Maddesine dayalı tedbir nafakası davası hakkında; boşanma davasında karar verildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Davacı/davalı kadın vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine, erkeğin reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; TMK'nın 197. Maddesine dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı/davacı kadının TMK'nın 197. Maddesine dayalı tedbir nafakası isteği hakkında verilen "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar, istinafın kapsamı dışında tutularak kesinleştiğinden bu konuda istinaf incelemesi yapılmamıştır....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasındaki iş akdinin taraflarca karşılıklı anlaşma ile sona erdirilip erdirilmediği noktasında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf işverenin fazla mesai ödemesi yapmaması, izin kullandırmaması, 15 günde bir izin kullandırıp ücretini ödememesi gibi sebepler dolayısıyla iş sözleşmesinin karşılıklı olarak sona erdirildiğini iddia ederken, davalı iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile sona erdiğine dair davacı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının mazeretsiz olarak işe gelmemek suretiyle işi bıraktığını savunmuştur....
Her iki tarafın davasının da Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içinde bulunan Alman Medeni Kanununun Türkçeye çevirisinden 1565. maddenin Türk Medeni Kanunundaki 166/1. maddesindeki evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma sebebine denk geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Alman Medeni Kanununun 1565. maddesine dayalı olarak delillerin değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.06.2016(Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası, karşı dava ise kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesine dayalı evliliğin mutlak butlanla iptali, olmadığı takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olup, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince kadının karşı davasına ilişkin 2, 7 ve 10. bentlerin kaldırılarak karşı davada harç eksikliğinin giderilerek karşı dava yönünden yeniden karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kusur belirlemesi ve boşanmanın ferileri konusunda ise esasa yönelik inceleme yapılarak karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı erkeğin ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak açtıkları davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı erkeğin zina fiilini işlediği ispatlanamamıştır. O halde, davacı-karşı davalı kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davalı-davacı kadın dava dilekçesinde yer alan zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı davası hakkında gerek gerekçe, gerekse hükümde bir açıklama yapılmamıştır. Dava terditli olarak açıldığına göre, davalı-karşı davacı kadının özel boşanma sebeplerine dayalı talepleri hakkında olumlu - olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.06.2015 (Salı)...
KARŞI OY YAZISI Terk tarihi 2.5.2006, ihtar istek tarihi 8.9.2006 olup, ihtar kararının 2.10.2006 günü tebliğ edilmesinden sonra davacı-davalı kadın 19.03.2007 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı boşanma davasını açmıştır. Kadının ihtar kararının tebliğinden beş ay onyedi gün sonra ihtar kararını etkisiz kılmak amacıyla bu davayı açması dürüstlük kuralıyla bağdaşmaz. Kayınpeder tarafından dövülme hadisesinin kadın üzerindeki etkisi geçtikten sonra koca tarafından ihtar istenilmiştir. Kadın haklı bir sebeple eve dönmediğini kanıtlayamamıştır. İhtar kararı yasal şartlara haiz ve geçerli olup, Türk Medeni Kanununun 164. maddesi koşulları oluşmuştır. Bu nedenle kocanın açtığı terke dayalı boşanma davasının kabulü, kadının açtığı şiddetli geçimsizliğe dayalı davanın ise reddi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12.03.2015 gün ve 19969- 4436 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davalı birleşen davacı erkek dava dilekçesinde zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davalı-birleşen davacı erkeğin zina sebebine dayalı talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru değil ise de; bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 12.03.2015 gün 2014/19969 esas - 2015/4436 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine, TMK'nin 713/2. maddesine dayalı açılmış bir dava bulunmadığına göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 14,90 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 17.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki (karşılıklı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine karşı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda, "sabit olmayan davanın reddine, İİK.'nun 67/2 maddesi hükmüne göre davacının kötüniyetli olduğuna dair kanıt oluşmadığından icra inkar tazminatı tayinine yer olmadığına" denildiği halde, gerekçeli kararda, "asıl dava yönünden, 1- İİK.'nun 67/1 maddesine dayalı davanın reddine, 2-İİK.'nun 67/2 maddesine dayalı taleplerin reddine, Karşı dava yönünden, davacının davasının HUMK.'nun 193/3 ve 4 maddeleri hükümleri gereği açılmamış sayılmasına" denilmiştir. Bu hal., HUMK.'...