WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükme karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından "Erkeğin zinaya dayalı davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet düzenlemesi" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zarara dayalı olarak maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı tarafından sunulan sulh ve ibraname başlıklı dilekçesinin incelenmesinde; davacı ile karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri dahil olmak üzere toplam 48.100,00 TL ödeme karşılığı davacının maluliyet zararından kaynaklı maddi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketini ve sigortalısının ibra ettiği ve bu davadan feragat edeceğini belirttiği görülmüştür....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır, davalı-davacı kadının az kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile ferilerine karar verilmiştir....

        Dosyanın incelenmesinde; kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının erkek tarafından ispat edilemediği, her ne kadar mahalli mahkemece erkeğe "davacı-karşı davalının evlilik birliği içerisindeyken evi terk ederek gittiği, ortak evden ayrılmak suretiyle fiili ayrılığı başlattığı, tarafların yaklaşık on yıldır ayrı yaşadıkları" vakıası kusur olarak yüklenmişse de davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir vakıanın varlığının ispatlanamadığı, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davasının da bulunmadığı, davanın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olduğu bu düzenlemeye göre boşanmaya karar vermek için davalının az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerektiği, davacı-karşı davalı erkeğin herhangi bir kusurunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir....

          MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan ticari krediden kaynaklanan istinaden yapılan ilamsız icra takibine, davalı kefillerin borca itiraz etmeleri nedeniyle İ.İ.K'nun 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Yargılamanın devamı sırasında taraf vekilleri sundukları elektronik imzalı dilekçeleri ile; Tarafların sulh olduğunu, bu nedenle dosyanın karar çıkartılmasını talep ettiklerini, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmişlerdir. Davacı vekili ile davalılar vekili sulh olduklarını belirterek karar verilmesini, ayrıca karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini belirtmişlerdir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı-karşı davalı taraf; reddedilen asıl davası yönünden, davalı-karşı davacı katılma yoluyla, reddedilen karşı davası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı Karşılıklı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; Tanık beyanları somut olup mahkemenin ret kararı isabetlidir. Bu nedenle asıl ve karşı davanın reddinde isabetsizlik yoktur....

            Bozma üzerine kurulan hükümde her iki boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurularak karşılıklı davaların kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Ancak; davalı-karşı davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı kabul edilen boşanma davasındaki boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden erkeğin davası konusuz hale gelmiştir....

              yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açmıştır....

                başlayarak 6 ay içerisinde açılmadığından bahisle davalı-karşı davacının zina nedenine dayalı boşanma davasının hak düşürücü süre nedeni ile" reddine karar verilmiştir....

                  Aile Mahkemesi 2003/1520 esas, 19.04.2005 tarih ve 2005/410 karar sayılı dosyası ile “Evlilik birliğinin sarsılması” sebebiyle açılan karşılıklı boşanma davalarının olduğu, mahkemece; erkeğin davasının reddi ile kadının, yargılama devam ederken ki talebi doğrultusunda davasının ayrılık davası olarak kabulü ile tarafların iki yıl süre ile ile ayrılıklarına karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeyerek 30.06.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Eldeki dava, erkek eş tarafından münhasıran Türk Medeni Kanunu'nun 172. maddesine dayalı olarak ayrılık kararına dayalı boşanma davası istemiyle açılmıştır. Mahkemece usule uygun şekilde toplanan delillerin bu çerçevede değerlendirilip Türk Medeni Kanunu’nun 172/2 ve 3 maddesi sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde davanın TMK 166/1 ve 4 maddelerine dayalı boşanma davası niteliğinde olduğu kabul edilerek boşanmaya karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu