DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından boşanma davası ile birlikte açılmış mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 389/1.maddesine göre; "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." Yine HMK'nun 394/3.maddesine göre; "İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. " Yapılan incelemede; boşanma davasının 19/04/2017 tarihinde açıldığı görülmekle mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son)....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.05.2009 gün 2009/2-158 Esas - 2009/217 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi boşanmanın mali sonuçları üzerindeki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, şahsi eşyalarla ilgili anlaşmaya, kısaca boşanmanın ferilerine ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma ve değer artış payı alacağına konu yukarıda özgülenen taşınmazlar bu beyanlar içinde değildir. Başka bir anlatımla, somut olayda boşanma dosyası içeriğindeki protokol ve beyanlarla tarafların aralarındaki mal rejimini tasfiye ettikleri kabul edilemez. Kural olarak, boşanma davalarıyla birlikte mal rejimine ilişkin açıklamaların ve eşler arasında varılan sonuçların anlaşma protokolünde yer almalarında herhangi bir sakınca bulunmayıp, bunu engelleyen bir kanun hükmü de yoktur....
Ancak bu yazı boşanma dosyasına sunulmamıştır. Ayrıca davalı taraf boşanma dosyası sırasında yarın boşanma kararı alacağız bana yazı ver diye söyledi. Ben de alkollü olduğum için bu yazıyı verdim....
Dava, boşanma ve eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ve tespit" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından; lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ve mal rejimiyle ilgili tespit talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mal rejiminin tasfiyesiyle ilgili bir dava bulunmadığına göre, davalının, karşı boşanma davasındaki, tespitini istediği hususların bu davada incelenmesinin mümkün bulunmamasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/425 KARAR NO : 2022/402 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/655 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : BOŞANMA VE MAL PAYLAŞIMI (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen 10/02/2022 tarihli ara karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulüyle evlendiklerini, Muhammet Emin adında bir çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, davalının ise şirketinde adına kayıtlı tır ile ticaret yaptığını, aylık kazancının 30.000,00.-TL ile 40.000,00....
Boşanma davası içinde, mal rejiminin tasfiyesine yönelik isteklerin incelenebilmesi, eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde mümkündür. Evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesi halinde; mal rejimi evliliğin sona ermesini sağlayan davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK.md.225/2). Boşanma yönünde oluşacak hüküm kesinleşmedikçe, bu taleplerin incelenmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple boşanma davasının sonucu beklenmeden karar verilmesi doğru olmamıştır....
Aile Mahkemesi'nde davacının mal paylaşımı davası açtığını ancak mahkeme Fransa'daki boşanma davası uzlaşamama nedeniyle ve açılmış bir dava bulunmamasından reddine karar verildiğini, karar örneğini dosyaya sunduklarını, taraflar arasında açılmış bir boşanma davası bulunmadığını, davacının tüm mal kaçırma iddialarının asılsız olduğunu, yersiz usulsüz açılan davanın öncelikle usulden, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada mahkeme Aile Mahkemesinin Görev alanına girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır....
Davalı-davacının mal rejiminin tasfiyesi yönündeki talebinin incelenebilmesi için, mal rejiminin sona ermesi gerekir. Mal rejimi de, evliliğin boşanma ile sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı tarihte sona erer (TMK.md.225). Bu da boşanma kararının kesinleşmiş olmasını gerektirir. Taraflar arasındaki boşanma hükmü henüz kesinleşmemiştir. Bu hususta harcı yatırılarak açılan bir dava mevcut olduğuna göre, tasfiye talebinin bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesi ve boşanma hükmünün kesinleşmesinin beklenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 12/06/2017 gün ve 2016/2289-2017/7247 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....