Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sonuç itibariyle; davacı tarafın ziynet eşyası alacağı davasında 2 adet yarım altın ve 3.077,50 TL takı parasına ilişkin istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesinin ziynet eşyası alacağı davasında kararının kaldırılması ile bu dava yönünden yeniden hüküm tesisine, davacının ziynet eşyası alacağı davasında sair, davalının tüm istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Takı ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından asıl davada kusur belirlemesi, manevi tazminat, karşı davada ise ziynet alacağı, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise karşı davada kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin...

    HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A/1- Karşı davada boşanma hükmü, harç, yargılama gideri ile vekalet ücreti istinafa konu edilmeden kesinleştiğinden bu konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, A/2- Davalı - karşı davacı tarafın kusur belirlemesine, davacı - karşı davalı kadının ziynet eşyasının iadesi davasına yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, kusurun yukarıda açıklandığı şekilde DÜZELTİLMESİNE, ilk derece mahkemesi kararının ziynet eşyasının iadesi davasına ilişkin (A) 8. ve 9. bentlerinin ziynet eşyasının iadesi davasına ilişkin kısmı ile (A) 5., 7. ve 11. bentlerinin hüküm fıkrasından KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; 1- Davacı - karşı davalının ziynet eşyasının iadesi davasının REDDİNE, 2- Ziynet eşyasının iadesi davasında Harçlar Kanunu gereğince...

    Taraflar arasında TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi istenen ziynet eşyası, hediye ve masrafların evlilik için yapıldığı anlaşılmakla, TMK'nın aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın Aile Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma ve boşanmanın fer'ileri ile ziynet alacağı davalarının yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davası ile kadının açtığı ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri ile ziynet alacağı davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

        Somut olayda mahkemece davacı kadın lehine 3.000 TL değerindeki takı parası alacağının kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince takı parası alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin takı parası alacağının kabulüne ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin, boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Uyuşmazlık, bir kısım ziynet eşyaları ile ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir:Mahkemece yargılama sırasında tutanakla teslim edilen ev eşyaları hakkındaki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyaları hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin evlilik birliği içinde bozdurulan ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince ; Davacı vekili, taraflar arasında görülen boşanma davasında 6.11.2008 tarihinde açtığı karşılılık davada davalının, müvekkilesini evden kovarak peşi sıra boşanma davası açtığını, evlilik birliği içinde davalının davacının ihtiyaçlarını karşılamadığını,...

            Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ayrıca ziynet eşyası alacağı talebinde bulunmuş,davaya konu ziynet eşyalarının cins, nevi ve miktarlarını belirtmiş,mahkemece ziynetler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Düğünde takılan takı paraları ve ziynet eşyaları kadına aittir. Toplanan delillerden bir adet bileziğin erkek tarafından bozdurulduğu ve bir adet saatin de erkeğin uhdesinde bulunduğu, bu ziynetlerin kadına iade edilmediği anlaşılmaktadır.Bu ziynetler yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekirken reddi hatalı olmuştur....

              Buna göre 18/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile kadına takıldığı tespit edilen ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurulduğu, takı parasının alındığı, ziynetlerin veya bedellerinin ve takı parasının daha sonra davalı erkek tarafından iade edilmediğinin davacı kadın tarafından ispatlandığı, davacı vekili tarafından 18/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile rapor edilen ziynet eşyalarının tamamının bedeli ve takı parası alacağı olan 74.005 TL üzerinden davanın ıslah edildiği anlaşılmış olup, davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi ve takı parası alacağı davasının tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiği halde, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir....

              Bu bağlamda kural olarak davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarını varlığını ve evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır. Zira; olağan olan ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Dosyadaki bilgi ve belgelerden;tarafların ........2007 günü evlendikleri; davacının, 24.....2008 tarihli dava dilekçesi ile boşanma, altınların iadesi, ....000,00 TL maddi; ....000,00 TL manevi tazminat, 500,00 TL tedbir nafakası isteminde bulunduğu; mahkemece; ziynetlerin iadesine ilişkin talebin tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyalarının halen davalının elinde olduğunu ileri sürmüşse de bu iddiasını kanıtlayamamıştır....

                UYAP Entegrasyonu