Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; taşınmazda 3 numaralı bağımsız bölüme ait eklentinin 1 ve 2 numaralı deponun ve müştemilatın plan ve proje tadilatı kapsamında dükkan olarak bağımsız bölüm haline getirilmesi, davalıların onay vermiş sayılması istenilmiş, mahkemece; mimari projede 3 numaralı bağımsız bölüme ait eklenti 1'in depo olarak, eklenti 2'nin müştemilat olarak göründüğü, bu kısımların dükkan olarak bağımsız bölüm haline getirilmeleri için Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca kat malikleri kurulunun oy birliği ile karar vermesinin şart olduğu, bu konuda alınmış herhangi bir karara dosyada rastlanılmadığı ve Hakimin rıza göstermeyen bağımsız bölüm maliklerinin iradesi yerine geçerek onların onay vermiş sayılmalarına karar vermesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın Kat Mülkiyeti Kanununun 47. maddesine göre; ana yapının tamamen harap bölümünün yeniden yapılmadığı, diğer kat malikleri veya bunlardan bir kısmının o bölüme ait arsa payını değeri karşılığında almadıkları, bağımsız bölümlere bağlı arsa paylarının yeniden hesaplanarak kat mülkiyeti kütüğüne geçirtilmediği, ilgili madde uyarınca hali hazırda dava konusu gayrimenkulde kat mülkiyetinin kendiliğinden sona ermediği, kat mülkiyetine dayalı olarak iş bu davanın açılmasına yasal olanak bulunmadığı, zira tapu kütüğü ile fiili durumun birbiri ile uyumsuz olduğu, Kat Mülkiyeti Kanununun 5. maddesine göre anagayrimenkulde kat mülkiyetine bağlanmamış veya lehine kat irtifakı kurulmamış arsa payı bırakılamayacağı dava konusu gayrimenkulde kat alım işlemi sebebiyle olmayan kat mülkiyetine bağlanmış bağımsız bölümler bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine...

      DELİLLER : 6100 sayılı HMK,Kat Mülkiyeti Kanunu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca, kat malikleri tarafından açılan gürültünün, kokunun, rahatsız edici davranışların ve ortak alana el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, kaldırma kararımız sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 18.maddesi gereği kat maliklerinin gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek ve birbirinin haklarını çiğnememek hususunda karşılıklı olarak yükümlüdürler. Aynı kanunun 33.maddesine göre kat maliklerinden birinin veya onun katından devamlı surette faydalanan kimsenin borç ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri ana gayrimenkulün bulunduğu yerin SHM ne başvurarak hakimin müdahalesini isteyebilir....

      Kat 2 bağımsız bölüm nolu mesken ile 2....

      Ancak; Davacı vekili dava dilekçesinde, kat mülkiyeti kurulu taşınmazda, davalılar tarafından projeye aykırı olarak asansörün yapıldığını, duvar yıkarak davalının bağımsız bölümünden diğer bağımsız bölümüne kapı açıldığını, ortak kullanım alanı olan çatının davalılar dışında diğer hissedarlar tarafından kullanılamadığını, bina girişinde davalılar tarafından dolaplarla kapatıldığını, giriş katta bulunan bağımsız bölüm dükkandan duvar yıkılmak suretiyle kapı açarak 1. katta bulunan bağımsız bölüme bağlantı yapıldığını, bina ön cephesinin davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürerek davalıların haksız müdahalesinin önlenmesini ve eski hale getirilmesini istemiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dava, davacıların bağımsız bölümü önündeki alana müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir....

        HUMK.nun 74.maddesi hükmüne göre, hakimin her iki tarafın sav ve savunmaları ile bağlı olduğu ve bundan fazlasına veya başka birşeye hükmedemeyeceği gözetilmeksizin 12 nolu bağımsız bölümün 7,77 m2'lik bölümüne araya duvar örülerek yapılan müdahalenin men'i ve duvarın kal'ine bunun için davalıya Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesi gereğince uygun bir süre verilmesine karar verilmesi gerekirken, istem aşılarak davacının ortak alana elatmasının önlenmesine karar verilmesi ve Kat Mülkiyeti Yasasının 33.maddesi gereğince davalıya uygun bir süre verilmemiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ortak alana anılan şekilde haksız el atılması halinde, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi yoluna gidilmesine rağmen haksız el atmanın sonucu olarak ortaya çıkan işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil talebini, bu kanunun kapsamı dışında bırakmanın yasal dayanağı bulunmamaktadır. Şu halde, dava konusu olan haksız el atmaya dayalı ecrimisil istemi, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan davalardan olduğundan, aynı kanunun Ek 1. maddesindeki özel düzenleme gereği davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesine aittir. Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesi tarafından HMK'nun 2, 4, 114/1-c,115 mad. ve Kat Mülkiyeti Kanunu'nun ek 1. maddesi gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esas yönünden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, hükmün görev yönünden bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun esas yönünden inceleme yapmak suretiyle onama görüşüne katılmıyorum...

            Kanunun 114/1-c maddesine göre görev dava şartlarından olup, 115/1 maddesince mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 17/3. maddesine göre, kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır. Kat Mülkiyeti Kanunun Ek-1 maddesine göre ise, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir. Anataşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu, ancak dava tarihi itibariyle parseldeki yapıların fiilen tamamlanıp tamamlanmadığı, bağımsız bölümlerin üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanıp başlanmadığı dosya kapsamından tespit edilememektedir....

              Dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan ortak yerlere yapılan el atamanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 1-Feragat edilen ecrimisil talebi yönünden olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmamış olması, 2-Kat Mülkiyeti Kanununa göre; ortak alanlar, bütün kat maliklerince arsa payları oranında kullanılacak olan alanlar olup, bütün kat malikleri bu alanlara hisseleri oranında maliktirler, ancak bu alanlar münhasıran bir kat maliki tarafından kullanılamayacağından, davalının arsa payı oranı olan 38,05 m2 şeklinde davalıya kullanım hakkı sağlanmasına yol açacak şekilde karar verilmesi yasaya aykırı olup, anataşınmazın mimari projesinde ve yönetim planında belirtilen kullanım şekline göre ortak alanların tespit edilerek varsa buna yönelik müdahalelerin men'i ve eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz inceleme ile usul ve kanuna aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanıp konusu doğrudan para alacağına ilişkin olmayan davalar, niteliği gereği maktu harç ve maktu vekalet ücretine tabidir....

                  UYAP Entegrasyonu