Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki yoksulluk - iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2014 yılında boşandıklarını,müşterek çocuk olan 2008 doğumlu . velayetinin tarafına verildiğini ve boşanma neticesinde kendisi lehine aylık 100,00 TL yoksulluk,müşterek çocuk için ise aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen sürede müşterek çocuk ve kendisinin ihtiyaçlarının arttığını,hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek,aylık 100,00 TL’lik yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye;aylık 150,00 TL’lik iştirak nafakasının ise 300,00 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1453 KARAR NO : 2021/1482 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SÖKE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2020/271 ESAS - 2021/175 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Söke Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davacı vekili ve davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; GEREKÇE : Dava; yoksulluk ve katılım nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....

    Somut uyuşmazlıkta; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiş olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, iki dava tarihi arasındaki endeks artış oranları ve TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesi de dikkate alınarak; yoksulluk nafakasının ÜFE artış oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yoksulluk nafakasının fazladan artışına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

      Anılan bu karar ile boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen iştirak nafakalarının 750'şer TL'ye, boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye indirildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yoksulluk nafakasının indirilmesi talebi kısmen kabul edildiğinden; yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den 1.000 TL'ye indirilmesine karar verilmesinin maddi hata içerip içermediği anlaşılamamış; bu talep kabul edildiğinden yeni yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den az takdir edilmesi gerektiği, aksi takdirde bu talep reddedilecek ise mahkeme kararındaki gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişeceği, bu karışıklığın çözülmesi gerektiği anlaşılmıştır. İlk takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı ile bu dava ile indirilen yoksulluk nafakası miktarı aynı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.Mahkemece; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

        Somut olayda; tarafların 21.11.2012 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davalı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Davalının, boşandıktan sonra asgari ücret seviyesinde bir gelirle çalışmaya başladığı anlaşılmıştır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve ihtiyaçları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....

          Davalının 15/02/2015 tarihinden itibaren babasından dolayı ölüm aylığı aldığı ve 22/12/2016 tarihi itibariyle; davalıya net ödenen aylığın 1.118,86-TL olduğu anlaşılmıştır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....

            İlk derece mahkemesince; davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı erkeğin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı kadın yararına hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 700,00 TL'ye indirilmesine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; yoksulluk nafakasının azaltılmasının ve erkeğin reddedilen talebi yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı erkek vekili; kadının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; davacı ve davalının 14.09.2006 tarihli mahkeme kararıyla boşandıkları, 1994 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı, davacı anne için aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 13.03.2009 tarihinde açılan nafaka artırım davası ile iştirak nafakasının 180 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise 240 TL ye yükseltildiği, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı iddia edilerek yoksulluk nafakasının 600 TL'ye iştirak nafakasının ise 400 TL'ye yükseltilmesi talep edilmiştir....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Çardak Aile Mahkemesi'nin 13/05/2015 tarih ve 2013/159 esas -2015/74 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, ve söz konusu boşanmanın 07/09/2015 tarihinde kesinleştiğini, boşanma sırasında müşterek çocuk Gökçen Tuğra Ergin'in velayetinin tarafına verildiğini, müşterek çocuk için aylık 200 TL iştirak nafakası ödenmesine, kendisi için de 250 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, davalının ekonomik durumundaki düzelme, yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüş ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki artış da göz önünde bulundurululduğunda bu davanın açılmasının zorunluğunun doğduğunu, bu nedenlerle, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne, müşterek çocuk için aylık 200 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere 2000 TL 'ye çıkartılmasını, yine tarafına verilen yoksulluk nafakası olan aylık 250 TL 'nin dava tarihinden itibaren aylık...

              Hukuk Dairesi'nin 2019/2580 Esas, 2019/3715 Karar sayılı ilamı)" şeklindeki gerekçe ile "1- Davacının yoksulluk nafakasının artırılması davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; İstanbul 4. Aile Mahkemesi'nin 10/05/2012 tarih, 2012/375 Esas ve 2012/387 Karar sayılı ilamı ile davacı için hükmedilen aylık 500,00.-TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 700,00.-TL arttırılması suretiyle davacı için aylık 1.200,00.-TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,2- Davacının iştirak nafakasının artırılması davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; İstanbul 4. Aile Mahkemesi'nin 10/05/2012 tarih, 2012/375 Esas ve 2012/387 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Mehmet Mete Elmas için hükmedilen aylık 500,00.-TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren, müşterek çocuğun reşit olduğu 08/10/2019 tarihine kadar geçerli olmak üzere 700,00....

              UYAP Entegrasyonu