Buna göre paydaşların arasında bu yönde bir rıza veya anlaşma durumu olup olmadığı gerektiğinde paydaşların beyanları da alınmak suretiyle açıklattırılmadan 12 ve 23 nolu bağımsız bölümlerin doğrudan hisseli olarak tahsis edilmiş olması, 3-Mahkemece bilirkişi eliyle birden fazla ve farklı yönetim planları düzenlettirilmiş ise de, kat mülkiyeti kurulurken esas alınması gereken yönetim planının hangisi olduğu kararda açıkça belirtilmeden ve ayrıca yönetim planının paydaşlarca imzalanması için uygun bir süre tanınarak bu süre içinde imzadan kaçınan paydaşın olması halinde son nihai kararda bu yönetim planının imzalanmış sayılmasına hükmedilmek gerekirken bu eksiklik de giderilmeden kat mülkiyeti tesisi suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi, 4-Mahkeme kararının hüküm fıkrasında kat mülkiyeti kurularak ortaklığın giderilmesi ile sırasıyla her bir kat malikine özgülenen bağımsız bölümler, bağımsız bölüm numaraları ve arsa payları, bağımsız bölümün niteliği ve varsa eklentilerinin...
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kaydı ve yönetim planının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür....
Bundan ayrı irtifak mukavelesinin (yönetim planının) üçüncü ve beşinci maddeleri birbirlerini tamamlar nitelikte olup ayrı ayrı yorumlanarak kat mülkiyetine geçiş sırasındaki maliklerin hakları ile sonradan malik olanların hakları arasında farklı düzenlemeler getirildiğinin kabulü mülkiyet hakkının özüne aykırı olur. Anataşınmazda Kat Mülkiyeti Yasasının yürürlüğe girmesi ile kat mülkiyetine geçilirken dava konusu bağımsız bölüm mesken niteliği ile tapuya tescil edilmiş, irtifak mukavelesi de yasaya aykırı hükümler taşımadığından yönetim planı olarak kabul edilmiştir. Bir an için yönetim planının (irtifak mukavelesi) 5.maddesinde işyeri kullanımına rızanın varlığı kabul edilse bile Kat Mülkiyeti Yasasının 51.maddesi gereğince irtifak mukavelesindeki bu düzenlemeye dayanılarak kat mülkiyetine geçiş sırasında bu husus tapuya şerh verilmemekle hukuki değerini yitirmiş, artık Kat Mülkiyeti Yasasının 24.maddesi hüküm ifade etmeye başlamış olur....
Ancak; Kat Mülkiyeti Yasanının 28. maddesi hükmüne göre yönetim planı anataşınmazın yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ilişkin diğer hususları düzenleyen ve tüm kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir. Anılan yasa maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre de yönetim planının (bu bağlamda maddelerinin) değiştirilmesi ancak tüm kat maliklerinin beşde dördünün oyu ile olanaklıdır. Bu madde fıkraları birlikte değerlendirildiğinde tüm kat maliklerini bağlayan yönetim planının değiştirilmesi görev ve yetkisi kat maliklerine tanınmış olup onların beşde dördünün oyunun varlığı şarttır. Mahkemece yönetim planının dava konusu edilen maddesinin iptal edilebilmesi için de bunun yasanın buyurucu hükümlerine aykırılık oluşturur nitelikte olması gerekir....
Yönetim planı ve bunda yapılan değişiklikler, bütün kat malikleriyle onların külli ve cüzi haleflerini ve yönetici ve denetçileri bağlar. Yönetim planının ve onda sonradan yapılan değişikliklerin tarihi, kat mülkiyeti kütüğünün (Beyanlar) hanesinde gösterilir ve bu değişiklikler yönetim planına bağlanarak kat mülkiyetinin kuruluş belgeleri arasında saklanır."; "Kararlar" başlıklı 32. maddesinde; "Anagayrimenkul kat malikleri kurulu tarafından, sözleşme, yönetim planı ve kanun hükümleri uyarınca verilecek kararlara göre yönetilir. Bütün kat malikleriyle külli ve cüzi halefleri, yönetici ve denetçiler, kat malikleri kurulunun kararlarına uymakla yükümlüdürler.(...)" düzenlemelerine yer verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun yukarıda anılan hükümleri uyarınca; yönetim planı, 634 sayılı Kanuna göre, öncelikli olarak uygulanacak nitelikte bir sözleşme olarak düzenlenmiştir....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinde; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Yasası'nda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanun'un 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Yasası'nın 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu 1517 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına şerh edilen ve taraflar arasında bağlayıcı bulunan ve sözleşme mahiyetinde bulunan yönetim planının 6. maddesinde yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde Kat Mülkiyeti Kanununun ve diğer ilgili Yasaların hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kat mülkiyeti kanunundan kaynaklanan ortak yerlere atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Kat Mülkiyeti Yasasının 28. maddesi gereğince Yönetim planının değiştirilmesi veya iptaline ilişkin davalarda husumetin tüm kat maliklerine yöneltilmesi gerekirken site yönetim kurulu aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyetinden reddi gerektiğinden esas yönü incelenerek davanın reddedilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle dava reddedilmiş olduğundan gerekçesi değiştirilmek suretiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda anataşınmaza ilişkin yönetim planının 32. maddesinde çatı katının 2 nolu mesken sahibi tarafından kullanılacağına dair hüküm olduğu anlaşılmaktadır. Bu hüküm uyarınca 2 nolu bağımsız bölüm maliki olan davalı, çatı katında değişiklik yapmadan burayı olduğu gibi kullanma hakkına sahiptir. Yönetim planında böyle bir kuralın yer almış bulunması yukarıda sözü edilen Yasa maddesinde tanımlanan yönetim planı niteliğine aykırılık oluşturmaz. Bu durumda mahkemece müdahalenin men'i davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Dava Kat Mülkiyeti Yasasından kaynaklanan elatmanın önlenmesi davası olup, Kat Mülkiyeti Yasasının uygulanmasından doğan ve konusu doğrudan para alacağı olmayan bu nitelikteki davalarda, yargı harçları ile avukatlık ücretlerinin maktu tarifeler üzerinden hesaplanıp hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine ve nisbi harca hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Mahkemece, yönetim planında yer alan 3. madde tamamen 8. madde kısmen çıkartılıp bu şekliyle yönetim planının ve mimari projenin paydaşlarca imzalanmış sayılmasına ve tapuya tescillerine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de, bu yanılgı ve eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının b bendinin sonunda yer alan “ayrı ayrı tesciline” sözcüklerinden sonra gelmek üzere metne “Yönetim planının 3.maddesi tamamen kaldırılmak ve 8.maddesinde yer alan 've bunun yol cephesindeki eklentisi olan alan' sözcükleri çıkarılmak suretiyle yönetim planının düzeltilmesine, madde numaralarının teselsül ettirilmesine bu şekilde düzeltilen yönetim planının ve onaylı mimari projenin paydaşlarca imzalanmış sayılarak tapuya tescillerine” sözcüklerinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. .....