anneye verilmesine, Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, Davacı kadın lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, Davacının yoksulluk nafakası isteminin reddine, Müşterek çocuk Ali Durmaz lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, velayeti anneye verilen müşterek çocuk Ali Durmaz lehine kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00- TL iştirak nafakası takdirine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, belirlenen...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2021/57 ESAS 2021/70 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 5. Aile Mahkemesinin 2018/471 E....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü, çocuk Hasan için talep edilen tedbir nafakası yönünden hüküm kurulmasını ve bu hususta erkek lehine vekalet ücreti verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kadın için verilen önlem nafakası miktarını, enflasyon oranında arttırılmamasını, faiz uygulanmamasını, kesinleşme ile sınırlandırılmasını, çocuk Mehmet yönündeki davanın tefrikini ve çocuk yönünden davanın kabul edilmemesini istinaf etmiştir....
Taraflar arasında yapılmış bulunan fuar katılım sözleşmesinin incelenmesinden, 9. maddede “fuara katılım, sözleşmenin imzalanması ve katılım ücretinin % 25’inin ilgili bankaya yatırılıp, dekontun firmaya ulaştırılması ile kesinleşir”. Denilmektedir. Somut olayda, davalı katılımcı, sözleşmede belirtilen % 25 tutarındaki ücreti yatırmadığını ifade etmektedir. Davacı firma da, bunun aksini ileri sürmediği gibi, aksini ispat da etmemiştir. Bu itibarla, sözleşmenin 9, maddesi gereği, peşin ücret yatırılmadığı için fuara katılım gerçekleşmemiştir. Katılım gerçekleşmediği için de davacının davalıdan ücret talep etmesi mümkün değildir. Kaldı ki; sözleşmede öngörülen % 25 ücret tutarının yatırıldığı kabul edilse bile , davalı davacı tarafa noterden gönderdiği ihtar ile fuara katılmaktan vazgeçtiğini bildirmiştir....
Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 364 vd. m.leri) TMK'nun 364. maddesinde yardım nafakası yükümlüleri, 365. maddesinde ise dava hakkı ve koşulları belirlenmiştir. Buna göre yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek alt soy, üst soy ve kardeşler diğerinden yardım nafakası talep edebilir. TMK.'nun 328. maddesine göre ana-babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler....