WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Reddedilen boşanma davasında "davacı ağır kusurlu" kabul edilmiştir. Fiili ayrılık süresi içinde davalı-davacının herhangi bir kusuru ispatlanamadığına göre, kesin hükme aykırı olarak boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta, davalı-karşı davacı(nın) ortak kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak manevi tazminat talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı, karşılık davası ile "daha önce hükmedilmiş olan nafakanın artırılmasını" talep etmiştir. Daha önce davalı lehine hükmedilmiş nafaka, reddedilen boşanma davasında Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesine göre tayin edilen, dava süresince geçerli olan tedbir nafakası olup, bağımsız bir nafaka davasında tayin edilen bir nafaka değildir. Önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesiyle kendiliğinden kalkmıştır. Dolayısıyla karşı dava tarihinde hukuken devam eden bir nafaka mevcut değildir. Ne var ki, karşı dava ile telep edilen nafakanın artırılmasına ilişkin istek, bağımsız nafaka talebi niteliğindedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından birleştirilen dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı, birleştirilen boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde, boşanmadan bağımsız nitelikte ziynetlerinin iadesini de talep etmiş, bununla ilgili nispi peşin harcı da yatırmıştır. Davacı, aynı davalıya karşı olan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir (HMK.md.110)....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, hükme esas alınan tanık beyanları ve yoksulluk nafakası talebi ile bağımsız tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.01.2021 günü temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı-davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

        tedbir konulması ile boşanma davasının bekletici mesele yapılarak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacının mal rejiminin tasfiyesine bağlı 500,00TL değer artış payı ve 500,00TL katılma alacağının HMK 107. maddesinde tanımlanan belirsiz alacak davası ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istediği, mahkemenin 04/02/2022 tarih, 2022/74 Esas sayılı ara kararında özetle; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; davaya konu ve davalı üzerine kayıtlı olduğu tespit edilen Adana İli, Seyhan İlçesi, Kurtuluş Mahallesi, 1559 ada, Parsel 423, K:6, 11 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davacı vekilinin dava dilekçesinde ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği Adana İli, Seyhan İlçesi, Kurtuluş Mahallesi, 1559 ada,423 parsel, 8. kat, 15 nolu bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verildiği...

        Mahkemece, 05/10/2021 tarihli ara kararla; Davalı Azize Tekin adına kayıtlı İstanbul, Ümraniye ilçesi, İstiklal mah. 449 ada 3 parsel 9 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Davalı- birleşen dosyada davacı vekili 12/10/2021 tarihli dilekçesinde, ihtiyati tedbir konulan 9 nolu bağımsız bölümün müvekkili Azize Tekin'in kişisel malı olduğunu, taşınmazın müvekkilinin annesi ve kızkardeşi tarafından müvekkiline gerçekte bağışlandığını, davacının bu taşınmazda hakkı olmadığını, davacı eşin boşanma davasının açıldığı gün adına kayıtlı edinilmiş mal olan taşınmaz ve aracı müvekkilinin katılma alacağını azaltmak kastıyla yakın arkadaşlarına devrettiğini belirterek, asıl davanın reddini, müvekkilinin taşınmazı üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, yerel mahkemece ihtiyati tedbire itirazın henüz duruşma açılarak değerlendirilmediği görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, davalı-davacı bağımsız tedbir nafakası ve tazminat istemini içeren birleşen davasında verdiği dava dilekçesi ve asıl davaya verdiği cevap dilekçesiyle nafaka ve tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kadının da boşanma davası varmış gibi davacı-davalı kadının birleşen davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, davacı-davalı erkek tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı kadın tarafından açılmış usulüne uygun bir boşanma davası mevcut değildir....

          Somut olayda, taraflar 26/09/1986 tarihinde evlendiğine, boşanma davasının derdest olduğu bildirildiğine, kabulle sonuçlandığı takdirde boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle eşler arasındaki mal rejimi sona ermiş olacağına, davanın davacı lehine sonuçlanması halinde olası mal rejiminden kaynaklı alacakların tahsilini teminen davalı adına kayıtlı altı adet bağımsız bölüm üzerine ve şirket hissesinin 1/2 si üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulduğuna, araçlar ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir istemlerinin reddine karar verildiğine, red kararı istinaf edildiğine, iddia, savunma doğrultusunda taraf delillerinin ve tüm iddiaların yargılama aşamasında değerlendirilecek bulunmasına, mahkemece verilen tedbire ilişkin kararda tarafların menfaat dengesi, harçlandırılan dava değeri, ölçülülük ve orantılılık ilkelerinin, nizalı mal varlığının çoğunluğuna tedbir konulmasının, tedbirden güdülen amaca aykırı ve taşkın sonuçlar yaratacağı nazara alındığı anlaşıldığına, ihtiyati tedbir hususunun...

          Taraflar arasında görülen ... 10.Aile Mahkemesinin 2009/1104 Esas - 2010/35 Karar sayılı boşanma dosyasında taraflarca düzenlenen ve imzaları ile tasdikli 16.11.2009 tarihli protokolde, “evliliğimiz süresince edindiğimiz ve hali hazırda bulunan her türlü maddi (parasal) şahsi eşyalarımızı karşılıklı olarak aldık ve bu konuda birbirimizden alacağımız bulunmamaktadır. Boşanma sebebiyle birbirimizden tedbir, yoksulluk nafakası veya herhangi bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuyoruz.” yazılıdır. Aynı dosyanın 19.01.2010 tarihli yargılama oturumunda her iki taraf birlikte “ibraz edilen protokol altındaki imza bana aittir, hiçbir baskı altında kalmadan düzenlenmiştir, davalının tedbir nafakası da dahil nafaka, maddi ve manevi tazminat ve yargılama gideri talebim yoktur, ev eşyalarını aramızda paylaştık, birbirimizden hiçbir hak ve alacağımız kalmamıştır” şeklinde benzer beyanlarda bulunmuşlar, beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki "karşılıklı boşanma" davaları ile " tedbir nafakası" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (koca) tarafından, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.10.2012 (Prş.)...

              Davacı vekili dilekçesinde, tarafların evli olup ayrı yaşadıklarını beyan ederek 500 TL. tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında davacının haksız olarak müşterek evi terk etmesi nedeniyle ayrı yaşamada haklı olmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının reddedilmesinden sonra bir araya gelemediklerinin her iki tarafça da kabul edilmesi nedeni ile davacı tarafın ayrı yaşamasını haklı kılacak bir nedenin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, tarafların karşılıklı olarak açmış olduğu boşanma davasının reddine ilişkin kararın bu davanın açılmasından önce kesinleştiği anlaşılmaktadır. Aleyhine boşanma davası açılan eş kural olarak ayrı yaşama hakkına sahiptir. Ancak, bu dava sonuçlandıktan sonra tedbir nafakası talep eden için salt boşanma davası açılması dışında başka bir sebeple ayrı yaşama hakkının bulunduğunun kanıtlanması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu