Protokole göre davacının, yüklenicinin arsa sahipleri ile imzaladığı 07.08.2007 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile üstlendiği tüm yükümlülükleri yarı yarıya paylaşması, hak ve sorumluluklara eşit şekilde ortak olması kararlaştırılmıştır. Protokolün 7. maddesine göre, davacının protokol gereği edimini yerine getirmesi hâlinde yükleniciye verilecek bağımsız bölümlerin yarısı oranında maliki olacağı, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden elde edeceği tüm hak ve menfaatlerden, borç ve sorumlulukta olduğu gibi eşit şekilde yararlanacağı belirtilmiştir. Mahkemece alınan 07.05.2011 tarihli ek bilirkişi raporunda, yüklenici ile arsa sahipleri arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan inşaatta tamamlanmayan işlerin bedelinin 3.700,00-TL olduğu, yapı denetim hizmet bedeline ilişkin olarak bakiye 14.957,00-TL’nin hâlen ödenmediği belirlenmiştir....
Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardandan bağımsız bölüm satın alınması halinde Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir. Bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....
Sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı yani, sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönüleceğinden, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceklerdir. Bu geri isteme aynen olabileceği gibi, aynen ifanın mümkün olmaması halinde, ifanın imkânsız hale geldiği tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli de olabilecektir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, tapuda pay devrini de içerdiğinden, yapılması özel şekil şartına tabi olduğu gibi, dönme suretiyle sona ermesi de, tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaştırılmasıyla mümkün değildir. Ancak tarafların tamamının katılım ve dönme konusundaki uygun iradelerinin birleşmesiyle sona erdirilebileceği gibi, açılacak dava sonucu verilecek dönme nedeniyle sona erme kararının kesinleşmesiyle sona erecektir....
Noterliğinin 29.01.2014 tarih 01834 yevmiye numaralı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, 28.03.2015 tarihli adi yazılı Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi, 29.01.2016 tarihli sözleşme, Ankara 6. Noterliğinin 16.01.2019 tarih 00684 yevmiye numaralı keşif, bilirkişi raporu vs. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, yüklenici temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile, 300.000,00TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir. Davacının dayanağı satış sözleşmelerinin incelenmesinde, 28.01.2015 tarihli adi yazılı sözleşmede, yüklenicinin yapmakta olduğu inşaattın 2. Kat 9 numaralı 5. Kat 21 numaralı ve 8....
Arsa sahipleri ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye devretmesi (temlik etmesi) halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, “alacağın devri ve borcun üstlenilmesi” işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Türk Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez....
un arsa sahibi olduğunu, yüklenici ... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, yüklenicinin bu sözleşme gereğince kendisine isabet eden ikinci kat 7 numaralı bağımsız bölümün 05.03.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle davacıya sattığını belirterek 166 ada 7 parsel, ikinci kat 7 numaralı bağımsız bölümün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini dava ve talep etmiştir. Davalı arsa maliki ..., davacı ile yüklenici arasında yapılan temlik sözleşmesinin tarafı olmadığını ve davacının daha önce aynı gerekçe ile açmış olduğu davanın reddedilerek kesinleştiğini savunmuştur. Davalı yüklenici ..., davacının temlik sözleşmesi uyarınca ödemesi gereken bir kısım borcunu ödemediğini, edimleri arasında iskan (oturma) ruhsatı alma yükümlülüğü de bulunduğu halde iskan ruhsatının alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 5.850.000,00TL depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davacı arsa sahiplerine isabet eden bağımsız bölümlere ait tapu kayıtlarının kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmak suretiyle iptâli ve tescili ile gecikme tazminatı alacaklarının tahsili istemlerine ilişkindir. Yargılama devam ederken davacılar vekili 05.03.2007 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile tapu iptâli ve tescil istemini tazminata dönüştürmüştür....
Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerini hasıl eder....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Dava, arsa sahibi ve yüklenici arasında biçimine uygun düzenlenen 01.09.2010 günlü kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan 8 numaralı bağımsız bölümün gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafça yapılan inşaat sebebiyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın eser sözleşmesi gereği tazminat istemi olarak kabul edilmesi halinde, taraflar arasında herhangi bir eser sözleşmesi mevcut olmadığından davanın başkaca hiç bir yön üzerinde durulmaksızın reddi gerekmektedir. Davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapılan inşaat sebebiyle tazminat davası olarak Mahkememizce yapılan hukuki nitelendirme çerçevesinde, yukarıdaki delil, tespit ve değerlendirmeler neticesinde; Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı ve tüm arsa malikleri ile yapılmadığı için geçersizdir. Ayrıca diğer maliklerin kat karşılığı inşaat sözleşmesine onayı bulunmadığından, yüklenicinin yaptığı inşaatın seviyesinin %90'ın çok altında kaldığından taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. Ayrıca Konya 3....