Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-karşı davalı kadın boşanma davası ve fer'ilerinin yanında mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar. Kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebi yönünden peşin nispi harcı alınmamıştır. Boşanma kararı temyiz edilmeyerek kesinleşmekle taraflar arasındaki mal rejimi sona erdiğinden davacı kadının mal rejiminin tasfiyesine yönelik davası da görülebilir hale gelmiştir....
Boşanma dosyasında az yukarıda yazılı protokol ve beyanlar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.2009 gün 2009/2-158 Esas - 2009/217 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi boşanmanın mali sonuçları üzerindeki 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174.maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175.maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, şahsi eşyalarla ilgili anlaşmaya, kısaca boşanmanın ferilerine ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma ve değer artış payı alacağına konu yukarıda özgülenen taşınmazlar ve araç bu beyanlar içinde değildir. Başka bir anlatımla, somut olayda boşanma dosyası içeriğindeki protokol ve beyanlarla tarafların aralarındaki mal rejimini tasfiye ettikleri kabul edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; lehine hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları ile zina ve mal rejimi tasfiyesi davasında verilen kararlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın TMK 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak karşı dava açmış, birleşen davasında ise özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece davalı-karşı davacı kadının zinaya dayalı...
sözleşmesi bulunmadığını, mal varlığı tespit edildikten sonra müvekkilin kişisel malları ve babası tarafından verilen borç ile yapılan toplam 107.000,00 TL'lik katkının değer artış payı, artık değer vb hususların göz önünde bulundurulması kaydıyla mal varlığının yasal mal rejimi kapsamında tasfiye edilmesini talep ettiklerini bildirerek tarafların boşanmalarına, çocukların velayetinin anneye verilmesine, tedbir ve sonrasında yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata, mal varlığının yasal mal rejimi kapsamında tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından, kadının davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı, ziynetlere ilişkin yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; velayete ilişkin düzenleme, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol...
Davacı temliklerin vekaletin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığını ileri sürmüş, davalı taşınmazların murislerinden kaldığını, bölgenin gelenekleri nedeniyle taşınmazları ağabeyi davacı adına tescil ettirdiklerini, ancak murislerinin vefatından sonra mal paylaşımı yaptıklarını, bu paylaşım gereği davacıya 100.000,00- TL nakit para, bir adet otomobil ve Ankara'da bulunan bir daire verildiğini, dava konusu taşınmazların da mal taksimi gereği kendisine devredildiğini savunmuştur. 4721 sayılı TMK'nun 6. maddesi uyarınca, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." 6100 sayılı HMK’nun 190/1. maddesi uyarınca, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."...
Bunun sonucu olarak da; boşanma kararının tanınması halinde taraflar, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren boşanmış kabul edilecek; boşanmanın kesinleşmesine bağlı hukuki sonuçlar da, yine bu tarihten itibaren hüküm ifade edecektir. Açıklanan bu yasal düzenlemeye paralel bir başka düzenleme de, 23.11.2006 gün 26355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 58. maddesinde yer almaktadır. Sözü edilen düzenlemede; yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararları için Türk mahkemelerince tenfiz veya tanıma kararı verilip, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi halinde; boşanma tarihinin tanıma ve tenfiz kararının kesinleşme tarihi değil; yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi olacağı kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki "boşanma" ve "birleştirilen boşanma" "aile konutu şerhinin kaldırılması" ve " birleştirilen mal rejimi tasfiyesine yönelik tapu iptal ve tescil" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından kendi davasındaki taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Federal Almanya Bergisch Gladbach Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/12/2015 tarih ve 34 XX 227/15 sayılı 14/12/2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararının mal paylaşımı ve tazminatlar kısmının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kabulü ile Bergisch Gladbach Aile Mahkemesinin 34 XX 193/15 sayılı karar ve 14/12/2015 kesinleşme tarihli kararının boşanma dışındaki mal paylaşımına ilişkin kısmının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği içerisinde edindiği ve davacının katılma payı alacağı talep edebileceği tek mal varlığının adına kayıtlı 34 XX 567 plakalı aracı olduğunu, boşanma davasının açılmasıyla 28/02/2022 tarihi itibariyle taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erdiğini ve bu tarihten sonra edinilen mallardan karşılıklı olarak bir talepte bulunulabilmesinin mümkün olmadığını, edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanma davasının açılmasıyla son bulduğundan katılma payı alacağı hesaplanırken bu tarihteki mal varlıkları ve mal varlıklarının aynı tarihteki değerlerinin esas alınacağını, davacının bu aracın ancak 30.000,00....