İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanmış protokolde bononun çekin teminatı olarak düzenlendiği, buna göre tarafların çekten doğan borcun yenilenmesine dair açık iradesinin mevcut olmadığı, aksine bu borcun teminat altına alınması için bono düzenlendiği, bono çekten doğan alacağın teminatı olarak düzenlendiğinden hem bonoya hem de çeke dayalı takip yapılmasının aynı alacağın iki kez tahsili anlamına geleceği, diğer yandan teminatın akıbeti yargılamayı gerektirdiğinden teminat senedine dayalı olarak takip yapılamayacağı, teminat olgusunun ayrı bir sözleşmeye dayalı olarak getirilmesi halinde bunun itiraz; senet metnine dayalı olarak getirilmesi halinde ise şikayet niteliğinde olduğunun kabul edileceği, tüm bunlara göre alacaklının çekin teminatını oluşturan bonoya dayalı olarak değil, çeke dayalı olarak takip yapma hakkının bulunduğu, talep edilen 125.000 TL asıl alacak ve ferilerinin teminat bonosuna...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacı-davalı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından verilen 08.08.2017 tarihli dilekçede; Dairemizin 22.06.2017 tarihli, 2017/22525 E. ve 2017/11058 K. sayılı bozma kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması ve uyuşmazlığın esasına girilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur. Dairemizce Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun görev alanının 685 sayılı KHK'nın ikinci maddesine göre doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen işlemlere yönelik olduğu ve uyuşmazlık konusu işveren feshinin ise doğrudan kanun hükmünde kararnameye dayalı tesis edilmediği hususu gözden kaçırılarak bozma kararı verilmesinin maddi hataya dayandığı anlaşılmakla, Dairemiz bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından verilen 08.08.2017 tarihli dilekçede; Dairemizin 22.06.2017 tarihli, 2017/22524 E. ve 2017/11057 K. sayılı bozma kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması ve uyuşmazlığın esasına girilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur. Dairemizce Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun görev alanının 685 sayılı KHK'nın ikinci maddesine göre doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen işlemlere yönelik olduğu ve uyuşmazlık konusu işveren feshinin ise doğrudan kanun hükmünde kararnameye dayalı tesis edilmediği hususu gözden kaçırılarak bozma kararı verilmesinin maddi hataya dayandığı anlaşılmakla, Dairemiz bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, fer'ileri ve karşı boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının ise aynı sebebe dayalı karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadına mahkemece yüklenen kusurlu davranışın yanın da erkeğin de güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçeklcşen bu durum karşısında davalı- karşı davacı kadın da dava açmakta haklıdır....
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1)Davacı - davalı koca Türk Medeni Kanununun 161. ve 163. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Gerekçeli kararda Türk Medeni Kanunun 166/1-2 maddesine dayalı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına bağlı boşanmaya karar verilmesi doğru değildir.Ancak boşanma yönünden temyiz bulunmadığından yanlışlığa işaret edinilmekle yetinilmiştir. 2)Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesine paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında *koca yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkı sahibi davacıların hata ve hileye dayalı olarak karşılıklı olarak açmış bulundukları tapu kayıtlarının iptali ve tescil istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.02012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki görülen abone sözleşmesine dayalı alacak davası sonucu görevsizliğe ilişkin verilen kararın kesinleşmesi üzerine yargı yeri belirlenmesi için gönderilen dosya ve eklerinin incelenmesi sonucu dosyada tek görevsezlik kararı bulunduğu, dosyanın nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, davacının başvurusu sonucu yargı yeri belirlenmesi için dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.’nın 25/II. Maddesi uyarınca yargı yeri belirlemesi yapılabilmesi için aynı dava hakkında karşılıklı olarak verilen görevsizlik kararlarının temyiz edilmeden kesinleşmiş olması gerekir. Bu aşamada, yargı yeri belirleme şartları bulunmayan ve yanlışlıkla gönderildiği anlaşılan dosyanın açıklanan nedenle mahkemesine gönderilmesine 23/01/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesine göre uyuşmazlık; taraflar arasındaki 15.10.2002 tarihli karşılıklı borç-nakit para alışveriş ve malzeme alımına ilişkin sözleşmelere dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, sözleşmenin feshi istemlerine ilişkin olup, davacı kooperatifin, tacir sıfatı bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve kadının manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * asıl dava tarihi 17.06.2005 olduğu halde kararda 20.06.2005 olarak yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu ve mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.04.2009 (Salı)...