Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise davalının dava konusu taşınmazda kat maliki olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 634 sayılı Kanunun 35/b maddesinde ... gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması" hükmüne, 16. maddesinde “Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar.” hükmüne yer verilmiş, diğer yandan aynı Kanunun Ek 1 maddesi ile de “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh hukuk mahkemelerinde çözümlenir.”] düzenlemesine yer verilmiştir....
Diğer yanda, aynı Kanunun Ek 1. maddesi ile de “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu anataşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde davacının maliklerden olduğu, kat maliki olan davalıların apartman ortak giderlerini ödemediği iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Söz konusu uyuşmazlık, niteliği itibariyle Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanmaktadır. Davanın yukarıda belirtilen niteliğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda hemen kat mülkiyeti kurulamayacağı sonucuna varılmayarak, bu eksikliklerin giderilip yasal koşullara uygun hale getirilmesi, mümkün ise bunun kat mülkiyeti kurulması isteyen tarafa tamamlattırılması gerektiği kabul edilmektedir. Somut olayda; dava konusu 3576 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "Arsa" niteliğinde olduğu, ancak tarafların beyanlarına ve bilirkişi raporuna göre üzerinde her katında 2 daire olmak üzere 2 bodrum kat, zemin kat, 3 normal kat ve çatı katı bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, dava konusu taşınmazda ortaklığın kat mülkiyeti kurulmak suretiyle giderilip giderilemeyeceği hususunun araştırılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava açtığı dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, dava konusu taşınmaz üzerinde 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesini ve mimari projenin uygulanmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun .... maddesinde, kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir gayrimenkul üzerindeki ortaklığın giderilmesi davalarında mirasçılardan veya ortak maliklerden biri paylaştırmanın kat mülkiyeti kurulması ve bağımsız bölümlerin tahsisi suretiyle yapılmasını isterse hakim, o taşınmaz mülkiyetinin .... maddede yazılı belgelere dayanılarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı tahsisine karar vereceği; aynı Yasanın Ek .... maddesinde ise, bu kanunun uygulanmasından...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat mülkiyeti kurulmuş olan taşınmazda davalıya ait bağımsız bölümden davacıya ait bağımsız bölüme akan su nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, davanın malvarlığına ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın kat mülkiyetinden doğan sorumluluktan kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 634 sayılı Kanunun 35/b maddesinde " Anagayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması" hükmüne yer verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olduğu anlaşılmıştır....
Mahkemece, Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesine göre Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamına giren davalarda yetkili mahkemenin ana taşınmazın bulunduğu yerin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden dava konusu anataşınmazda kat irtifakının kurulduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesi 3. fıkrası hükmüne göre anataşınmazın yönetiminde uyuşmazlığın çözümünde kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanabilmesi için kat irtifaklı arsa üzerindeki yapının fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerinin üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanmış olması gereklidir. Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamlarda verdiği dilekçelerinde yapının tamamlanmadığını ve fiilen üçte ikisinin kullanılmadığını iddia etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, “uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği” belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, ecrimisil istemine ilişkin dava tefrik edilerek mahkemenin işbu esasına kaydedilmiş ve “haksız işgal tazminatına ilişkin bulunan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak “her türlü anlaşmazlığın” sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme emredici olduğu gibi, genel usul hükümlerine istisna teşkil eden özel bir kanun hükmüdür. Ecrimisil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilebilmesi için, davalının eyleminin, Kat Mülkiyeti Kanununa göre ortak alanı haksız işgal sayılıp sayılmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu yönüyle dava, kaynağı itibariyle, elatmanın önlenmesi davasından farklı bir hukuki niteliğe sahip değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesince ise, Kat Mülkiyeti Kanununun 18/2. maddesinde, kanundaki kat maliklerinin borçlarına dair hükümlerin bağımsız bölümlerdeki kiracılara, oturma hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak yararlananlara da uygulanacağının düzenlendiği, davalının davaya konu yerde 15 yıldır oturduğu, bu nedenle, Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 634 sayılı Kanunun 35/b maddesinde "Anagayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması" hükmüne, 16. maddesinde “Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar.” hükmüne yer verilmiş, diğer yandan aynı Kanunun Ek madde 1. maddesi ile de “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir....
Asliye hukuk mahkemesince, davanın kat mülkiyetinden kaynaklandığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi ise, dava konusu taşınmaz üzerinde 5711 sayılı Kanun uyarınca toplu yapı yönetimi kurulmadığı ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanamayacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HMK'nın 2/I. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda talebin, davalı tarafından ödenmeyen aidat borcunun tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın kat mülkiyetinden kaynaklandığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu taşınmaz üzerinde 5711 sayılı Kanun uyarınca toplu yapı yönetimi kurulmadığı ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanamayacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HMK.'nun 2/I. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Ek 1. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda talebin, davalı tarafından ödenmeyen aidat borcunun tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....