WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

Hukuk Dairesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ : Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal tescil istemi ile açılmış olup yargılama sırasında davacı erkek tarafından verilen 31.5.2016 tarihli dilekçeyle, mal rejiminin tasfiyesi ve tapu iptal tescil istemiyle dava ıslah edilmiştir. Mahkemece 19.9.2018 tarihli celsede tapu iptal tescil davasının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davadan tefriki ile mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, incleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2020 tarihli 2020/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir....

    K A R A R Davacı vekili; müvekkilinin eşi olan davalı ...’nin açtığı boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik birliği içinde edinilen ve davalı eş adına tescil edilen aile konutunun boşanma kararı verilmesi halinde ileride mal rejiminden kaynaklanan olası haklarını karşılıksız bırakmak gayesiyle ve danışıklı olarak kızı olan diğer davalı ...’ya devredildiğini, bu süreç içinde taşınmazın muvazaalı olarak 3. kişilere satılması halinde davacının mal rejiminden doğan haklarının tehlikeye gireceğini belirterek, davalılardan...adına olan tapunun iptali ile diğer davalı eş ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar; devrin muvazaalı olmadığını, davacının taşınmazın alınmasında katkısı olmadığı gibi devirden haberinin de olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından velayet, kişisel ilişki, vekalet ücreti ve ziynet alacağının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ortak çocuk ile babası arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun 5 yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır....

        Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının ret ile sonuçlandığı, taraflar evliyken mal paylaşımı ya da tasfiyesi talep edilemeyeceğinden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilip hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edildikten sonra vekaletnamesinde davadan ve kanun yollarından feragat yetkisi bulunan davacı vekili, 08.01.2015 tarihli usulüne uygun dilekçesiyle temyiz isteğinden ve davadan feragat etmiştir. HMK'nun 310. maddesine göre davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. 311. maddesinde ise feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna. Mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğine ve bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisi yerel mahkemeye ait bulunduğuna göre, davacı vekilinin davadan feragat beyanı hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir....

          Mahkemece, her iki boşanma davasının reddine karar verilerek, davacı-davalı kadının 07.05.2013 tarihli sayman mutemet alındısı belgesinden de anlaşıldığı üzere nispi harcı yatırılan mal rejimi tasfiyesine yönelik davasını tefrik etmiş, ziynet alacağı davası ile ilgili ise bir hüküm kurmamıştır. Mahkemenin 23.01.2014 tarihli işbu kararı tarafların münhasıran boşanma davalarının reddine dair karar yönünden temyiz edilmesi üzerine, temyiz sınırlaması da dikkate alınarak, tarafların itirazları yalnızca boşanma davaları ile ilgili incelenerek, mahkemece verilen hüküm, tarafların boşanma davalarının davacı-davalı kadının az (TMK m. 166/1), davalı-davacı erkeğin ise ağır (TMK m. 166/2) kusurlu olduğu belirtilmek suretiyle her iki boşanma davasının da kabulü gerektiği yönünde, Dairemizin 23.03.2015 gün 2014/1329 esas ve 2015/5155 karar sayılı ilamıyla bozulmuştur....

            Vasıflandırmayı “lex fori” ilkesine göre ve mal rejimini tasfiyesinin bir aile hukuku ilişkisi olarak yaptığımızda; Türk Hukuku bakımından karşımıza bir “ön sorun” çıkmaktadır. Bu ön sorun ise evlilik mallarının tasfiyesi için “evliliğin sona ermiş” olmasının (TMK m.225) gerekmesine ve tarafların evliliği yabancı mahkeme boşanma kararıyla sona ermiş olduğundan, “yabancı mahkeme boşanma ilamının tanınması” sorunudur. Ne var ki, yabancı mahkeme boşanma ilamının Türk Mahkemesince tanınması işlemine başvurulmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, yapılacak işlem, HMK 165. madde uyarınca davacıya yabancı mahkeme boşanma ilamının Türk Mahkemesince tanınması için dava açmak üzere süre verilmesi, açıldığında sonucunun “bekletici sorun” yapılması; tanıma ilamı sunulduğunda; evlilik malına tasfiyesine ilişkin yabancı mahkeme kararı bölümünün de tanınmasına karar verilmesi olmalıdır....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1494 KARAR NO : 2021/1610 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2021 NUMARASI : 2018/234 2021/11 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle: "Davacı, davalı eşinin teyzesinin oğlu olduğunu, görücü usulü ile 2003 yılında evlendiklerini, evlendikten sonra İzmir'e yerleştiklerini, o dönemde eşinin berberlik yaptığını, son 12 yıl da bekçilik yaptığını, bu evlilikten...

              Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer." hükmüne göre mal rejiminin sona erdiği tarihin 10.09.2013 olduğunu, TMK.nun 235. maddesine göre de "mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.", İstanbul Anadolu 17....

              Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

              UYAP Entegrasyonu