Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, 15.07.2010 tarihli temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK mad. 166/1) hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasıdır. Davalı-davacı kocanın, 15.06.2010 tarihinde yargılama devam ederken ölmesi sebebiyle mahkemece boşanma davalarının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Vekalet akdi ölümle sona erdiğinden davalı- davacı koca mirasçılarına mahkemenin gerekçeli kararı tebliğ edilmeden yapılan kesinleştirme işlemi usulsüz ise de mahkeme ilamlarının kesinleşmesi ile ilgi kararlar idari işlem niteliğinde olduğundan bu hususun mahkemece her an düzeltilmesi mümkündür....

    Somut olayda, mahkemeler arasında karşılıklı olarak verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmamakta olup, mahkemece Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle ortaya çıkan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Dairemize geldiği anlaşılmıştır. Oysa, Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılırken bağımsız ticaret mahkemesi kurulduğundan görevsizlik kararı verilmişse de görevli saydığı mahkemeyle bizzat kendisi ticaret sıfatıyla karar verdiğinden birinci karar devir kararı olup karşılıklı görev uyuşmazlığından bahsedilemez. Bu sebeple, dosya hakkında karar verilmesine yer olmadığından dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın MAHALLİNE İADESİNE 22/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanmış protokolde bononun çekin teminatı olarak düzenlendiği, buna göre tarafların çekten doğan borcun yenilenmesine dair açık iradesinin mevcut olmadığı, aksine bu borcun teminat altına alınması için bono düzenlendiği, bono çekten doğan alacağın teminatı olarak düzenlendiğinden hem bonoya hem de çeke dayalı takip yapılmasının aynı alacağın iki kez tahsili anlamına geleceği, diğer yandan teminatın akıbeti yargılamayı gerektirdiğinden teminat senedine dayalı olarak takip yapılamayacağı, teminat olgusunun ayrı bir sözleşmeye dayalı olarak getirilmesi halinde bunun itiraz; senet metnine dayalı olarak getirilmesi halinde ise şikayet niteliğinde olduğunun kabul edileceği, tüm bunlara göre alacaklının çekin teminatını oluşturan bonoya dayalı olarak değil, çeke dayalı olarak takip yapma hakkının bulunduğu, talep edilen 125.000 TL asıl alacak ve ferilerinin teminat bonosuna...

        Dosya içeriğine göre, taraflar arasında 29.12.2009 tarihli ve İş Sözleşmesinin Karşılıklı Anlaşmaya Dayalı Olarak Sona Erdirilmesi Sözleşmesi başlıklı belge ile şirketin 2009 yılı finansal verilerine göre hedeflerin gerçekleştirilemediği, mali tabloların olumsuz sonuç verdiği, önemli ölçüde zarar doğduğu, bu olumsuz etkinin 2010 yılında da devam edileceğinin anlaşıldığı, Sağlık Bakanlığının son ilaç düzenlemesi de dikkate alınarak, tenkisat gerekliliğinin doğması üzerine, iş sözleşmesinin 01.01.2010 itibariyle karşılıklı anlaşma ile feshedildiği, çalışana kıdem-ihbar tazminatları yanında brüt dört maaş işgüvencesi tazminatı ödeneceği, ayrıca işçiye iş bulması için bir danışman kuruluştan yardım sağlanacağı hususunda anlaşma sağlanmıştır. İşçinin ek menfaat aldığı, karşılıklı anlaşma ile iş sözleşmesinin sona erdirildiği açıktır....

          Dosya içeriğine göre, taraflar arasında 29.12.2009 tarihli ve İş Sözleşmesinin Karşılıklı Anlaşmaya Dayalı Olarak Sona Erdirilmesi Sözleşmesi başlıklı belge ile Şirketin 2009 yılı finansal verilerine göre hedeflerin gerçekleştirilemediği, mali tabloların olumsuz sonuç verdiği, önemli ölçüde zarar doğduğu, bu olumsuz etkinin 2010 yılında da devam edileceğinin anlaşıldığı, Sağlık Bakanlığının son ilaç düzenlemesi de dikkate alınarak, tenkisat gerekliliğinin doğması üzerine, iş sözleşmesinin 01.01.2010 itibariyle karşılıklı anlaşma ile feshedildiği, çalışana kıdem-ihbar tazminatları yanında brüt dört maaş işgüvencesi tazminatı ödeneceği, ayrıca işçiye iş bulması için bir danışman kuruluştan yardım sağlanacağı hususunda anlaşma sağlanmıştır. İşçinin ek menfaat aldığı, karşılıklı anlaşma ile iş sözleşmesinin sona erdirildiği açıktır....

            İcra Müdürlüğü’nün 2020/6323 E. sayılı dosyası ile bonoya dayalı olarak icra takibi yapıldığını, diğer davalı .... ile müvekkili arasında devre mülk satış sözleşmesi akdedildiğini, takibe dayanak senedin devre mülk sözleşmesine dayalı olarak düzenlendiğini, sözleşmenin iptal olduğunu, sözkonusu senedin tüketici senedi olduğunu ve nama yazılı olarak düzenlendiğini, baştan itibaren geçersiz olduğunu bildirerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, dava konusu edilen bonoların davacı ile davalı .... arasında akdedilen devremülk satış sözleşmesine dayalı olarak düzenlendiğini, davacının sunmuş olduğu sözleşme uyarınca taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğu, davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, muvazaaya dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davanın açıldığı Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesince, dava sıra cetveline itiraz olarak nitelendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalının istinafı üzerine, İzmir BAM 17.Hukuk Dairesi'nin 2018/2573-2019/1891 Esas ve Karar sayılı istinaf kararı ile davanın muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, muvazaaya ilişkin delillerin toplanıp değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararı sonrası Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.2.2020 tarihli 2019/576-2020/74 Esas ve Karar sayılı karar ile davanın kıymetli evrak niteliğindeki bonoya dayalı davalardan olduğu gerekçesi ile Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, reddedilen TMK'nın 165 ve 166/1. maddesine dayalı boşanma davaları ile ferileri, kadının davasının kabulü, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise reddedilen TMK'nın 161. maddesine dayalı boşanma davası ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.11.2020 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2019 günü temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av... geldi. Karşı taraf davacı-davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı-davacı kadının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin bir başka kadınla evlilik dışı ilişki yaşadığı anlaşılmaktadır....

                    Ancak davalı-karşı davacı kadının hayata kast, pek kötü davranış ya da ağır derecede onur kırıcı davranış sebebine dayalı (TMK m. 162) ve terk hukuki sebebine dayalı boşanma davaları (TMK m. 164) varken; gerekçede evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasından bahsedilmiş, hangi davanın hangi gerekçe ile reddedildiği belirtilmemiştir. Yerel mahkeme kararının Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyası alacağı talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm verilmemesi de usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu