Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, tek taraflı irade beyanı ile olmamakta, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Her ne kadar dava hukuki yarar yokluğundan reddedilmiş ise de yukarıdaki hukuki açıklamalar doğrultusunda, tek taraflı ihtarname ile sözleşmenin feshi mümkün olmadığından, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bir kısım davalılar vekilinin cevap dilekçesinden arsa sahipleri tarafından taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için Menemen 2....
Şti.nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borçlunun kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi nedeniyle kendi adına tescil ettirmesi gereken taşınmazlara haciz tatbik ettirdiğini, borçlunun adına tescil talebinde bulunmaması nedeniyle icra dairesinden İİK.nun 94. maddesi uyarınca yetki aldığını öne sürerek sözleşme uyarınca belirlenen taşınmazların borçlu şirket adına tescil edilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek borçlu şirketin diğer davalılardan olan alacağının tazminini talep etmiştir. Davalılardan ...İnşaat Taahhüt İth. İhr. Tic. San. Ltd. Şti. cevap vermemiş, diğer davalılar davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hükmen feshedilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ve ince sıvalarının bittiğini, kat irtifakının kurulamaması nedeni ile müvekkilinin sözleşme gereği kendisine ait olacak ve kendisine satış yetkisi verilecek daireleri satamadığını, zararı bulunduğunu, sözleşmesinin feshinin tek taraflı ihtarname ile mümkün olmadığını savunarak asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile müvekkilinin yaptığı inşaatın geldiği seviyenin ve yapılan işlerin tespitine, dairelerin satış yetkisinin verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin mahiyeti gereği tek yanlı olarak feshi mümkün olmayan sözleşmelerden olduğu, davalının feshi kabul etmediği gibi iştirak halindeki mülkiyet söz konusu olup, diğer mirasçılarında sözleşmenin devamı yönünde beyanları bulunduğu asıl davanın koşulları oluşmaması nedeniyle reddine, yüklenici ...'...
Noterliği huzurunda 14/08/2012 tarih ve 18152 yevmiye nolu sözleşme ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, davalı şirket söz konusu inşaatı yarım bıraktığı için müvekkilinin de mağdur olduğunu, bunun için taraflarınca Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/46 Esas sayılı dosyası ile gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ileri etkili olarak feshi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaat süresini aşan her ay için belirlenen kira alacağının yasal faiziyle davalı şirketinden alınarak müvekkiline verilmesi istemli dava açıldığını beyanla davanın reddini istemiş; Diğer davalı TK. nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılan T6 T7 Şti. davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Antalya 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık ve hüküm; 13.09.1993 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 23.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 23.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan davalı yüklenicilerin tapuda kayıtlı inşaat yapım sözleşmesine aykırı peyzaj düzenlemesi ve imalat yapmaları nedeniyle dava dışı Şişli Belediyesince tahakkuk ettirilen ecri misil bedelinin rucuen tahsili istemine ilişkindir. TTK'nın 4/1 maddesinde Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olduğu, 5/1 maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir....
Somut olayda dosya kapsamından; davacı ile dava dışı yüklenici arasında akdedilen 21.05.1993 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile dava konusu dairenin yükleniciye bırakıldığı, yükleniciden bu daireyi 27.03.1997 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalının satın aldığı, yüklenicinin işi % 45 seviyesinde bırakması üzerine davacının yükleniciye karşı 08.06.1999 tarihinde sözleşmenin feshi davası açtığı ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin borçlunun temerrüdü nedeniyle geçmişe etkili olarak 21.05.1993 tarihinden itibaren feshine karar verildiği ve kararın 02.05.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı satış vaadi sözleşmesini, yüklenici ile davacı arsa sahibi arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak yaptığından; kat karşılığı inşaat sözleşmesi feshedilmedikçe davalı taşınmazda oturmakta iyiniyetli kabul edilmelidir....
Yine, davalı savunmasında, davalı yüklenici yararına yapılan imalat bedelinin hesabında iki blok çatı katları hakkında belediyece yapı tatil tutanağı düzenlendiğini ve haklarında yıkım kararı verilmesine rağmen imalat bedeli hesabında nazara alınarak sonuca varıldığı belirtilmesine rağmen, hükme esas bilirkişi kurulu raporunda aynı yerlerin projesine uygun hale getirilme bedeli imalat bedelinden mahsup edilmekle beraber imalat hesabına katılıp katılmadığı anlaşılamamıştır. Şu halde, bu savunmanın da denetlenerek az yukarıda belirtilen kaçak bölümlerin imalat bedeli dikkate alınmadan hesap yapılıp eski hale getirme bedelinin de bu bedelden mahsup edilip edilmediği açık bir şekilde tespit edilip sonucuna göre bir hükme varılmalıdır....
İtiraz tarihi itibariyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ve ek sözleşmenin geriye etkili feshi için açılan sözleşmenin feshi davası henüz derdesttir. İtiraz tarihi itibariyle üçüncü kişilerin itirazı haksız değildir. Mahkemece yapılan tespitte 89/1. haciz ihbarnamesine itiraz tarihi itibariyle borçlunun üçüncü kişiler nezdinde doğmuş bir alacağının bulunduğu belirlenemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, müvekkilinin, yüklenici ile davacı arasında yapılan temlikten haberinin bulunmadığını, ortada kesinleşmiş ve tespit edilebilir bir alacak olmadığından yapılan temlikin geçersiz olduğunu, temliknamenin tanzim edildiği tarihte mahkemenin henüz hüküm vermediğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tüm davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, kısmi davanın zamanaşımını durdurmayacağını, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açıldığında 5 yıllık süre içinde hakların talep edilmesi gerektiğini, sözleşmenin 13.09.2000 tarihinde feshedildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, dava dışı yüklenici ve arsa maliki arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle açılan ......